5-6-7-8-9. Ünite CEVAPLARI
5. Ünite CEVAPLARI
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 176 Cevabı1. “İyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kârı” sözüyle ilgili düşüncelerinizi paylaşınız.
- Cevap: Bir olaydan karşılık bekleyen biri sıradan biri sayılır. Örneğin iyilik yapan biri karşıdaki kişiden iyilik bekleme durumu gibi. Bunu bir kenara atıp bir insan kendi şahsi durumuna kötülük yapıp daha sonra karşıdaki de ona karşı iyilikle sunuş sergilerse bu tam erdemlik , onurluluk ve şerefliği tenkit eder. Allah her insanı iyi yaratmamış ve aynı şeklde kötü de yaratmamıştır. İnsan kendini özgür iradeyle iyi olup yahutta kötü olmak istediğini sergiler. İnsanlarla iyi geçinmeyen, onların kötülüğünü isteyen, güçsüzün hakkını yiyenler cehennemle cezalandırılır ; iyi insanlar ise cennetle ödüllendirilir. Allah affedicidir. Tövbe eden her kulunu ne yaparsa yapsın kapısını ona kapatmaz . Kul hakkı hariç bütün kötülüklerini siler. Kötülük yapan birini affetmek, insanın büyük bir erdem oluşunun göstergesidir. İnsan ne olursa olsun affetmeyi bilmeli, onlar için dua etmeli ve iyiklerini istemelidir.
- Cevap: 18. yüzyıl aydınlanma çağı olarak görülür. Klasisizmin ortaya koyduğu akıl ve sağduyu, bilimin gelişmesini hızlandırmış, toplum yapısı, gelenekler, siyaset yeniden bilimsel açıdan ele alınmıştır. Bunun sonucu olarak Jean Jacques Rousseau, Mon-tesquieu, Diderot gibi felsefeciler, ilerlemeye engel oluşturan tüm önyargı ve zorbalığa karşı düşünce yoluyla çetin bir savaş açmış, dinsel hoşgörü, toplumsal ve siyasal eşitlik, birey haklarına ve düşünce özgürlüğüne saygı gibi konulan halka yaymaya çalışmışlardır. Bu fikirler halk tarafından benimsenmiş ve sonuçta Fransız İhtilali patlak vermiş, monarşi yıkılmış, soylulara karşı burjuva sınıfı oluşmuştur. İşte Romantizm, böyle bir ortamda doğmuştur.
1. Metinde geçen “Hiç durmadan alaylara maruz kalmış, ara sıra taşa tutulmuş bir halde oradaydı.” cümlesinde altı çizili kelime grubunun anlamını, cümlenin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
- Cevap:
- Maruz kalmak:
- Tahminim: Zorla bir şey yaptırılması
- Anlamı:Bir olay ya da duruma uğramak.
- Cevap: Quasimodo, fiziki çirkinliğin en ileri ucunda ucube bir insandır. Esmeralda ise çok güzel bir kadındır. Muhtemelen ona acıdığı ve çok merhametli olduğu için su vermiştir.
- Cevap: Muhtemelen çok sevdiği kadının kendisine şefkat göstermesi ve kendisini düşünmesinden dolayı duygulanmıştır.
- Cevap: Yazar insanlığın bittiği yerde çingene de olsa sokaklarda da büyüse vicdanlı olan insanın yüreğinin sevgi ile dolduğunu vurgulamak istemiş olabilir.
- Cevap: Özellikle Esmeralda’nın su verdiği bölümler diyalog için uygun gibi durmaktadır.
6. Okuduğunuz metinde yazarın okuyucuyu yönlendirmeye çalıştığını gösteren bölümlere örnek veriniz.
- Cevap: Cezası biten Quasimodo, serbest bırakılıp kiliseye döner ama Esmeralda onda çok derin bir etki bırakır. Rahip Frolloda hâlâ Esmeralda’yı sevmektedir. Esmeralda ise kendisini kurtaran ve başkasıyla nişanlı olan Yüzbaşı Phoebus’a âşıktır. Rahip Frollo kendisine sezdirmeden yüzbaşıyı kullanır. Yüzbaşıyla Esmeralda’nın buluşmalarını sağlar. Bu sırada yüzbaşıya saldırır, onu bıçaklar. Rakibini öldürdüğünü sanan rahip oradan kaçar. Suç Esmeralda’ya kalır ve Esmeralda yüzbaşıyı öldürmeye kalkışmaktan idama mahkum edilir.
- Paris’in karanlık sokaklarından birinde Quasimoda ve Rahip Frollo, Esmeralda’yı kaçırmaya çalışır. O sırada muhafız bölüğü olan Yüzbaşı Phoebus (Febüs) gelir ve kızı kurtarır. Quasimodo ve Frollo kaçar. Frollo’yu tanıyamazlar ama Quasimodo’yu tanırlar. Quasimodo ceza olarak çarmıha gerilir, kırbaçlanır. Sırtı kan içindedir. Cezası bittikten sonra bir saat bağlı bir şekilde meydanda halka teşhir edilecektir
Esmeralda: Esmeralda ince, kıvrak vücutludur. Çingeneler büyütmüştür. Çok iyi dans eder. Yüreğinde insan sevgisi vardır.
Quasimodo: Quasimodo, Frollo’ya uğruna ölebilecek kadar sadıktır. İnsandan çok bir maymunu andıran uzun kolları, eğri ve girintili çıkıntılı burnu, kambur bir sırtı vardır. Ayrıca sol gözü, iri bir siğilin altında kaybolmuş gibidir.
Rahip Frollo: Kötüdür. Çıkarcıdır. Dini suistimal eder.
8. Temel çatışmadan hareketle metnin tema ve konusunu belirleyiniz.
- Cevap: Metnin konusu güzelliğin göreceli olabileceği ve tutkulu ölümüne aşktır.
- Cevap: Metinde anlatıcı yazarın kendisidir. Bakış açısı olarak da hakim bakış açısının olduğunu söyleyebiliriz.
Anlatım Biçimleri: Betimleme, öyküleme
Anlatım Teknikleri: Karşılaştırma, örnekleme
11. Metnin yazıldığı dönemin sosyal, siyasi, kültürel gerçekliğini yansıtan bölümleri gösteriniz.
- Cevap:
- Cevap: Bu eser kambur Quasimodo ile Çingene Esmeralda’yı yoksulluğa boğan toplumu eleştirmektedir. Eser, o dönemdeki toplumsal eşitsizlik ile dini ve siyasi güçlerini insanların aleyhine kullanan yönetime ve din adamlarına da eleştir getirmektedir. Kaderin insana yaşattığı duygulara da yer vermiştir. Mesela çirkin olan bir adamın kaderinin de kötü yazıldığı inancı var.
1. • Önce kendine hâkim oluyordu.
• O sırada, kalabalığın arasından garip giyimli genç bir kızın çıktığını gördü.
Okuduğunuz metinden alınan yukarıdaki cümleler, anlamına göre olumlu cümlelere örnektir. Siz de okuduğunuz metinden anlamına göre olumsuz, ünlem ve soru cümlelerine örnekler bulunuz. Bulduğunuz örneklerin altını çiziniz.
- Cevap:
- olumsuz: Ama sımsıkı bağlı olduğu için bakışları yarasını ısıran sinekleri kovalayacak güçte değildi.
- ünlem: Birkaç dakika sonra, kalabalığa umutsuz bir bakış yönelten Quasimodo daha iç sızlatan bir sesle tekrarladı.
‒Su! - soru:
Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için konur:
- Cevap: Zavallı, suyu içtikten sonra siyah dudaklarını hiç kuşkusuz yardımına koşan bu güzel eli öpmek üzere uzattı.
Cevap: Bu güzel, körpe, saf, çekici ve aynı zamanda güçsüz kızın, böyle bir sefaletin, şekilsizliğin, kötülüğün yardımına merhametle koşması dünyanın neresinde olursa olsun oldukça dokunaklı bir sahne olarak yorumlanırdı
Özne olarak kullanıldıklarında bu, şu zamirlerinden sonra konur:
- Cevap: Bunun üzerine, bağlarının içinde sağa sola salınmaya başladı, öfkeli sıçrayışları teşhir direğinin eski çarkını dayanakları üzerinde çatırdattı
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 183 Cevabı
1. • Bizi gönülden çıkarmazsın ya.
• Ziklas, o tokgözlü, mert, sadık Râkım’dan bu sözleri işitince, oğlanı bir kat daha sevip, yüreğine sokacağı geldi.
• Artık bundan sonra sözü uzatmakta lezzet yoktur.
Yukarıdaki cümleler okuduğunuz metinden alınmıştır. Bu cümlelerdeki altı çizili kelime ve kelime gruplarının anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
3. Râkım Efendi’nin söylediği “İnsanın aklı sonradan başına gelir.” sözü Felâtun Bey’in ifadelerinde karşılığını nasıl bulmuştur? Felâtun Bey’in kendi sözlerinden hareketle açıklayınız.
8. Okuduğunuz metinden yola çıkarak eserin yazıldığı dönemin sosyal ve kültürel özellikleriyle ilgili çıkarımlarda bulununuz.
1. Okuduğunuz metinde geçen “Adam sen de, ödenmeyecek borç mu olur?” cümlesi cevap alma amacından çok, düşünceyi onaylatma anlamı taşıyan sözde soru cümlesidir. Siz de metinden bu tür sözde soru cümlelerine örnekler bulunuz.
Lâtife değil! Kız, gerçeği gibi kendisini toplamıştı. Hattâ yataktan bütün bütün çıktı. Gündüzün elbisesini dahi giydi. Ziklas, iki günde bir kere kızın tebeddül-i hâlini Râkım’a yazar idiyse de “İşte oğul, size malûmat-ı lâzımeyi verdim. Fakat evime gelir de, kızı ziyaret ederseniz korkarım ki, hastalığı nükseder.” zeylini hiçbir mektubundan eksik etmezdi.
1.
Bir eserdeki kahramanların isimleri ile kişilik özellikleri arasında
bir bağ olmasının sizce okuyucuda nasıl bir etkisi vardır?
- Cevap: Okuru yönlendirme ve okuduğu karakter hakkında görüş kazanma işlevi görür. Mesela çok akıllı bir kahramanın adı Alim olabilir. Biz daha Alim kelimesinden karakterin zeki olduğunu çıkarırız.
2.
Bir romanın sadece kendi yazıldığı dönemde önemli olan bir sorunu ele
almış olması, o eserin değerini ve kalıcılığını nasıl etkiler?
- Cevap: Eseri dönemlik bir eser olarak nitelendirmemize neden olur. Çünkü evrensellikten uzak yerel bir eser olarak değer görecek bir eserdir. Bundan dolayı eser döneminde çok okunsa bile kalıcılık konusunda sorun yaşayacaktır.
1. • Bizi gönülden çıkarmazsın ya.
• Ziklas, o tokgözlü, mert, sadık Râkım’dan bu sözleri işitince, oğlanı bir kat daha sevip, yüreğine sokacağı geldi.
• Artık bundan sonra sözü uzatmakta lezzet yoktur.
Yukarıdaki cümleler okuduğunuz metinden alınmıştır. Bu cümlelerdeki altı çizili kelime ve kelime gruplarının anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
- Cevap:
- Gönülden çıkaramama: artık sevmez, anmaz olmak, anımsamak istememek.
- yüreğine sokacağı geldi: Kucaklamak, kolları ile sararak göğsüne yaslamak.
- lezzet: herhangi bir şeyden alınan zevk, haz.
- Cevap: Ne zaman, nerede durmanız gerektiğini bilmek gerekir. Kendini geliştirmeli okumalı liyakata hak kazanılmalıdır.
3. Râkım Efendi’nin söylediği “İnsanın aklı sonradan başına gelir.” sözü Felâtun Bey’in ifadelerinde karşılığını nasıl bulmuştur? Felâtun Bey’in kendi sözlerinden hareketle açıklayınız.
- Cevap: Felatun Bey halen umutsuzdur.Çünkü çok borç yapmıştır. Hatalarından ders alsa bile bu borcu kapatmak zordur ve kapatsa bile yaşı 90ı bulacaktır.
- Cevap: Edebiyat o dönem için hep kavuşalamayan aşkların hep ayrılıkların ve karşılıksız aşkların tercümanı olan eserler üzerinden takip edilmekteydi. Buda okuyanların ruh hallerine yansımakta ve okurları hastalığa kadar dürükleyebilmekteydi. Rakım Efendi de buna vurgu yapmaktadır.
- Cevap: Felatun Bey İstanbul’dan ayrıldığı için çok üzülmektedir. İstanbul’un güzelliğini artık Rakım Bey gibilerin çekeceğini düşünür. Oysa Rakım Efendi de İstanbul’da sevdikleri tam tamına yanında olmadıktan sonra İstanbul’un güzelliğinin bir anlam taşmayacağını düşünmektedir.
- Cevap: Ben kendimi Rakım Efendi’ye yakın buldum. Çünkü kendimi çalışkan azimli ve kararlı dürüst ahlaklı olarak görmekteyim. Bu da Rakım Efendi’de kendimi hayal ettiğim için olabilir.
Açık İleti: Hemen
Rabbim tevkif-i selâmet versin. Benim muradım, inşallah bundan böyle
mansıbın daha ziyade büyür de, borcunu ödedikten başka bundan sonra dahi
kesb-i destinle zevk etmeye fırsat bulursun demekti.
Örtük İleti : İnsan çalışırsa Allah da yardım ederse insanın azmi ve sabrıyla halledemeyeceği bir şey yoktur. 8. Okuduğunuz metinden yola çıkarak eserin yazıldığı dönemin sosyal ve kültürel özellikleriyle ilgili çıkarımlarda bulununuz.
- Cevap: “Batılılaşma” konusu ve batılılaşma karşısında bizim toplumumuzun ve kültürümüzün nasıl etkilendiği meselesidir.Eserde Rakım Efendi ve Felatun Bey, iki örnek tip ele alınarak batılılaşmayı nasıl anladığımız masaya konmaya çalışılmıştır.Batılılaşma ve çağdaşlaşma yolunda Avrupa’dan yalnız bilim ve teknik yönünden faydalanmamız gerektiği gerçeği okuyucuya verilmek istenmiş.Bunun dışında kalan yaşam biçimi, milli zevklerimiz, milli kültürümüz asırların birikimiyle zaten bizde en özgün biçimde mevcuttur düşüncesi dile getirilmiştir.
- Cevap: Metinde anlatıcı yazarın kendisidir. Her şeyi bilir okuru bilgilendirir ve yönlendirir bu yüzden ilahi bakış açısı vardır.
- Cevap: A.Mithat, batılılaşmayı yanlış anlayan Felatun Bey’in karşısına doğru anlayan Rakım Efendi’yi koyarak ideal sayabileceğimiz bir Osmanlı efendisi çizer. Romanda Felatun’dan daha çok üzerinde durulan Rakım para işlerinde dikkatli,çalışarak kazanan,fakirken durumunu düzeltebilen başarılı bir adamdır. Rakım’ın biraz da A.Mithat’ın kendisi olduğu ortadadır.Bu iki adamı karşılaştırmak amacı romanın konusunu da belirler. Felatun ile Rakım’ı benzer olaylar ve durumlar içerisine yerleştirerek aralarındaki farkı belirler.
- Cevap: O dönemin hala dilimizdeki öz Türkçe kelimelerle eserler verilmesi anlayışına geçmediğini anlıyoruz. Hala Arapça ve Farsça kelimelerin sıklıkla dilimizde kullanıldığı ve edebiyatımıza hakim olduğu zamanlardır.
- Cevap:Teverrüm
hakkında teşhis emraz kitaplarına derc edilmiş olan sayfalarında yazar
ki, bu illete müptelâ olanlar için ilâç olmayıp, verilen ilâçlar ise
henüz derdest-i tecrübe olan şeylerdir. Lâkin el altında ihtiyat olarak
iki satır daha yazılmış. Denilmiş ki: “Bu hastalıktan bazı kere kendi
kendisine iyi olanlar dahi vardır.” İmdi biz Doktor Z. dahi biçare
Can’ın yeniden can kazandığını görünce “Pataloji kitabının son ihtarı
doğru imiş be!” diye kendi kendisine taaccüp ederek artık kızın iyi
olacağını yakinen gördükten sonra herif bütün bütün Lokman kesildi,
gitti ki, bundan sonra kayınvalidemi dahi getirsem, o da hiç olmazsa
Bukrat
kesilebilirdi. - Bu kısımda da görüleceğe üzere yazar hastalık hakkında aklına gelen ne varsa yazmıştır. Bu yaklaşım bazen okurun bilgilenmesini sağlasa da bazen de okuru sıkabilmektedir.
- Cevap: Metnin sonunda ben olsam bu kadar mutlu bitirmek yerine Can’ın öldüğü Felatun’un da intihar ettiği bir son ile bitirirdim.
1. Okuduğunuz metinde geçen “Adam sen de, ödenmeyecek borç mu olur?” cümlesi cevap alma amacından çok, düşünceyi onaylatma anlamı taşıyan sözde soru cümlesidir. Siz de metinden bu tür sözde soru cümlelerine örnekler bulunuz.
- Cevap: Derken kızcağıza sıhhat geldikçe canı dahi sıkılmaya başlayarak, hocasını istemesin mi?
Lâtife değil! Kız, gerçeği gibi kendisini toplamıştı. Hattâ yataktan bütün bütün çıktı. Gündüzün elbisesini dahi giydi. Ziklas, iki günde bir kere kızın tebeddül-i hâlini Râkım’a yazar idiyse de “İşte oğul, size malûmat-ı lâzımeyi verdim. Fakat evime gelir de, kızı ziyaret ederseniz korkarım ki, hastalığı nükseder.” zeylini hiçbir mektubundan eksik etmezdi.
- Cevap:
- ünlem: Heyecan şaşma gibi duyguları ifade eden cümlelerin sonuna konulur.
- Nokta: Biten cümlelerin sonuna konulur.
- inceltme işareti: Yabancı dilden geçen kelimelerde kullanılır.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 190 Cevabı
1. Edebî türlerden hangisinin bir insanın iç dünyasını yansıtmada daha etkili olduğunu düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi nedenleriyle paylaşınız.
1. Metinden alınan “Öyle bir gece ki gökler bütün kandillerini söndürerek denizlere gayp âleminin gizli şeylerini dökmek için hazırlanmış gibiydi.” cümlesinde altı çizili kelimenin benzetme yoluyla hangi varlığın yerine geçtiğini söyleyiniz.
3. Okuduğunuz metinden yola çıkarak Servetifünun Dönemi’nde yazılan romanların Tanzimat Dönemi romanlarından ayrılan yönleri neler olabilir? Belirtiniz.
Anlatım Biçimleri: Öyküleyici ve Betimleyici anlatım biçimleri kullanılmıştır.
Anlatım Teknikleri: Karşılaştırma, örneklendirme gibi tekniklerden faydalanılmıştır.
9. Metinde “mai” ve “siyah” neyi ifade etmektedir?
1. Okuduğunuz metinden alınan aşağıdaki cümleleri anlamlarına göre inceleyiniz.
• O, buna sükûttan başka bir şeyle mukâbele göstermediğinden uşak evde konuşmak vesilesi bulamadan geçen hayatının öcünü kendisinden çıkarırdı. O sadece susuyor ve uşağı süzüyordu.
• Sabit, musır bir veda ile gözlerini o levhadan ayırmıyordu. Gözlerini tek bir noktaya dikmişti.
• Birden, bu siyah gecenin karşısında aklına başka gecenin hatırası geldi. Aklına başka gecelerin anısı kalmıştı.
1. Edebî türlerden hangisinin bir insanın iç dünyasını yansıtmada daha etkili olduğunu düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi nedenleriyle paylaşınız.
- Cevap:Kişinin iç dünyasını esas alan edebi eserlerde insana özgü gerçekçilik ön plandadır. Olaylardan ve insanlardan hareketle bireyin iç dünyasını anlatan bu eserlerde iç gözlem, psikoloji ve empati en esas kavramlardır. Okuyucu bu tarz edebi eserleri okurken kendi iç dünyasına yönelir aslında. Bu psikolojik eserler bizim de kendi kendimize bir iç gözlem yapmamızı sağlar. Kişi kendi içinde yaşadığı ya da çevresindeki aslında bir takım gerçeklikleri fark edebilir. Çünkü, okuyucunun iç dünyası anlatılan bu eserler de olay örgüsü insana özgü bir gerçeği ifade etmek üzere psikoloji biliminden yararlanılarak yazılmıştır.
- Cevap:Hayatın, canlı olmanın, nefes aldığını hissetmenin en temel kaynağı amacın, hedefin, idealin olmasıdır. İdeal, sonu yaşama çıkan önemli bir yoldur. Hayallerin bittiği yerde insan ruhu canlılığını yitirir. Yarışmalarda, müsabakalarda hedefini elde edemeyen kişiler yığılır kalır. Peki o kişiyi tekrar ayağa kaldıran nedir? Tabi ki bir sonraki yarışmayı kazanmaktır. Bir hedef bitince yenisini hedefe koymak lazımdır. Liseyi bitirmeyi hedefine koyan kişi okul yaşamına devam etmek için üniversite sınavını kazanmayı hedefler. Üniversiteyi kazanan mesleğini eline almayı hedefler. İnsanın hedefinin bittiği yaşlılık çağında ise yaşam da bitmektedir. Canlılığınızı bitirmemek için hedefinize sizi motive edecek idealler koyun ki hayata tutunabilesiniz.
1. Metinden alınan “Öyle bir gece ki gökler bütün kandillerini söndürerek denizlere gayp âleminin gizli şeylerini dökmek için hazırlanmış gibiydi.” cümlesinde altı çizili kelimenin benzetme yoluyla hangi varlığın yerine geçtiğini söyleyiniz.
- Cevap: Yıldızların yerine kullanılmıştır. Yıldızların gök yüzünü aydınlatmasını kandilli bir geceye benzetmiştir.
- Cevap: Ahmet Cemil bir şairdir ve, hayalleri, karamsar düşünceleri, ağdalı dili, süslü anlatımı, içine kapalı oluşu, maddi âlemden kaçıp, hayallere dalmayı seven marazi ruh yapısı, İstanbul’dan kaçıp, hayalindeki bir şehre yerleşmeye çalışması ile Servet-i Funun şairlerini temsil etmektedirler.
3. Okuduğunuz metinden yola çıkarak Servetifünun Dönemi’nde yazılan romanların Tanzimat Dönemi romanlarından ayrılan yönleri neler olabilir? Belirtiniz.
- Cevap:
1. Tanzimat‘ta rağbet görmüş olan metafizik ve sosyal konular Servet-i Fünûn’da mühim bir yer tutmaz.
2. Tanzimat Edebiyatında dil ve üslup, Servet-i Fünûn’a göre daha sade ve anlaşılırdır.
3. Tanzimatçılar “toplum için sanat” görüşünü benimserken, Servet-i Fünûncular “sanat için sanat” görüşünü benimsemişlerdir.
4. Servet-i Fünûn Edebiyatı Tanzimat‘a göre halktan uzaklaşmıştır. Çünkü, Servet-i Fünûn aydın kesime hitap eder.
5. Tanzimatçılar realizm ve romantizme önem verirken, Servet-i Fünûncular parnasizm ve sembolizme önem vermişlerdir.
- Cevap: Metnin anlatıcısı yazarın kendisidir. Üçüncü tekil şahıs anlatıcı vardır. Bakış açısı ise her şeyi bildiği ve ruh tahlillerine de yer verildği için İlahi( Tanrısal-Hakim) Bakış açısı vardır.
- Cevap: Hayaller ile gerçeklerin çatışmasını görürüz. Bu çatışma temayı şekillendirir, mesela kimi yerde kahramanların hayallerine yer verilirken kimi yerde ise hayallerin gerçekleşmemesi ve hayal kırıklığına uğramaları anlatılır.
- Cevap: Orta halli bir ailenin oğlu olan Ahmet Cemil, babasının ölümü üzerine annesinin ve kız kardeşinin geçimini temin etmek için çalışır. Kitap çevirileri ile para kazanan Ahmet Cemil bir de roman yazmaktadır. Yazdığı romanın çok satmasıyla zengin ve ünlü olacağını, bunun sonucunda da sevdiği kız Lamia ile evlendiğini mavi bir gecede hayalleyen Ahmet Cemil, roman sonunda yıkıma uğrar. Beklentilerinin hiçbiri gerçekleşmez. Mavi bir gecede kurduğu hayallerin gerçekleş- memesiyle yıkıma uğrayan Ahmet Cemil siyah bir gecede annesiyle beraber İstanbul’u terk eder
- Cevap:
- Romanın Mekanı
- Mai
ve Siyah adlı romanın dış mekânı İstanbul’dur. Olaylar: Tepebaşı
Bahçesi, Ahmet Cemillerin Süleymaniye’deki evi, Erenköy’deki Hüseyin
Nazmi’nin köşkü, Mir’at-ı Şuûn matbaası, Beyoğlu’nun sokak, kahve ve
gazinolarında geçer. Ahmet Cemil genellikle yalnız kalabileceği, sessiz
iç mekânları, doğayla baş başa olup hayaller kurabileceği mekânları
tercih etmektedir.Romanın ZamanıRomanın zamanının 1896 ve 1901 yılları arasındaki yıllar ile öncesi bir zaman dilimi olarak görmek gerekecektir. Bu zaman Serveti Fununcuların Servet-i Funun dergisinde yazılarının çıktığı topluluk olarak kaldıkları zaman ile Ahmet Cemil’in 24 yaşına eriştiği toplam ömrünün zamanıdır. Bu zaman Ahmet Cemil-Raci tartışması, Ahmet Cemil’in yarı karanlık, tenha bir köşede hayallere dalması ile başlar. Ahmet Cemil’in İstanbul’u terk etmesi ile son bulur..
Anlatım Biçimleri: Öyküleyici ve Betimleyici anlatım biçimleri kullanılmıştır.
Anlatım Teknikleri: Karşılaştırma, örneklendirme gibi tekniklerden faydalanılmıştır.
9. Metinde “mai” ve “siyah” neyi ifade etmektedir?
- Cevap: Çünkü mai hayali siyah ise gerçekleri temsil eder ve yazar hayaller ile gerçeklerin çatışmasını konu edinir.
- Cevap: Dil, toplumların birleştirici unsuru, insana bahşedilmiş en güzel yetenek ve kültürümüzü hem şekillendiren hem de ondan etkilenen iletişim sistemimizdir. Eğer ki anlamadığımız dilde yazılan bir romanı okursak ondan hiç bir şey anlayamayız. Bu yüzden toplumun anlayacağı bir dil eserlerde kullanılmak zorundadır.
- Cevap: Yazar bu eserinde Batılaşma üzerinde durur. Genellikle realist ve psikolojik eserler vermiştir. Roman konuları genellikle aydın çevreler, hikaye konularını ise halk tabakasından seçmiştir. Kahramanlarını yaşadığı çevreden seçmiştir. Yazar genellikle belli bir kesimi ele alır ve o cemiyetin hastalıklı tiplerini işler. Bunlar “ev içi” romanlarıdır.
- Cevap: Yazar toplumun aynasıdır. Toplumu izleyen ve onu şekillendirendir. Bu eserde de toplumu inceleyen onun hayallerini ve hayal kırıklıklarını inceleyen bir yazar bakışı söz konusudur.
1. Okuduğunuz metinden alınan aşağıdaki cümleleri anlamlarına göre inceleyiniz.
• O, buna sükûttan başka bir şeyle mukâbele göstermediğinden uşak evde konuşmak vesilesi bulamadan geçen hayatının öcünü kendisinden çıkarırdı. O sadece susuyor ve uşağı süzüyordu.
• Sabit, musır bir veda ile gözlerini o levhadan ayırmıyordu. Gözlerini tek bir noktaya dikmişti.
• Birden, bu siyah gecenin karşısında aklına başka gecenin hatırası geldi. Aklına başka gecelerin anısı kalmıştı.
- Cevap:
- Cevap: Nokta (.) cümlenin sonuna konulmuştur.
- virgül (,) 1. birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konulmuştur
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 198 Cevabı
1. İnsanın, ideallerine kavuşmak için neler yapabileceği ile ilgili görüşlerinizi paylaşınız.
1. Salime Hanım ile Ayşe ilk karşılaştıklarında Salime Hanım’ın tepkisi ne olmuştur?
Anlatım Biçimleri: Metinde betimleyici ve öyküleyici anlatım yolları öne çıkmaktadır.
Düşünceyi Geliştirme Yolları: Bu metinde istatistiki verilerden ve tartışma yöntemlerinden faydalanılmıştır.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 204 Cevabı
9. Metinde dönemin tarihî, sosyal ve siyasi yapısıyla ilgili neler söyleyebilirsiniz?
1. İnsanın, ideallerine kavuşmak için neler yapabileceği ile ilgili görüşlerinizi paylaşınız.
- Cevap:Her insan nasıl ki birbirinden oldukça farklı bu yüzden insanların hayalleri de birbirinden farklı olabilmektedir. Bir insanın kurmuş olduğu hayal mesleği ile ilgili olurken, bir diğer insanın ise aşk hayatı ile ilgili olabilmektedir. Sonuç olarak konu ne olursa olsun her insan tarafından ulaşılmak istenen bir nokta vardır. İnsanların hayallerine ulaşabilmesi için yapması gereken bir takım durumlar bulunur. Bu durumların başında ise kararlı olmak gelir. İnsan kararlı olarak hayatı boyunca birçok hayalini gerçekleştirebilir. Kararlı olmazsak hayalimiz, hayal olarak kalmaya devam edebilir.
- Cevap: Arttırmakla beraber çok da etkili olduğunu söyleyemeyiz çünkü önemli olan konu ne olursa olsun o konunun nasıl işlendiğidir.
1. Salime Hanım ile Ayşe ilk karşılaştıklarında Salime Hanım’ın tepkisi ne olmuştur?
- Cevap: İttihatçıların günahını böyle masum kadınlar ödüyor diyerek Ayşe Hanım’ın güzelliğini ve masumiyetini övmüştür.
- Cevap: Mister Cook, Türklerin kendilerini İngilizlere affettirmesi gerektiğini söyler. Ayşe Mister Cook’a “‒İngilizler aflarını talep edenlere versinler” der. Çünkü Tükler kimseden af dilemez. Bu yüzden Ayşe’nin cevabı her onurlu Türk’ün vereceği cevaptır.
- Cevap: Çevredekiler onunla gurur duymuşlar genç askerler kılıçlarını çekerek ona sevgi ve saygı gösterisinde bulunmuşlardır.
- Cevap: Ateşten Gömlek Adlı Romanın KahramanlarıPeyami: Kendini züppe olarak tanımlayan karakter, varlıklı bir ailenin evladıdır. Duygusal bir kişiliğe sahiptir. Hariciye memurluğu yapmaktadır. İzmir işgalinden kaçarak evlerine sığınan Ayşe’ye aşıktır. Peyami’nin Ayşe’ye olan aşkı onu milli mücadelenin içerisine sürükler. Romanın başlangıcında züppe bir karakter olarak gördüğümüz Peyami, roman sonunda Vatansever bir kişiliğe bürünür.Ayşe: Roman, bu karakterin etrafında şekillenir. Hırslı ve etrafındaki erkekleri etkileyebilecek bir güzelliğe sahiptir. Kocası ve oğlunun İzmir’in işgali sırasında ölmesi üzerine İstanbul’da akrabalarının yanına gelir. Daha sonra Anadolu’ya geçerek milli mücadeleye destek olmak için hemşirelik yapar. Sakarya Muharebesinde hayatını kaybeder.İhsan: Peyami’nin çok yakın arkadaşı. Ayşe’ye aşıktır ve onunla evlenmek ister. Milli mücadeleye gönül verenlerden biridir. Kurtuluş savaşında (I. İnönü Muharebesi, II. İnönü Muharebesi ve Sakarya Meydan Muharebesi) yer alır. Sakarya Muharebesi sırasında şehitlik mertebesine ulaşır. Ayşe ile yan yana gömülürler.
Cemal: Milli mücadeleye gönül veren bir subaydır. Milli mücadelenin yeni yeni filizlediği yıllarda bile Cumhuriyetçi fikirlere sahiptir.
Mehmet Çavuş: Rumeli’de çetelerle mücadele etmiştir. Kini yüzünden padişahtan nefret eder. Sırf bu yüzden milli mücadeleye katılır. Kezban’a aşık olur ve Kezban’ı kaçırır. Kezban’ın İhsan’a olan aşkını hazmedemez ve milli mücadeleden ayrılarak isyancı olur. İhsan’a tuzak kurar. Ancak kurduğu tuzak Kezban tarafından bozulur. İhsan ve arkadaşları tarafından yakalanır ve asılarak idam edilir.Kezban: Ailesi ve yakınları Yunanlılar tarafından katledilen yeşil gözlü, güzel bir köylü kızıdır. İhsan’a olan aşkı sebebi ile milli mücadeleye katılır. Ayşe’yi kıskanmaktadır. İhsan’a yardım edebilmek için canını hiçe sayabilecek kadar fedakardır.Salime Hanım: Peyami’nin annesidir. Şişli’de oturan varlıklı ve sözü geçen bir kadındır. İngiliz manda ve himayesini desteklemekte ve bu yolda hareket etmektedir. Evinin salonunu bu tarz toplantıları yapmak için kullanmaktadır.
- Cevap: Ateşten Gömlek romanı birinci dünya savaşının sona erdiği yıllardan başlayıp, Kuvva-yi Milliye, düzenli orduya geçiş ve Kurtuluş Savaşı yıllarını kapsamaktadır
- Halide Edip Adıvar’ın kaleme aldığı Ateşten Gömlek adlı romanda geçen mekanlar oldukça geniştir. Roman İstanbul, Sultan Ahmet Meydanı, İzmir, Adapazarı, Eskişehir, Ankara ve Anadolu’nun belli bölgelerindeki yerlerde geçmektedir. Romandaki iç mekanlar için Şişli’deki ev, hastane odası, otel odası örneklerini verebiliriz.
- Cevap: Halide Edip Adıvar’ın kaleme aldığı Ateşten Gömlek adlı roman Kurtuluş Savaşı döneminde yaşayan bir grup insanın milli duyguların yanı sıra birbirleri ile olan ilişkilerinde bahseder. Bu kişilerin aşklarını, kıskançlıklarını, tutkularını anlatarak o dönemdeki insanların üzerinden Kurtuluş Savaşını ve milli mücadele duygusunu konu alır.
- Cevap: Ateşten gömlek “Halide Edip Adıvar” in yazmış oldugu beğenilen ve Çanakkale zaferini konu edinen bir romandır. Romanda olay örgüsü halinde ilerlerken kahraman bakış acısı vardır. Bunun yanı sıra okuyucuya bilgide verilmektedir. Dili kalıplarla yazılmış anlaşılması zordur.
Anlatım Biçimleri: Metinde betimleyici ve öyküleyici anlatım yolları öne çıkmaktadır.
Düşünceyi Geliştirme Yolları: Bu metinde istatistiki verilerden ve tartışma yöntemlerinden faydalanılmıştır.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 204 Cevabı
9. Metinde dönemin tarihî, sosyal ve siyasi yapısıyla ilgili neler söyleyebilirsiniz?
- Cevap: Metnin yazıldığı dönem Kurtuluş Savaşıdır. Bu romanı diğer Milli Mücadele dönemi romanlarından ayıran en önemli özelliği roman yazılırken Kurtuluş Savaşı’nın devam etmesidir. Bu bakımdan ayrı bir öneme sahiptir.
- Cevap:
- Cumhuriyetin ilan edilmesi sonrasında da önceki yıllarda da öncelikli anlayış olan milli temalar işlenmeye devam edilmiştir.
- Bu eserlerde Anadolu, Batılılaşma sonrasında yaşanan sorunlar, halkın sorunları, yapılan inkılapların halka benimsetilmesi gibi konular işlenmiştir.
- Toplumsal fayda sağlamak adına eserler yazılmıştır.
- Eserlerde Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı ile etkileri konu edilmiştir.
- Batı-Doğu çatışması da eserlerde ön plana çıkarılmıştır. Yanlış Batılılaşma eleştirilmiştir.
- Dil konuşma diline iyice yaklaştırılmıştır.
- Romanlarda realizmin etkileri görülmüştür.
- Bu dönem romanları teknik açıdan gelişmiş bir şekilde yazılmıştır.
- Hikaye türünde ise “Olay hikayeciliği” benimsenmiştir.
- Cevap: Olayları anlatırken yapmış olduğu gözlemlerden faydalanmasını sağlamıştır. Bu da eserini daha gerçekçi ve etkili hale getirmiştir.
- Cevap: Yazar İngiliz Mandasına karşıdır. Türk milletinin bağımsızlığını savunmakta ve bu uğurda ölmeyi bile göze almaktadır. Romanda Ayşe karakteri üzerinden bu düşüncesini görürüz. Ayşe Mister Cook’a İngilizler kendilerinden af dileyenlere af ihsan etsinler. diyerek ne kadar mücadeleci olduğunu göstermektedir.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 206 Cevabı
Aşağıda verilen uygulamalardan birini seçerek yazınızı yazınız.
• Okuduğunuz bir romanın sonucunu değiştirerek yazınız.
Aşağıda verilen uygulamalardan birini seçerek yazınızı yazınız.
• Okuduğunuz bir romanın sonucunu değiştirerek yazınız.
- Cevap: Yaban romanının sonunu şöyle değiştirirdim. Yaban romanının kahramanı olan Ahmet Cemil halk tarafından iyice anlaşılır ve onun yönlendirmesi sonucunda halk bilinçlenir kitap okumaya başlar aydınlanır böylece cehaletten kurtulur ve Atatürk yolunda kalkınmaya vatanına sahip çıkmaya başlar şeklinde bitirirdim.
- Cevap: Mert bir gece arkadaşlarıyla eğlenmek için dışarı çıkar. Fakat gittikleri yerde bir başka grupla kavga ederler. Bu kavga bir anda büyür ve Mert’in bir arkadaşı yaralanır. Bir taraftan onu hastaneye götürmeye çalışırken, diğer taraftan bulundukları yere gelen polislere dertlerini anlatmaya uğraşırlar. Polis oralı olmaz ve Mert’i tutuklar.Bu durumu ailesine nasıl açıklayacağını, geleceğinin nasıl etkileneceğini düşünen Mert, kendisine hapisten kaçmayı teklif eden arkadaşlarına uyar ve bir anlık boşluktan faydalanıp dışarı çıkarlar. Henüz karakoldan uzaklaşamadan, polislerin megafonlarla anons yaptıklarını görürler. Ancak en büyük dertleri bu değildir. Tartıştıkları insanlar, ellerinde sopalarla onları kovalamaya başlamıştır. Mert hızla koşarken ayağı takılır, düşer, ve bir sopa kafasına doğru iner.
- Cevap:DOSTOYEVSKİ – SUÇ VE CEZA ROMANINDAN :Raskolnikov, isteksiz isteksiz sert bir sesle :
“Yapıyorum,” dedi.
-“Ne yapıyorsun?”
“İş yapıyorum.”
“Ne işi yapıyorsun?”
Delikanlı biraz sustuktan sonra ciddi bir eda ile : -Düşünüyorum, dedi.
Nastasya, katıla katıla güldü, ardından ince sesiyle :
-Devam et!
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 206 Cevabı
Türk ve dünya edebiyatından sinemaya uyarlanmış bir romanın filmini izleyiniz ve izlediğiniz film ile ilgili yorum yapınız.
Konuşmanızı belli bir plana göre yapınız.
Türk ve dünya edebiyatından sinemaya uyarlanmış bir romanın filmini izleyiniz ve izlediğiniz film ile ilgili yorum yapınız.
- Cevap: Anna Karenina Filmi:1874 yılında genç ve güzel Anna Karenin yaptığı evlilikle St. Petersburg’un yüksek sosyetesi içerisinde çok iyi bir konuma sahiptir. Kocası Karenin Rus siyasetinin de önemli isimlerindendir. Bir gün erkek kardeşi Oblonsky’den eşi Dolly ile arasını düzeltmesini isteyen ve onu Moskova’ya çağran bir mektup alır. Bu yolculuk esnasında tanıştığı Kontes Vronsky’nin garda kendilerini karşılayan oğlu, genç subay Vronsky ile aralarında bir kıvılcım çakar. Moskova’da karışık aşk üçgenleri arasında düzenlenen büyük bir dans balosunda herkesin bakışları Vronsky ve Anna’nın üzerinde toplanır. Anna, karşı koyamadığı bir aşka doğru sürüklenirken, Vronsky’den kaçıp St. Petersburg’a ve aile yaşantısına dönmesi, ne hakkında çıkan dedikoduları engelleyebilir ne de yüreğinde duyduğu aşkı. Bence çok etkili bir filmdi.
Konuşmanızı belli bir plana göre yapınız.
- Cevap: yaptım.
- Cevap: ettim.
- Cevap: kullanmadım.
- Cevap: kullandım.
- Cevap: kurdum.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 208 Cevabı
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere doğru kelimeyi/kelimeleri yazınız.
1. Halit Ziya Uşaklıgil eserlerinde………….realizm... …..akımının özelliklerini yansıtırken Ahmet
Mithat Efendi’nin eserlerinde……….romantizm…... ……akımının özellikleri göze çarpar.
2. Tanzimat Dönemi’nde ...Doğu-Batı çatışması, alafrangalık, yanlış batılılaşma,
görücü usulü ile evlilik vb…... , gibi konular işlenmiştir.
3. Tanzimat ve Servetifünun dönemlerinde roman türünde olayların geçtiği mekân……..İstanbul.
iken Millî Edebiyat Dönemi’ndeki romanlarda mekân. ....Anadolu.. ….olmuştur.
4. Türk edebiyatında roman türünün Batılı anlamda ilk örnekleri….Servetifünun...Dönemi’nde verilir.
Yazar
1. Yakup Kadri Karaosmanoğlu (c)
2. Hüseyin Cahit Yalçın (d)
3. Halit Ziya Uşaklıgil (ç)
4. Kemal Tahir (a)
5. Mehmet Rauf (b)
a) Yorgun Savaşçı
b) Ferdâ-yı Garam
c) Yaban
ç) Kırık Hayatlar
d) Hayal İçinde
6. Samim hatırladı. Meral daha sonra izahını şöyle tamamlamıştı: “Evde otururken hep şöyle deniz gören, Boğazı gören bir yer düşünmüştüm. ”Samim, kızın İstanbul’un sayfiyelerinden birinde bir ev yaptırmakta hâlâ tereddüt eden babasından şikâyetlerini de hatırladı. Şüphesi uzaklaşıyordu. Onun yerine onun kadar ölçüleri yanlış bir emniyet hissi alabilirdi. Kendisini bu hata kutuplarından uzaklaştırmak için bugün Meral’i gördüğü andan ayrıldığı ana kadar onun, hatırda kalan bütün sözlerini hareketlerini daha sakin bir dikkatin ışığında geçirmek istedi.
Yukarıda verilen parçadan hareketle roman türünün özelliklerinden ikisini yazınız.
aşk konularını işleyip kadın psikolojisi üzerinde durdu. Sonra Türkçülük akımını benimsedi; duygulandırma
ve süslemeden kaçınan, realizmi ön planda tutan romanlar yazdı. Yurda döndükten
sonra romanlarında konularını bir olay çevresinde toplanan tek insanlara değil; devirlere, nesillere,
gelenek ve törelere bağladı. Raik’in Annesi, Seviyye Talip, Handan, Yeni Turan, Sinekli Bakkal, Yolpalas
Cinayeti, Dağa Çıkan Kurt, Türk’ün Ateşle İmtihanı, Mor Salkımlı Ev, Maske ve Ruh eserlerindendir.
Yukarıda kısaca tanıtılan Millî Edebiyat Dönemi sanatçısının adını yazınız.
8. I. Metin ve II. Metin parçalarını aşağıda verilen başlıklar doğrultusunda karşılaştırınız.
Tema:
Anlatım Biçimi:
Anlatıcı:
Bakış Açısı:
Üslup:
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 210 Cevabı
Aşağıdaki kutucuklarda “ROMAN” ünitesi ile ilgili 9-16. soruların cevapları bulunmaktadır. Buna göre kutucuklarda yer alan harfleri boş bırakılan yerlere yazarak soruları cevaplayınız. (Soruların birden fazla cevabı olabileceğini göz önünde bulundurunuz.)
17-21. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız.
17. Metinde geçen “namı sönmek, siyasetini çakmak, yeni bir âlem doğması” kelime gruplarının anlamlarını metnin bağlamından hareketle belirleyip aşağıdaki boşluklara yazınız.
22. Mutluluk paylaşılınca artar, dertler paylaşılınca azalır.
Bu cümle ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Anlamına göre olumlu bir cümledir.
B) Sıralı cümledir.
C) Yükleminin türüne göre isim cümlesidir.
D) Zarf-fiil vardır.
E) Geniş zaman kipi ile oluşmuştur.
Cevap: C
23. Aşağıdakilerden hangisi biçimce olumsuz anlamca olumlu cümledir?
A) Eleştirileri olgunlukla karşıladığın dikkatimi çekmedi değil.
B) Gittiği hiçbir şehir doğup büyüdüğü yerin tadını vermedi.
C) Kardeşinin bu yaşına kadar hiçbir rahatsızlığı yoktu.
D) Böylesine güzel sözlerden sonra işini yarım bırakır mı hiç?
E) Son eserinde ne sade bir dil kullanmış ne de içeriği zenginleştirmiş.
Cevap: A
24.
I. Kardeşi Ağustos ayında gelecekmiş.
II. Yapraklar nedense sararmamıştı oysa ki artık sonbahar gelmişti.
III. Gün gelecek onlar da dostça yaşamayı öğrenecek.
IV. Onun gibi dürüst birini bulmak çok zor.
V. Biz inanıyoruz ki gelecek günler daha iyi olacak.
Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerin hangilerinde yazım yanlışı vardır?
A) I ve II
B) I ve V
C) II ve III
D) III ve IV
E) IV ve V
Cevap: A
25. Top sesleri, belirsiz aralıklarla devam ediyor. Deminkinden daha mı yakın, daha mı uzak? Bana, gittikçe uzaklaşır gibi geliyor. Hesaba göre böyle tahmin ediyorum. Sanki bir saat içinde düşman, mevziini mi değiştirdi. Eğer böyle olsaydı düşman yeni mevzilerini tespit edinceye kadar uzun bir süre top seslerinin kesilmesi gerekirdi. Fakat kim dedi ki bu, mutlaka düşman toplarının sesidir? Belki de sabahtan beri kulağıma gelen sesler hep bizim cepheden aksediyor. Ben böyle düşünürken dalıp gitmişim.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) İsim-fiil
B) Sıfat-fiil
C) Birleşik isim
D) İsim tamlaması
E) Sıfat tamlaması
Cevap: C
26. Meftun artık o kulübe içinde bekleyerek vakit kaybetmenin uygun olamayacağını anladı. Kapıyı açıp hemen dışarıya fırladı. Heyecanına yenilerek tedbirsiz bir heyecanla soluk soluğa hendeğe kadar koştu. O üç kişiyle aradaki açıklığı hemen yarıladı. Şimdi gördü. İyice seçti. Bunlardan ikisi kadın, biri erkekti. Kim olduklarını anlamakta da güçlük çekmedi. Lebibe, Rebia, Mahir.
Bu parçanın türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Masal
B) Halk Hikâyesi
C) Destan
D) Roman
E) Fabl
Cevap: D
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 213 Cevabı
27. Günler ne çabuk geçiyordu! Eylül başlarında serpeleyen o yağmurdan sonra uzun bir süre havalar açık gitti. Yumuşak bir mavilik alan gökyüzü, çoğu günler bulutsuzdu. Bazı bazı yağmur getirmekten uzak beyaz bulutlar geçiyordu yükseklerden. Deniz ile kırlar, gürültülü yazın ardından bir eğlence gecesinden sonra boşalmış açık hava bahçelerinin sessizliği içindeydiler. Durgun, kı- mıltısız, uyukluyorlardı. Eylül çıkarken, ekimin ilk yarısının dolmasına yakın, kısa süren iki yağmur daha yağdı. Her yağmurun ardından kırlar canlanır gibi oldu. Kuru ot tohumları çatlayıp filizlendiler. Yağmurların arkası gelmeyince bu yeşillik iki üç gün içinde kurudu. Gene o hastalıklı sarı renk kapladı ortalığı. Nadaslara işleye- memişti yağmurlar.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Kişileştirme
B) Mecaz anlam
C) Benzetme
D) Duyular arası aktarma
E) 3. tekil kişili anlatım
Cevap: C
28.
I. Olayların geçtiği mekân İstanbul’dur.
II. Her tabakadan insanın yaşantısı konu olarak ele alınmıştır.
III. Sanatçılar sade dili kullanmaya özen göstermiş ve eserlerinde yerli hayatı konu edinmişlerdir.
IV. Bireysel konular işlenmiş, bireylerin iç dünyaları ince ayrıntılarıyla verilmiştir.
V. “Millî kaynaklara dönme” anlayışı doğrultusunda eser verilmiştir.
Yukarıdaki Millî Edebiyat Dönemi romanları ile ilgili verilen numaralandırılmış ifadelerden hangileri yanlıştır?
A) I ve II
B) I ve IV
C) II ve III
D) II ve IV
E) IV ve V
Cevap: B
29. Aşağıdaki parçalardan hangisi farklı bir bakış açısıyla yazılmıştır?
A) Babamı her nedense her zaman kahkahalarla güldüren bu maceraya ben o kadar gülemiyordum. Zaten sonraları ben Fa- him Beyle, biraz daha tanışarak, yavaş yavaş bu hâdiseyi başka türlü tefsire koyulmuştum.
B) İlk biz geldik. Beni Ömer’le Tezel getirdiler. Oğlum şurda, kapıda karşıladı. Getirip buraya oturttu. Müjgân da koluma girmişti hatta. “Gel anne, senin yerin burası. Bak burda otur, seyret.” dediler.
C) Bu sabah hesap ettim. Ben, Zeyniler’e geleli aşağı yukarı bir ay olmuş. Bu bir ay, bana şimdi on yıldan daha uzun görünüyor.
D) Yusuf’un yaylı arabası, o yaz sıcağında kabuğuna çekilmiş sokaklardan geçerken, işlemeli bir perde kıpırdanıp aralandı. Yusuf, ipek tüccarı Abdullah Bey’i bir an önce Bilecik’e götürme telaşındaydı. Yine de o kerpiç evin penceresine bakmadan edemedi.
E) Mütemadiyen onları düşünüyordum. Fakat nihayet daha fazla dayanamadım ve kafamdan uzak tutmak istediğim hayal, yavaşça sessiz sedasız gözlerimin önünde dikildi.
Cevap: D
30. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde boş bırakılan yere farklı bir noktalama işareti getirilmelidir?
A) Bu konu( ) hiç de öyle geçiştirilecek nitelikte değildir.
B) Umduk( ) bekledik, düşündük.
C) Evde( ) okulda, kütüphanede hep seni aradım.
D) Akşam( ) yine akşam, yine akşam
E) Misafir on kısmetle gelir( ) birini yer, dokuzunu bırakır.
Cevap: E
1. Çevrenizdeki insanlarla iletişiminizde yanlış anlaşılmayı engellemek için neler yapılabilir?
1. KARAGÖZ: Sıkarlar, sıkarlar, sıkarlar… Misafirler dişlerini sıkarlar.
HACİVAT: Canım, neden?
KARAGÖZ: Birisi başlasın da, sonra biz başlayalım diyerekten.
Metinden alınan yukarıdaki karşılıklı konuşmada altı çizili deyimin anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
5. Okuduğunuz metinde temel çatışmayı belirleyerek temayı söyleyiniz.
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere doğru kelimeyi/kelimeleri yazınız.
1. Halit Ziya Uşaklıgil eserlerinde………….realizm... …..akımının özelliklerini yansıtırken Ahmet
Mithat Efendi’nin eserlerinde……….romantizm…... ……akımının özellikleri göze çarpar.
2. Tanzimat Dönemi’nde ...Doğu-Batı çatışması, alafrangalık, yanlış batılılaşma,
görücü usulü ile evlilik vb…... , gibi konular işlenmiştir.
3. Tanzimat ve Servetifünun dönemlerinde roman türünde olayların geçtiği mekân……..İstanbul.
iken Millî Edebiyat Dönemi’ndeki romanlarda mekân. ....Anadolu.. ….olmuştur.
4. Türk edebiyatında roman türünün Batılı anlamda ilk örnekleri….Servetifünun...Dönemi’nde verilir.
Yazar
1. Yakup Kadri Karaosmanoğlu (c)
2. Hüseyin Cahit Yalçın (d)
3. Halit Ziya Uşaklıgil (ç)
4. Kemal Tahir (a)
5. Mehmet Rauf (b)
a) Yorgun Savaşçı
b) Ferdâ-yı Garam
c) Yaban
ç) Kırık Hayatlar
d) Hayal İçinde
6. Samim hatırladı. Meral daha sonra izahını şöyle tamamlamıştı: “Evde otururken hep şöyle deniz gören, Boğazı gören bir yer düşünmüştüm. ”Samim, kızın İstanbul’un sayfiyelerinden birinde bir ev yaptırmakta hâlâ tereddüt eden babasından şikâyetlerini de hatırladı. Şüphesi uzaklaşıyordu. Onun yerine onun kadar ölçüleri yanlış bir emniyet hissi alabilirdi. Kendisini bu hata kutuplarından uzaklaştırmak için bugün Meral’i gördüğü andan ayrıldığı ana kadar onun, hatırda kalan bütün sözlerini hareketlerini daha sakin bir dikkatin ışığında geçirmek istedi.
Yukarıda verilen parçadan hareketle roman türünün özelliklerinden ikisini yazınız.
- Cevap:
- Genellikle ayrıntılı betimlemeler yapılır.
- Söyleyici genelde ilahi bakış açısına sahiptir.
aşk konularını işleyip kadın psikolojisi üzerinde durdu. Sonra Türkçülük akımını benimsedi; duygulandırma
ve süslemeden kaçınan, realizmi ön planda tutan romanlar yazdı. Yurda döndükten
sonra romanlarında konularını bir olay çevresinde toplanan tek insanlara değil; devirlere, nesillere,
gelenek ve törelere bağladı. Raik’in Annesi, Seviyye Talip, Handan, Yeni Turan, Sinekli Bakkal, Yolpalas
Cinayeti, Dağa Çıkan Kurt, Türk’ün Ateşle İmtihanı, Mor Salkımlı Ev, Maske ve Ruh eserlerindendir.
Yukarıda kısaca tanıtılan Millî Edebiyat Dönemi sanatçısının adını yazınız.
- Cevap: Halide Edip Adıvar
8. I. Metin ve II. Metin parçalarını aşağıda verilen başlıklar doğrultusunda karşılaştırınız.
Tema:
Anlatım Biçimi:
Anlatıcı:
Bakış Açısı:
Üslup:
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 210 Cevabı
Aşağıdaki kutucuklarda “ROMAN” ünitesi ile ilgili 9-16. soruların cevapları bulunmaktadır. Buna göre kutucuklarda yer alan harfleri boş bırakılan yerlere yazarak soruları cevaplayınız. (Soruların birden fazla cevabı olabileceğini göz önünde bulundurunuz.)
- Cevap:
- Cevap: E
- Cevap: C,İ
- Cevap: A,Ğ
- Cevap: I
- Cevap: G
- Cevap: B,C,D
- Cevap: H
- Cevap: F
17-21. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız.
17. Metinde geçen “namı sönmek, siyasetini çakmak, yeni bir âlem doğması” kelime gruplarının anlamlarını metnin bağlamından hareketle belirleyip aşağıdaki boşluklara yazınız.
- Cevap: namı sönmek: Unutulmaya başlamak
- yeni bir alem doğması: Yeni bir dünya kurulması
- siyasetini çakmak: kendi görüşünü anlatmak
- Cevap: Hafiften Efruz Bey alaycı bir üslupla anlatılmaktadır. Efruz Bey bu metinde aslında bir şey bilmediği halde çok şey biliyormuş gibi anlatılmaktadır.
- Cevap:
- Olumlu: Her ne kadar Türkçülük mahfiline yeni girmişse de, korkunç mucit zekâsı sayesinde yine onların siyasetini çakmıştı.
- Olumsuz: Amma epey zamandan beri Efruz Bey hiçbir tarafta görünmüyordu.
- Cevap: Metin günlük sade halk ağzıyla yazılmıştır. Sade yalın bir anlatım vardır. Bunun yanında öyküleme tekniği ile yazılmıştır.
- Cevap: Türkçülük akımının en zirvede olduğu dönemlerden birinde yazmıştır. Bu da zaten Efruz Bey karakterinde de görülmektedir.
22. Mutluluk paylaşılınca artar, dertler paylaşılınca azalır.
Bu cümle ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Anlamına göre olumlu bir cümledir.
B) Sıralı cümledir.
C) Yükleminin türüne göre isim cümlesidir.
D) Zarf-fiil vardır.
E) Geniş zaman kipi ile oluşmuştur.
Cevap: C
23. Aşağıdakilerden hangisi biçimce olumsuz anlamca olumlu cümledir?
A) Eleştirileri olgunlukla karşıladığın dikkatimi çekmedi değil.
B) Gittiği hiçbir şehir doğup büyüdüğü yerin tadını vermedi.
C) Kardeşinin bu yaşına kadar hiçbir rahatsızlığı yoktu.
D) Böylesine güzel sözlerden sonra işini yarım bırakır mı hiç?
E) Son eserinde ne sade bir dil kullanmış ne de içeriği zenginleştirmiş.
Cevap: A
24.
I. Kardeşi Ağustos ayında gelecekmiş.
II. Yapraklar nedense sararmamıştı oysa ki artık sonbahar gelmişti.
III. Gün gelecek onlar da dostça yaşamayı öğrenecek.
IV. Onun gibi dürüst birini bulmak çok zor.
V. Biz inanıyoruz ki gelecek günler daha iyi olacak.
Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerin hangilerinde yazım yanlışı vardır?
A) I ve II
B) I ve V
C) II ve III
D) III ve IV
E) IV ve V
Cevap: A
25. Top sesleri, belirsiz aralıklarla devam ediyor. Deminkinden daha mı yakın, daha mı uzak? Bana, gittikçe uzaklaşır gibi geliyor. Hesaba göre böyle tahmin ediyorum. Sanki bir saat içinde düşman, mevziini mi değiştirdi. Eğer böyle olsaydı düşman yeni mevzilerini tespit edinceye kadar uzun bir süre top seslerinin kesilmesi gerekirdi. Fakat kim dedi ki bu, mutlaka düşman toplarının sesidir? Belki de sabahtan beri kulağıma gelen sesler hep bizim cepheden aksediyor. Ben böyle düşünürken dalıp gitmişim.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) İsim-fiil
B) Sıfat-fiil
C) Birleşik isim
D) İsim tamlaması
E) Sıfat tamlaması
Cevap: C
26. Meftun artık o kulübe içinde bekleyerek vakit kaybetmenin uygun olamayacağını anladı. Kapıyı açıp hemen dışarıya fırladı. Heyecanına yenilerek tedbirsiz bir heyecanla soluk soluğa hendeğe kadar koştu. O üç kişiyle aradaki açıklığı hemen yarıladı. Şimdi gördü. İyice seçti. Bunlardan ikisi kadın, biri erkekti. Kim olduklarını anlamakta da güçlük çekmedi. Lebibe, Rebia, Mahir.
Bu parçanın türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Masal
B) Halk Hikâyesi
C) Destan
D) Roman
E) Fabl
Cevap: D
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 213 Cevabı
27. Günler ne çabuk geçiyordu! Eylül başlarında serpeleyen o yağmurdan sonra uzun bir süre havalar açık gitti. Yumuşak bir mavilik alan gökyüzü, çoğu günler bulutsuzdu. Bazı bazı yağmur getirmekten uzak beyaz bulutlar geçiyordu yükseklerden. Deniz ile kırlar, gürültülü yazın ardından bir eğlence gecesinden sonra boşalmış açık hava bahçelerinin sessizliği içindeydiler. Durgun, kı- mıltısız, uyukluyorlardı. Eylül çıkarken, ekimin ilk yarısının dolmasına yakın, kısa süren iki yağmur daha yağdı. Her yağmurun ardından kırlar canlanır gibi oldu. Kuru ot tohumları çatlayıp filizlendiler. Yağmurların arkası gelmeyince bu yeşillik iki üç gün içinde kurudu. Gene o hastalıklı sarı renk kapladı ortalığı. Nadaslara işleye- memişti yağmurlar.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Kişileştirme
B) Mecaz anlam
C) Benzetme
D) Duyular arası aktarma
E) 3. tekil kişili anlatım
Cevap: C
28.
I. Olayların geçtiği mekân İstanbul’dur.
II. Her tabakadan insanın yaşantısı konu olarak ele alınmıştır.
III. Sanatçılar sade dili kullanmaya özen göstermiş ve eserlerinde yerli hayatı konu edinmişlerdir.
IV. Bireysel konular işlenmiş, bireylerin iç dünyaları ince ayrıntılarıyla verilmiştir.
V. “Millî kaynaklara dönme” anlayışı doğrultusunda eser verilmiştir.
Yukarıdaki Millî Edebiyat Dönemi romanları ile ilgili verilen numaralandırılmış ifadelerden hangileri yanlıştır?
A) I ve II
B) I ve IV
C) II ve III
D) II ve IV
E) IV ve V
Cevap: B
29. Aşağıdaki parçalardan hangisi farklı bir bakış açısıyla yazılmıştır?
A) Babamı her nedense her zaman kahkahalarla güldüren bu maceraya ben o kadar gülemiyordum. Zaten sonraları ben Fa- him Beyle, biraz daha tanışarak, yavaş yavaş bu hâdiseyi başka türlü tefsire koyulmuştum.
B) İlk biz geldik. Beni Ömer’le Tezel getirdiler. Oğlum şurda, kapıda karşıladı. Getirip buraya oturttu. Müjgân da koluma girmişti hatta. “Gel anne, senin yerin burası. Bak burda otur, seyret.” dediler.
C) Bu sabah hesap ettim. Ben, Zeyniler’e geleli aşağı yukarı bir ay olmuş. Bu bir ay, bana şimdi on yıldan daha uzun görünüyor.
D) Yusuf’un yaylı arabası, o yaz sıcağında kabuğuna çekilmiş sokaklardan geçerken, işlemeli bir perde kıpırdanıp aralandı. Yusuf, ipek tüccarı Abdullah Bey’i bir an önce Bilecik’e götürme telaşındaydı. Yine de o kerpiç evin penceresine bakmadan edemedi.
E) Mütemadiyen onları düşünüyordum. Fakat nihayet daha fazla dayanamadım ve kafamdan uzak tutmak istediğim hayal, yavaşça sessiz sedasız gözlerimin önünde dikildi.
Cevap: D
30. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde boş bırakılan yere farklı bir noktalama işareti getirilmelidir?
A) Bu konu( ) hiç de öyle geçiştirilecek nitelikte değildir.
B) Umduk( ) bekledik, düşündük.
C) Evde( ) okulda, kütüphanede hep seni aradım.
D) Akşam( ) yine akşam, yine akşam
E) Misafir on kısmetle gelir( ) birini yer, dokuzunu bırakır.
Cevap: E
6. Ünite CEVAPLARI
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 216 Cevabı1. Çevrenizdeki insanlarla iletişiminizde yanlış anlaşılmayı engellemek için neler yapılabilir?
- Cevap: Bazen iletişim kurarken çevremizdeki insanlarla iletişiminizde birtakım yanlış anlaşılmalar yaşarız. Bu yanlış anlamaları engellemek için kişiler arası iletişimimizde yaptığımız yanlış davranışlara dikkat etmeliyiz. Öncelikle karşı tarafla iletişime geçmeden önce anlatmak istediğimiz şeyi düşünerek mesajımızı karşı tarafa açık ve net olarak ifade etmeliyiz. Düşüncelerimizi karşı tarafa anlatırken beden dilimiz de çok önemlidir. Bu yüzden yüz ifademize de dikkat etmeliyiz. Karşı tarafı suçlayıcı ifadelerden de kaçınmalıyız. İletişimin en önemli unsurlarından biri de dinlemektir. Mutlaka karşı tarafa da söz hakkı vermeliyiz. Belki anlatmak istediklerimizi tam olarak anlatamamış olabiliriz. Bu yüzden karşı taraf söylediklerimizi anlamamış olabilir. İletişim de bunlara dikkat ettiğimiz takdirde çevredeki insanlarla iletişimimizdeki yanlış anlaşılmayı büyük oranda engellemiş oluruz.
- Cevap: Geleneksel Türk tiyatrosunun başlıca güldürü öğeleri genellikle; abartılı tavırlar, doğaçlama espriler, belli bir tiplemenin taklidinin yapılması, yanlış anlaşılmalar, söz kavgaları ve değişik yörelere özgü şive ve ağız taklitleridir. Doğaçlamaya dayanan bu tiyatronun temel öğesi güldürüdür. Gülmeyi seven herkesin seveceği bir sosyal faaliyettir güldürü ağırlıklı tiyatrolar. Ben de hem zamanımı iyi değerlendirmek için hem de bana mutluluk, keyif verdiği kendimi iyi hissettirdiği için güldürü ağırlıklı tiyatroları izlemekten hoşlanıyorum.
1. KARAGÖZ: Sıkarlar, sıkarlar, sıkarlar… Misafirler dişlerini sıkarlar.
HACİVAT: Canım, neden?
KARAGÖZ: Birisi başlasın da, sonra biz başlayalım diyerekten.
Metinden alınan yukarıdaki karşılıklı konuşmada altı çizili deyimin anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
- Cevap: Dişlerini sıkma: darlığa, sıkıntıya dayanmak, katlanmak
- Cevap: Hacivat bilgili, okumuş görgülü kendini geliştirmiş çelebi bir tipi sembolize eder. Karagöz ise okumamış, kelimeleri yanlış anlayan ve anlamadığı yerde kaba söze baş vuran birini simgeler.
- Cevap: Şaşırırlar, birbirlerine yanlış anlamayı ortadan kaldırmak için açıklamalar yaparlar.
- Cevap: Metni ilgi çekici hale getirmiştir. Bunun yanında Karagöz oyununun bilgilendirici ve eğitici yönünün de ortaya çıkmasını sağlar.
5. Okuduğunuz metinde temel çatışmayı belirleyerek temayı söyleyiniz.
- Cevap: Temel çatışma Hacivat’ın söylediklerini Karagöz’ün yanlış anlaması ve ortaya komik durum ve yorumların çıkmasıdır.
- Cevap: Metin diyaloglar ile yazılmış başında ve sonunda ise metinle ilgili açıklayıcı bilgilere yer verilmiştir.
- Cevap: Metinde o dönemlerdeki sosyal yaşam ile ilgili bilgilere sahip oluruz. Mesela Beyazıt Kazanlariçi denen yerde ne tür iş uğraşlarının olduğunu öğreniriz. Bunun yanında günlük yaşamda kullanılan ata sözleri ve deyimleri de yine metinden çıkarabiliriz.
- Cevap: Güldürü öğesi yanlış anlamalar ve kelimelerin farklı telaffuzu ile sağlanmaktadır.
- Cevap: Bence giriş kısmından alınmıştır. Çünkü girişte bir semai okunmuş ve Hacivat perdeye çıkmıştır. Genelde oyunun başında bu sahneyle karşılaşırız.
- Cevap: Günümüzdeki kuklacılık ve tiyatro sanatlarına öncülük ettiğini düşünüyorum. Kuklacılık sanatıyla doğrudan bağlantısı varken gösteriye dayalı olan modern tiyatrodan farkı tiyatroda canlı kahramanların rol yapmalarıdır.
- Cevap:
- 1- Osmanlı toplumundan bugüne dek insanları bir araya getirme , sosyalleştirme konusunda büyük katkıları olmuştur.
- 2- Geçmişten günümüze dek isimlerin yaşatılmasında , sözlü tarihin gelişmesinde katkısı olmuştur.3-
Mahalle yaşayışı , esnaf toplantısı , evlenme törenleri gibi bölümlerde
eğlence kültürünün yaşatılmasında geleneksel tiyatrolarımız önemli bir
yer bulmuştur.
4- Kukla oyunu çocuk genç fark etmeden orta yaş grubuna hitap eden günümüzde halen bazı kesimlerde aktif olan geleneksel Türk tiyatrosu rollerinden biridir.
5- Meddahlık , günümüzde özellikle güldürü amaçlı düzenlenen stand-up tiyatro oyunlarına dönüşmüştür , insanlar eğlence amaçlı bu tür tiyatroları izlemeye gitmektedir.
6- Karagöz – Hacivat oyunları eğlence sektöründe panayırlar , festivaller , tiyatrolar , kermes gibi özel günlerde halkı eğlendirme amaçlı olarak aktif olarak kullanılmaktadır.
7- Orta oyunları , birçok bakımdan karagöz- hacivat oyununa benzeyen yalnız canlı insanlarla hayata geçirilen orta oyunları eğlence sektöründe kültürümüzde yer edinmiş insanlar tarafından oldukça tercih edilen tiyatro türü olmuştur.
8-Geleneksel türk tiyatrolarına özgü değişik şive ve ağız taklitleri insanları her zaman güldürmeyi başarmıştır.
- Cevap: Methedici (övücü), taklitler yapıp hoş öyküler anlatarak halkı eğlendiren sanatçıya meddah denir. Türk halk zekâsının ve halkın, olayları karikatürize etme gücünün büyük sanatlarından biri olan meddahlık, yüzyıllar boyu yaşamış, Türk halkı arasında çok ilgi görmüştür. Meddahlık için tek adamlı tiyatro diyebiliriz. Meddah, tiyatronun bütün kişilerini varlığında birleştiren bir aktördür. Yüksekçe bir yerde oturarak bir öyküyü başından sonuna kadar, canlandırdığı kişileri ağız özelliklerine göre konuşturarak anlatır. Perdesi, sahnesi, elbiseleri, dekoru, kişileri bulunmayan bu tiyatronun her şeyi meddah denilen o tek adamın zekâsına, bilgisine, söz söylemedeki başarısına bağlıdır.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 224 Cevabı
1. Ramazan ayında düzenlenen geleneksel eğlencelerin birlik ve beraberlik ruhunu canlı tuttuğunu söyleyebilir misiniz? Neden?
1. • Efendim bendeniz bu mahallenin eskisi İsmail kulunuz…
• Hah şöyle yola gel..
Bu cümledeki altı çizili kelime ve kelime grubunun anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
8. Metindeki temel çatışmayı ve bu çatışma etrafında metinde yer alan diğer karşıtlıkları belirleyiniz.
1. Ramazan ayında düzenlenen geleneksel eğlencelerin birlik ve beraberlik ruhunu canlı tuttuğunu söyleyebilir misiniz? Neden?
- Cevap: Aç ve yoksulların halini daha iyi anladığımız bu ayda İnsanlar daha çok paylaşmaya çalışır. İhtiyaç sahibi insanların ihtiyaçları giderilmeye çalışılır. Tüm bunlar bizim maneviyatımızı daha da kuvvetlendirerek, toplum olarak birbirimize olan sevgi bağlarımızı daha da güçlendirir. Ramazan aylarında düzenlenen geleneksel eğlenceler eski zamanlardan beri günümüze kadar taşınmaya çalışılmış, halen günümüzde de eskisi kadar olmasa da yapılmaya çalışılarak gelecek nesillere taşınmaya çalışılan etkinliklerdir. Ramazan ayında düzenlenen bu eğlenceler bizim adet ve ananelerimizdir. Bizleri birbirimize bağlayarak, birlik ve beraberlik duygularımızı daha da canlı tutar.
- Cevap: Çelişki, bir tanesinden birini tutamama durumuna verilen isimdir. “Aklın aynı anda hem inkar etmek hem de doğrulamak zorunda kaldığı şey, gülünçtür.” Cümlesinde de bir çelişki ve ikilem bulunmaktadır. Hayatta öyle durumlar olur ki, kabul etmek ya da reddetmenin ötesine geçer. Bu durumlar da insanları güldürür. Bu sözden hareketle insanların taraf tutamayacağı durumların oluşturulmasıyla güldürme eylemi de gerçekleşmiş olacaktır.
1. • Efendim bendeniz bu mahallenin eskisi İsmail kulunuz…
• Hah şöyle yola gel..
Bu cümledeki altı çizili kelime ve kelime grubunun anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
- Cevap:
- bendeniz: “kulunuz”, “köleniz” anlamına gelmekle birlikte, “ben” adılı yerine kullanılan bir alçakgönüllülük sözü
- yola gel: Ters tutumunu düzeltmek, uslanmak, istenilen biçimdeki davranışı kabul etmek.
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
8. Metindeki temel çatışmayı ve bu çatışma etrafında metinde yer alan diğer karşıtlıkları belirleyiniz.
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 232 Cevabı
1. “Kostüm, ışık, dekor, makyaj…” gibi unsurların tiyatro eserinin başarı ile sahnelenmesindeki önemi ile ilgili neler düşünüyorsunuz?
1. • Ağladığını gördükçe öyle yüreğim kalkıyor ki, merhametimden yengeliğini kendim edeceğim
geliyor.
• Hemen hoş hâl ile geçinmenizi can ü gönülden dua ederim.
Yukarıdaki cümleler okuduğunuz metinden alınmıştır. Bu cümlelerde altı çizili kelime gruplarının anlamlarını cümlenin bağlamından, hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
5. Hikâyedeki olayları gerçekleşme sırasına göre belirleyerek aşağıdaki şemalara yazınız.
Aşağıda verilen metin parçalarını Şair Evlenmesi tiyatrosundan okuduğunuz bölümler ile dil ve anlatım özellikleri yönünden karşılaştırınız.
Fransız ve dünya edebiyatının önde gelen sanatçılarından biri olan Moliere’in Cimri adlı tiyatro eserini okudunuz. Okuduğunuz bu tiyatroyu daha önce incelediğiniz Orta Oyunu ile tema ve kahramanların özellikleri açısından; Şair Evlenmesi ile de dil ve anlatım özellikleri açısından karşılaştırınız. Karşılaştırma sonuçlarınızı aşağıdaki şemaya yazınız.
CİMRİ ve ORTA OYUNU TEMA VE KAHRAMANLARIN ÖZELLİKLERİ
Benzerlikler: İkisi de göstermeye bağlı bir metindir. İkisinde de halktan kahramanlar vardır. İkisinde de sosyal bir durum anlatılır. İkisinde de diyaloga dayalı bir anlatım vardır.
Farklılıklar: Birisi geleneksel tiyatro örneği iken Cimri ise Modern tiyatro örneğidir. Biri Fransız edebiyatının etkilerini taşırken diğeri geleneksel Türk tiyatrosunun özelliklerini taşır. Cimri de kahramanlar fazla iken Orta Oyunu’nda iki kahraman vardır.
CİMRİ ve ŞAİR EVLENMESİ DİL VE ANLATIM ÖZELLİKLERİ
Benzerlikler: İkisinde de halktan kahramanlar vardır. İkisinde de sosyal bir durum anlatılır. İkisinde de diyaloga dayalı bir anlatım vardır.
Farklılıklar: İkisinde kullanılan benzetmeler ve atasözleri, deyimler cümle yapıları farklıdır.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 242 Cevabı
Bu ünitede incelediğiniz metinlerden hareketle geleneksel tiyatronun eğlence kültüründeki yeri, Osmanlı toplumunda bir arada yaşama kültürü, isimlerle karakterler arasındaki ilişki, yanlış anlamalar ve şive taklitleri gibi konular üzerinde bir yazı yazınız.
Yazınızı yazarken aşağıdaki bilgileri göz önünde bulundurunuz.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 243 Cevabı
İzlediğiniz bir meddah ve stand-up gösterisinden hareketle kısa bir meddah oyunu sununuz.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 244 Cevabı
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere doğru kelimeyi/kelimeleri yazınız.
1. Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk tiyatro örneği,. Şinasi .tarafından yazılan. Şair Evlenmesidir. .adlı eserdir. Türk edebiyatında sahnelenen ilk tiyatro eseri,.Namık Kemal.tarafından yazılan…Vatan Yahut Silistre adlı eserdir.
2. Tanzimat Dönemi tiyatrosunda…….Ahmet Vefik Paşa ve Direktör Ali Bey. yaptıkları uyarlamalar ve çeviriler ile tanınmışlardır.
3. Cumhuriyet Dönemi tiyatrosundaKöy ve köylü hayatı, köyden şehre göç, ekonomik hayat, yurt dışına gidenlerin yaşadıkları, kadının toplumdaki yeri...gibi yeni temalar olarak tiyatro eserlerinde işlenmiştir.
4. Metinsiz, suflörsüz, ezbersiz bir şekilde “palanga” denilen meydanda oynanan……..orta oyunu. geleneksel Türk tiyatrosunun nükte ve cinasa çok önem veren bir türüdür.
5. Geleneksel Türk tiyatrosunun bir türü olan Karagöz; .giriş, muhavere, fasıl, bitiş.. ..bölümlerinden oluşur.
Özellik
1. Okumamış adam tipi (ç)
2. Zengin adam ve mirasyedi tipi (b)
3. Kadın tipi (c)
4. Pineklemekle ömür geçiren tip (a)
5. Görgü kurallarına uygun davranan, öğrenim görmüş tip (d)
Tip
a) Tiryaki
b) Çelebi
c) Zenne
ç) Karagöz
d) Hacivat
7. Meddah hikâyeci, aslında tiyatronun çeşitli kişilerini kişiliğinde toplamış bir aktör; meddahlık da tek kişilik bir tiyatrodur bir bakıma. Meddah, kahvehanelerde hünerini göstereceği zaman dinleyicilerden daha yüksekçe bir sekiye konmuş bir iskemleye oturur; elinde bir baston, omzunda da büyükçe bir mendil tutardı. Mendili, türlü ses ve şive taklitleri yaparken ağzını, burnunu kapamak için bastonu da çeşitli gürültüler çıkarmak için kullanırdı. Hikâyesinin üslubu da taklitli bir anlatıya uygulanmıştı. Meddahın hikâyesine başlarken, dinleyici ve seyircilerden kimsenin alınmaması için “İsim isme, kisb kisbe, semt semte benzer. Geçmiş zaman söylenir; yalan, gerçek dinlenir, vakit geçer” yollu kalıp ifadelerini sıralardı. Metnin sonunda da sürçü lisan ettikse affola biçiminde özür dileyen kalıp ifadelere yer verirdi.
Bu parçada meddah ile verilen bilgilerden yola çıkarak Meddahlık geleneği ile orta oyununun benzer ve farklı yönlerini yazınız.
Aşağıdaki kutucuklarda “TİYATRO” ünitesi ile ilgili 8-14. soruların cevapları bulunmaktadır. Buna göre kutucuklarda yer alan harfleri boş bırakılan yerlere yazarak soruları cevaplayınız. (Soruların birden fazla cevabı olabileceğini göz önünde bulundurunuz.)
8. Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri geleneksel Türk tiyatrosu ürünlerindendir?
15-16. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız.
15. Okuduğunuz metin, Tanzimat Dönemi’ne ait bir tiyatro metnidir. Bu bilgiden hareketle metinden Tanzimat Dönemi tiyatrolarıyla ilgili çıkarımlarda bulununuz.
17. Yanlış anlaşılmalara dayanan güldürü şive ve taklitlere de yer veren oyun ramazanda İstanbul’un her semtinde ve herhangi bir kahvehanede oynanabilirdi. Bu oyun; malum, meydan oyunudur. Seyirciler bu meydanın etrafını çepeçevre kuşatırdı, yalnız bir tarafı açık bırakılırdı. Bu oyunun dekoruna gelince, “yeni dünya” denilen bir çeşit paravana idi. Bu yeni dünya kurulduğu zaman sanki bir ev olurdu. Eşyası da iki iskemleden ibaretti. Gözlemeci adlı oyunlarda olduğu gibi çok kısa bir yeni dünya bulunurdu ki buna dükkân denilirdi. Dükkânda tek iskemle vardı.
Bu parça aşağıdaki cümlelerden hangisiyle devam ettirilirse bilgi yanlışı olur?
A) Bu oyunda Kavuklu ve Pişekâr tipleri oyunun temel kişileridir.
B) Oyuna zurna, çift-nara gibi çalgılar eşlik eder.
C) Bu oyun gölge oyunu olarak da adlandırılmıştır.
D) Kalabalık kişi kadrosuna sahip olan oyun doğaçlama oynanır.
E) Oluştuğu dönemin sosyal yaşamından izler taşır.
Cevap: C
18. Geleneksel Türk tiyatrosuna özgü bir sahne oyunu da “hayal oyunu” adı verilen Kara- göz’dür.
Bu cümleyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Tırnak işareti vurgu amacıyla kullanılmıştır.
B) Yapım ve çekim eklerine örnek vardır.
C) Yüklemin türüne göre isim cümlesidir.
D) Sıfat ve isim tamlamaları kullanılmıştır.
E) Ögelerin dizilişine göre devrik cümledir.
Cevap: E
19. Tiyatroda dekor, kostüm, ışık, müzik gibi unsurlar olayları belirginleştirmeye yarar. Başka bir deyişle olayların daha canlı bir görünüm kazanmasını sağlar. Mekân ve dekor, geleneksel tiyatroda standart bir özellik göstermesine karşılık modern tiyatroda aynı eserin farklı temsillerinde, metinle ilişkili veya metinden bağımsız olarak farklı mekân ve dekor uygulamaları olabilir.
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Tanımlamanın olduğu
B) Fiilimsilere yer verildiği
C) Açıklama anlatım biçiminin kullanıldığı
D) Karşılaştırmadan yararlanıldığı
E) İsim ve sıfat tamlamasının kullanıldığı
Cevap: A
20. (I) Karagöz, karanlık bir yerde gerisinden aydınlatılmış beyaz bir perdede tasvirlerle oynatılan bir oyundur. (II) Değişik şive ve ses taklitlerinin yer aldığı oyunda Karagöz ve Hacivat başlıca tiplerdir. (III) Tuzsuz Deli Bekir, Kayserili, Acem, Yahudi, Karagöz’ün karısı, Cüce gibi tipler de bu oyunda yerini alır. (IV) Karagöz oyunu giriş, muhavere, fasıl ve bitiş olmak üzere dört bölümden oluşur. (V) Oyuna adını veren asıl konunun ele alındığı bölüm muhaveredir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışlığı yapılmıştır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Cevap: E
1. “Kostüm, ışık, dekor, makyaj…” gibi unsurların tiyatro eserinin başarı ile sahnelenmesindeki önemi ile ilgili neler düşünüyorsunuz?
- Cevap: Bunlar modern tiyatronun olmazsa olmazlarıdır. Canlandırma ve hissettirme için en önemli unsurlardır. İletinin en iyi ve etkili şekilde izleyicilere ulaştırılması için çok önemlidir.
- Cevap: Tiyatro daha çok etkiler.Çünkü orada insanları/ oyuncuları daha yakından ve canlı görmek performanslarını daha doğal şekilde izlemek çok etkileyicidir.
1. • Ağladığını gördükçe öyle yüreğim kalkıyor ki, merhametimden yengeliğini kendim edeceğim
geliyor.
• Hemen hoş hâl ile geçinmenizi can ü gönülden dua ederim.
Yukarıdaki cümleler okuduğunuz metinden alınmıştır. Bu cümlelerde altı çizili kelime gruplarının anlamlarını cümlenin bağlamından, hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
- Cevap:
- yüreğim kalkıyor: Heyecanlanmak.
- can u gönülden: kalp ve gönül anlamında içten gelmek.
- Cevap: Ben daha sert tepki verirdim. Çünkü kandırılmak kötü bir şey. Kesinlikle büyük kızla evlenmezdim. Bir de en başından beri görücü usulü ile evlenmek yanlış olduğu için bu işe hiç girmezdim.
- Cevap: MÜŞTAK BEY: Güvey
ve Kumru Hanımın aşığı. Müştak Bey aşka susamış, aşkla körü körüne
hareket eden, sevincin ümitsizliğinde en son derecesine çıkan biridir.
Müştak Bey alafranga tutum ve davranışı, kılık ve kıyafetiyle
mahallelinin hoşuna gitmeyen, fakir fakat oldukça kafalı bir insandır.KUMRU HANIM: Müştak Beyin sevgilisi ve Sakine Hanımın kız kardeşidir. Kumru hanım çok genç ve güzel bir hanımefendidir. O da Müştak Beye aşıktır.
SAKİNE HANIM: Kumru Hanımın büyük kız kardeşidir. Sakine Hanım; Kumru Hanıma göre oldukça yaşlı, çirkin, kart, kambur ve evde kalmış bir bayandır. Sakine Hanım eserde Müştak Beyin nikahlısıdır.
YARDIMCI KİŞİLER:
HİKMET EFENDİ: Müştak Beyin en iyi dostlarından biridir. Çok pratik zekalı bir kişiliğe sahiptir. Hikmet Efendi; aklı başında, ağırbaşlı ve Müştak Beyi o zor durumdan kurtaran kişidir.
ZİBA DUDU: Evlenmeye aracılık yapan kılavuz kişidir. Müştak Beyin başına bu derdi açanlardan biridir. Ziba Dudu; çok geveze, laf taşıyan ve ortalığı karıştırmayı seven bir kişiliktir.
HABBE KADIN: Müştak Beyin yengesidir. Müştak Beyin başına gelenleri duyunca feryadı basıp ortalığı karıştırıyor. Çok aceleci ve panik bir kişiliğe sahiptir.
EBULLAKLAKATÜL’ENFİ: Sakine Hanımın nikahını kıyan imamdır. O da Sakine Hanımı Müştak Bey’e yamamaya çalışanlardan biridir. Çok düzenbaz, aşağılık ve dini başka şeylere alet eden bir tiptir. Aynı zamanda oldukça geveze, gürültücü, iri ve uzun burunlu çirkin biridir.
- Cevap: Tema: görücü usulü ile evlenmenin yanlışlığı ve ortaya çıkaracağı olumsuz sonuçlardır.
5. Hikâyedeki olayları gerçekleşme sırasına göre belirleyerek aşağıdaki şemalara yazınız.
- Cevap:
- Müştak Bey’in kendisine gösterilen kız yerine ablasının verilmek istenmesini anlaması.
- Konuyu çözmesi için Ebulaklakaya gidilmesi
- Ebulaklakanın Müştak Bey’e durumu kabullenmesini söylemesi
- Hikmet Efendi’nin olayı çözmesi ve sorunu ortadan kaldırarak Müştak Efendi’yi uyarması.
- Cevap: Dekor geleneksel ile modern tiyatro arası bir eser olduğu için istenirse geleneksel tarzda tek bir sahne şeklinde istenirse de birden fazla sahne şeklinde de düzenlenebilir.
- Cevap: Metnin dönemine göre sadedir. İfadeler açık ve nettir. Çünkü diyalog tarzında bir anlatım benimsenmiştir. Bundan dolayı da halkın anlayacağı bir dil tercih edilmiştir. Anlatım özelliklerine gelince, şair o zamanın en önemli sorunlarından biri olan görücü usulüyle evlenmeyi en anlaşılır şekilde anlatmıştır. Ayrıca eserin anlatımı oldukça akıcıdır.
- Cevap: Yanlış anlamalara dayalı bir anlatımın tercih edilmesi ve çoğu zaman kullanılan kılık değiştirme kadın kılığına girme gibi güldürü öğelerinin kullanıldığını söyleyebiliriz.
- Cevap:
- Güldürü öğeleri
- Geleneksel yapıya sahip olması
- İsimlerden hareketle karakterlerin verilmesi mesela müştak kelimesi kavuşmaya hasret kalan anlamındadır.
- Cevap: Eserden çıkarılabilecek ana fikir; görücü usulüyle evlenmenin ne kadar tehlikeli ve yanlış olduğudur. O dönemlerde geçerli olan bazı geleneklerin ve batıl inançların nasıl olumsuz sonuçları doğurduğunu öğrenmiş oluruz.
Aşağıda verilen metin parçalarını Şair Evlenmesi tiyatrosundan okuduğunuz bölümler ile dil ve anlatım özellikleri yönünden karşılaştırınız.
- Cevap: I. metinde kahramanlık ön planda olduğu için daha destansı bir söyleyiş daha şiirsel bir hava vardır. II. Metin ile Şair Evlenmesi ise sosyal bir konuyu işlediği için daha basit anlatım ve sade bir dil tercih edilmiştir.
Fransız ve dünya edebiyatının önde gelen sanatçılarından biri olan Moliere’in Cimri adlı tiyatro eserini okudunuz. Okuduğunuz bu tiyatroyu daha önce incelediğiniz Orta Oyunu ile tema ve kahramanların özellikleri açısından; Şair Evlenmesi ile de dil ve anlatım özellikleri açısından karşılaştırınız. Karşılaştırma sonuçlarınızı aşağıdaki şemaya yazınız.
CİMRİ ve ORTA OYUNU TEMA VE KAHRAMANLARIN ÖZELLİKLERİ
Benzerlikler: İkisi de göstermeye bağlı bir metindir. İkisinde de halktan kahramanlar vardır. İkisinde de sosyal bir durum anlatılır. İkisinde de diyaloga dayalı bir anlatım vardır.
Farklılıklar: Birisi geleneksel tiyatro örneği iken Cimri ise Modern tiyatro örneğidir. Biri Fransız edebiyatının etkilerini taşırken diğeri geleneksel Türk tiyatrosunun özelliklerini taşır. Cimri de kahramanlar fazla iken Orta Oyunu’nda iki kahraman vardır.
CİMRİ ve ŞAİR EVLENMESİ DİL VE ANLATIM ÖZELLİKLERİ
Benzerlikler: İkisinde de halktan kahramanlar vardır. İkisinde de sosyal bir durum anlatılır. İkisinde de diyaloga dayalı bir anlatım vardır.
Farklılıklar: İkisinde kullanılan benzetmeler ve atasözleri, deyimler cümle yapıları farklıdır.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 242 Cevabı
Bu ünitede incelediğiniz metinlerden hareketle geleneksel tiyatronun eğlence kültüründeki yeri, Osmanlı toplumunda bir arada yaşama kültürü, isimlerle karakterler arasındaki ilişki, yanlış anlamalar ve şive taklitleri gibi konular üzerinde bir yazı yazınız.
- Cevap: Osmanlı toplumundan bugüne dek insanları bir araya getirme , sosyalleştirme konusunda büyük katkıları olmuştur. Geçmişten günümüze dek isimlerin yaşatılmasında , sözlü tarihin gelişmesinde katkısı olmuştur. Mahalle yaşayışı , esnaf toplantısı , evlenme törenleri gibi bölümlerde eğlence kültürünün yaşatılmasında geleneksel tiyatrolarımız önemli bir yer bulmuştur. Kukla oyunu çocuk genç fark etmeden orta yaş grubuna hitap eden günümüzde halen bazı kesimlerde aktif olan geleneksel Türk tiyatrosu rollerinden biridir. Meddahlık , günümüzde özellikle güldürü amaçlı düzenlenen stand-up tiyatro oyunlarına dönüşmüştür , insanlar eğlence amaçlı bu tür tiyatroları izlemeye gitmektedir. Karagöz – Hacivat oyunları eğlence sektöründe panayırlar , festivaller , tiyatrolar , kermes gibi özel günlerde halkı eğlendirme amaçlı olarak aktif olarak kullanılmaktadır. Orta oyunları , birçok bakımdan karagöz- hacivat oyununa benzeyen yalnız canlı insanlarla hayata geçirilen orta oyunları eğlence sektöründe kültürümüzde yer edinmiş insanlar tarafından oldukça tercih edilen tiyatro türü olmuştur. Geleneksel türk tiyatrolarına özgü değişik şive ve ağız taklitleri insanları her zaman güldürmeyi başarmıştır. Geleneksel türk tiyatrolarında sık sık karşılaştığımız değişik uluslardan ünlü kişilerin bazı özelliklerinin gülünçleştirmesi , kültürümüzdeki eğlence seviyesini yükseltmiştir. Doğaçlama yapılmış eleştiriler , abartılmış tavırlar , belirli tip ya da karakterlerin yansıtılması , geleneksel Türk tiyatrosunun günümüz çağında tutunmasına eğlence kültürümüzde aktif rol oynamasına katkı sağlamıştır.
Yazınızı yazarken aşağıdaki bilgileri göz önünde bulundurunuz.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 243 Cevabı
İzlediğiniz bir meddah ve stand-up gösterisinden hareketle kısa bir meddah oyunu sununuz.
- Cevap: Okulunuzda yapılacak kısa bir gösteri için önce meddahlık veya Cem Yılmaz videoları izleyin. Sonra da kendinize göre yeniden uyarlama yaparak yazınız.
- Cevap: Günümüz insanına çok fazla hitap etmese de geçmiş dönemdeki Karagöz oyunları o dönem insanlarını çokça eğlendiren ve de eğlendirirken bir şeyler de öğreten bir yapıdadır.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 244 Cevabı
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere doğru kelimeyi/kelimeleri yazınız.
1. Türk edebiyatında Batılı anlamda ilk tiyatro örneği,. Şinasi .tarafından yazılan. Şair Evlenmesidir. .adlı eserdir. Türk edebiyatında sahnelenen ilk tiyatro eseri,.Namık Kemal.tarafından yazılan…Vatan Yahut Silistre adlı eserdir.
2. Tanzimat Dönemi tiyatrosunda…….Ahmet Vefik Paşa ve Direktör Ali Bey. yaptıkları uyarlamalar ve çeviriler ile tanınmışlardır.
3. Cumhuriyet Dönemi tiyatrosundaKöy ve köylü hayatı, köyden şehre göç, ekonomik hayat, yurt dışına gidenlerin yaşadıkları, kadının toplumdaki yeri...gibi yeni temalar olarak tiyatro eserlerinde işlenmiştir.
4. Metinsiz, suflörsüz, ezbersiz bir şekilde “palanga” denilen meydanda oynanan……..orta oyunu. geleneksel Türk tiyatrosunun nükte ve cinasa çok önem veren bir türüdür.
5. Geleneksel Türk tiyatrosunun bir türü olan Karagöz; .giriş, muhavere, fasıl, bitiş.. ..bölümlerinden oluşur.
Özellik
1. Okumamış adam tipi (ç)
2. Zengin adam ve mirasyedi tipi (b)
3. Kadın tipi (c)
4. Pineklemekle ömür geçiren tip (a)
5. Görgü kurallarına uygun davranan, öğrenim görmüş tip (d)
Tip
a) Tiryaki
b) Çelebi
c) Zenne
ç) Karagöz
d) Hacivat
7. Meddah hikâyeci, aslında tiyatronun çeşitli kişilerini kişiliğinde toplamış bir aktör; meddahlık da tek kişilik bir tiyatrodur bir bakıma. Meddah, kahvehanelerde hünerini göstereceği zaman dinleyicilerden daha yüksekçe bir sekiye konmuş bir iskemleye oturur; elinde bir baston, omzunda da büyükçe bir mendil tutardı. Mendili, türlü ses ve şive taklitleri yaparken ağzını, burnunu kapamak için bastonu da çeşitli gürültüler çıkarmak için kullanırdı. Hikâyesinin üslubu da taklitli bir anlatıya uygulanmıştı. Meddahın hikâyesine başlarken, dinleyici ve seyircilerden kimsenin alınmaması için “İsim isme, kisb kisbe, semt semte benzer. Geçmiş zaman söylenir; yalan, gerçek dinlenir, vakit geçer” yollu kalıp ifadelerini sıralardı. Metnin sonunda da sürçü lisan ettikse affola biçiminde özür dileyen kalıp ifadelere yer verirdi.
Bu parçada meddah ile verilen bilgilerden yola çıkarak Meddahlık geleneği ile orta oyununun benzer ve farklı yönlerini yazınız.
- Cevap:
Aşağıdaki kutucuklarda “TİYATRO” ünitesi ile ilgili 8-14. soruların cevapları bulunmaktadır. Buna göre kutucuklarda yer alan harfleri boş bırakılan yerlere yazarak soruları cevaplayınız. (Soruların birden fazla cevabı olabileceğini göz önünde bulundurunuz.)
8. Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri geleneksel Türk tiyatrosu ürünlerindendir?
- Cevap: B, Ç ,F, İ
- Cevap: E
- Cevap: H, I
- Cevap: D, G
- Cevap: A
- Cevap: Ğ
- Cevap: C
15-16. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız.
15. Okuduğunuz metin, Tanzimat Dönemi’ne ait bir tiyatro metnidir. Bu bilgiden hareketle metinden Tanzimat Dönemi tiyatrolarıyla ilgili çıkarımlarda bulununuz.
- Cevap: Tanzimat edebiyatı ile edebiyatımıza giren tiyatro, tıpkı Tanzimat romanında olduğu gibi tarihi ve sosyal konuları işlemiştir.
- Bu dönem tiyatro çalışmaları telif, tercüme ve adaptasyon olmak üzere üç gurupta toplanabilir.
- Daha ziyade komedi türünde eserler yazılmış ve oynanmıştır.
- Cevap:
17. Yanlış anlaşılmalara dayanan güldürü şive ve taklitlere de yer veren oyun ramazanda İstanbul’un her semtinde ve herhangi bir kahvehanede oynanabilirdi. Bu oyun; malum, meydan oyunudur. Seyirciler bu meydanın etrafını çepeçevre kuşatırdı, yalnız bir tarafı açık bırakılırdı. Bu oyunun dekoruna gelince, “yeni dünya” denilen bir çeşit paravana idi. Bu yeni dünya kurulduğu zaman sanki bir ev olurdu. Eşyası da iki iskemleden ibaretti. Gözlemeci adlı oyunlarda olduğu gibi çok kısa bir yeni dünya bulunurdu ki buna dükkân denilirdi. Dükkânda tek iskemle vardı.
Bu parça aşağıdaki cümlelerden hangisiyle devam ettirilirse bilgi yanlışı olur?
A) Bu oyunda Kavuklu ve Pişekâr tipleri oyunun temel kişileridir.
B) Oyuna zurna, çift-nara gibi çalgılar eşlik eder.
C) Bu oyun gölge oyunu olarak da adlandırılmıştır.
D) Kalabalık kişi kadrosuna sahip olan oyun doğaçlama oynanır.
E) Oluştuğu dönemin sosyal yaşamından izler taşır.
Cevap: C
18. Geleneksel Türk tiyatrosuna özgü bir sahne oyunu da “hayal oyunu” adı verilen Kara- göz’dür.
Bu cümleyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Tırnak işareti vurgu amacıyla kullanılmıştır.
B) Yapım ve çekim eklerine örnek vardır.
C) Yüklemin türüne göre isim cümlesidir.
D) Sıfat ve isim tamlamaları kullanılmıştır.
E) Ögelerin dizilişine göre devrik cümledir.
Cevap: E
19. Tiyatroda dekor, kostüm, ışık, müzik gibi unsurlar olayları belirginleştirmeye yarar. Başka bir deyişle olayların daha canlı bir görünüm kazanmasını sağlar. Mekân ve dekor, geleneksel tiyatroda standart bir özellik göstermesine karşılık modern tiyatroda aynı eserin farklı temsillerinde, metinle ilişkili veya metinden bağımsız olarak farklı mekân ve dekor uygulamaları olabilir.
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Tanımlamanın olduğu
B) Fiilimsilere yer verildiği
C) Açıklama anlatım biçiminin kullanıldığı
D) Karşılaştırmadan yararlanıldığı
E) İsim ve sıfat tamlamasının kullanıldığı
Cevap: A
20. (I) Karagöz, karanlık bir yerde gerisinden aydınlatılmış beyaz bir perdede tasvirlerle oynatılan bir oyundur. (II) Değişik şive ve ses taklitlerinin yer aldığı oyunda Karagöz ve Hacivat başlıca tiplerdir. (III) Tuzsuz Deli Bekir, Kayserili, Acem, Yahudi, Karagöz’ün karısı, Cüce gibi tipler de bu oyunda yerini alır. (IV) Karagöz oyunu giriş, muhavere, fasıl ve bitiş olmak üzere dört bölümden oluşur. (V) Oyuna adını veren asıl konunun ele alındığı bölüm muhaveredir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışlığı yapılmıştır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Cevap: E
7. Ünite CEVAPLARI
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 250 Cevabı
1. Çocukluğunuza ait sizde derin bir iz bırakan, sizi etkileyen güzel bir olay var mı? Anlatınız.
1. • Âşık Garib’e, Kerem hikâyesine yeğ tuttuklarım bunlardı.
• O zaman annem, “Buraları atlayalım, içim sıkıldı” der, ama babamı kandıramazdı.
Yukarıdaki cümlelerde geçen altı çizili ifadelerin anlamlarını cümlelerin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
Ana Düşünce:
Yardımcı Düşünce:
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 254 Cevabı
9. Metinde kullanılan anlatım biçimleri ve düşünceyi geliştirme yollarını bularak aşağıdaki şemalara yazınız.
Anlatım Biçimleri:
Düşünceyi Geliştirme Yolları:
10. Metnin dil ve anlatım özellikleriyle ilgili neler söyleyebilirsiniz?
1. Çocukluğunuza ait sizde derin bir iz bırakan, sizi etkileyen güzel bir olay var mı? Anlatınız.
- Cevap:
- Cevap:
1. • Âşık Garib’e, Kerem hikâyesine yeğ tuttuklarım bunlardı.
• O zaman annem, “Buraları atlayalım, içim sıkıldı” der, ama babamı kandıramazdı.
Yukarıdaki cümlelerde geçen altı çizili ifadelerin anlamlarını cümlelerin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
Ana Düşünce:
Yardımcı Düşünce:
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 254 Cevabı
9. Metinde kullanılan anlatım biçimleri ve düşünceyi geliştirme yollarını bularak aşağıdaki şemalara yazınız.
Anlatım Biçimleri:
Düşünceyi Geliştirme Yolları:
10. Metnin dil ve anlatım özellikleriyle ilgili neler söyleyebilirsiniz?
- Cevap:
- Cevap:
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 256 Cevabı
1. Tarihte topluma katkısı olmuş hangi kişiyle ilgili bir anınız olsun isterdiniz? Niçin?
1. • Bu, rüya gibi bir şeydi. Yanık yüzlü, tığ gibi endamlı, ürkütücü ve engin bakışlı, acaba hangi masaldaki
kahraman bize o sabah görünen Mustafa Kemal kadar güçlü olmuştur.
• Hızlı konuşanlarımız, fısıldaşanlarımız, büsbütün susanlarımız ve derin kaygılar içine gömülenlerimiz vardı.
Yukarıdaki cümlelerde geçen altı çizili ifadelerin anlamlarını cümlelerin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
Anlatım Biçimleri:
Düşünceyi Geliştirme Yolları:
10. Metnin dil ve anlatım özellikleri ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Aşağıda verilen metin parçalarını konu, dil ve anlatım özellikleri bakımından karşılaştırınız. Karşılaştırma sonuçlarınızı sınıfta sözlü olarak paylaşınız.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 262 Cevabı
Türün özelliklerine uygun bir anı yazınız.
Anı yazarken aşağıdaki şemalarda yer alan hatırlatıcı bilgilerden yararlanınız.
1. Düşüncelerinizi yazmadan önce hazırlık yapınız.
1. Tarihte topluma katkısı olmuş hangi kişiyle ilgili bir anınız olsun isterdiniz? Niçin?
- Cevap:
- Cevap:
1. • Bu, rüya gibi bir şeydi. Yanık yüzlü, tığ gibi endamlı, ürkütücü ve engin bakışlı, acaba hangi masaldaki
kahraman bize o sabah görünen Mustafa Kemal kadar güçlü olmuştur.
• Hızlı konuşanlarımız, fısıldaşanlarımız, büsbütün susanlarımız ve derin kaygılar içine gömülenlerimiz vardı.
Yukarıdaki cümlelerde geçen altı çizili ifadelerin anlamlarını cümlelerin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
Anlatım Biçimleri:
Düşünceyi Geliştirme Yolları:
10. Metnin dil ve anlatım özellikleri ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
Aşağıda verilen metin parçalarını konu, dil ve anlatım özellikleri bakımından karşılaştırınız. Karşılaştırma sonuçlarınızı sınıfta sözlü olarak paylaşınız.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 262 Cevabı
Türün özelliklerine uygun bir anı yazınız.
Anı yazarken aşağıdaki şemalarda yer alan hatırlatıcı bilgilerden yararlanınız.
1. Düşüncelerinizi yazmadan önce hazırlık yapınız.
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 262 Cevabı
Yazdığınız anıları sınıf ortamında sununuz.
Yazdığınız anıları sınıf ortamında sununuz.
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 264 Cevabı
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere doğru kelimeyi/kelimeleri yazınız.
1. Anı türünün Batılı anlamda ilk örnekleri…………………………………..Dönemi’nde verilmiştir. Bu dönemde yazılan anılarda konu olarak…………………………………………….,………………………………………………,
…………………………………………………………………………işlenmiştir. Dönemin anı türündeki önemli
sanatçıları arasında…………………………………………………………..,…………………………………………………..,
………………………………………………….sayılabilir. Anı türünde yazı yazan kimi sanatçılar, gerçeğe bağlı
kalmak kaygısıyla anılarında…………………..,……………………….,……………………….,……………………….gibi
kaynaklardan yararlanmışlardır.
B) Aşağıda numaralar ile verilen yazar isimlerini harf ile verilen eser isimleriyle eşleştirerek harfleri numaraların yanındaki yay ayraçların içine yazınız.
Yazar
1. Mehmet Rauf ()
2. Falih Rıfkı Atay ()
3. Yusuf Ziya Ortaç ()
4. Yakup Kadri Karaosmanoğlu ()
5. Refik Halit Karay ()
6. Yahya Kemal Beyatlı ()
Eser
a) Üç Nesil Üç Hayat
b) Portreler
c) Gençlik ve Edebiyat Hatıraları
ç) Çankaya
d) Edebî Hatıralar
e) Siyasi ve Edebî Portreler
Aşağıdaki açık uçlu soruların cevabını ilgili alana yazınız.
3. Cumhuriyet Dönemi yazarlarından olan sanatçı; anı, fıkra, makale, sohbet, gezi yazısı gibi pek çok eser vermesine karşın en çok gezi ve anı türündeki yazılarıyla tanınmıştır. Eserlerinde Atatürkçülük, cumhuriyetin ilkelerini , Atatürk’le yaşadığı anılar, dönemin toplumsal ve siyasi hayatı başlıca konularını oluşturmuştur. Gezi ve anı türündeki eserlerinde yaşadığı olayların ve gezdiği yerlerin yanı sıra gözlemlerini, deneyimlerini, bilgi birikimini sade bir dille yansıttı. Türkçenin bağımsız bir dil hâline gelmesi için çalıştı. Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatı ve Türk diline yazıları ve fikirleri ile katkıda bulundu. Bizim Akdeniz, Tuna Kıyıları, Eski Saat, Pazar Konuşmaları, Ateş ve Güneş, Zeytindağı eserlerinden bazılarıdır.
Yukarıda kısaca tanıtılan sanatçının adını yazınız.
Aşağıdaki kutucuklarda “ANI” ünitesi ile ilgili 4-10. soruların cevapları bulunmaktadır. Buna göre kutucuklarda yer alan harfleri boş bırakılan yerlere yazarak soruları cevaplayınız. (Soruların birden fazla cevabı olabileceğini göz önünde bulundurunuz.)
4. Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri Servetifünun Dönemi’nde anı türünde eser vermiş sanatçılarındandır?
11-15. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız.
11. Metinde geçen “tahlil etmek, hâsıl olmak” kelime gruplarının anlamını metnin bağlamından hareketle belirtip aşağıdaki boşluğa yazınız.
16. Anı, en yaygın edebî türlerden biridir. Bu türde verilen eserlerin diğer türlerle iç içe geçmiş oluşu, ona belli bir sınır çizme imkânını zorlaştırır. Anının en önde gelen özelliği yazarının hayatının belli bir kesitini de alması ve çok sonra yazıya dökülmesidir. İçlerinde anı türünün özelliklerinin de yer aldığı seyahatnâme, sefaretnâme, muhtıra, tezkire, menkıbe, günlük, mektup, otobiyografi ve tarih türleri ile karıştırılmama- ları gerekir. Ortak özellikleri ise yaşanmış olaylar üzerine kurulmuş olmalarıdır. Ancak bu özellik, onları birbirinin yerine koyma sebebi olmaz.
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?
A) Günlük, mektup türündeki eserler zaman zaman anı ile karıştırılabilmektedir.
B) Türü anı olmadığı hâlde anının yaşanmış olma özelliğini taşıyan eserler vardır.
C) Anı türünün belirgin özelliklerinden biri yazarın yaşamından izler taşımasıdır.
D) Edebî metinler içinde anı türünde yazılanlar, daha önemli bir yer tutar.
E) Anı, özellikleri kesin olarak belirlenebilmiş bir tür değildir.
17. Aşağıdakilerden cümlelerden hangisi imla ve noktalama yönünden yanlıştır?
A) Kısa cümlelerin -peşpeşe gelmesi- romanın okunmasını kolaylaştırıyor, dedi.
B) Bize bu kadar methettiğiniz arkadaşınız yüzünüzü kara mı çıkardı?
C) Herhangi bir konuda yardıma ihtiyaç duyduğunuzda lütfen bana gelin!
D) Filmden beklentimizin yüksek oluşu, filmi izledikten sonra hayal kırıklığına uğramamıza sebep oldu.
E) Şirkette yaşanan olayların “iç yüzünü” araştırmak için zamana ihtiyacı vardı.
18. Tarihe, topluma, sanata şekil ve yön vermiş sanatçıların, bilim adamlarının, siyasetçilerin hayatı daima insanların ilgisini çekmiştir.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleyle yapısı bakımından özdeş değildir?
A) Her ne sebeple yazılırsa yazılsın anılarda dürüstlük, samimiyet ve sorumluluk duygusu ön planda olmalıdır.
B) İnsanlar, toplumdaki değişmelerle unutulmaya yüz tutmuş toplum değerlerini yaşatma gayesi ile anılarını yazabilir.
C) Açık, anlaşılır ve sade bir dille yazılan anı kitapları olduğu gibi süslü ve sanatlı bir dille yazılan anı kitapları da vardır.
D) Üzerinden uzun zaman geçtiği için yanlış hatırlanan pek çok bilginin anıların içine girmesi kaçınılmazdır.
E) Yazarlar günün şartlarına göre anılarını değiştirebilir, onlara yeni yorumlar ve bakış açıları getirebilirler.
19. Anı yazarları, anılarını kaleme alırlarken daima kendi bakış açılarını esas alırlar. Olaylar, kişiler ve üzerinde kalem oynatılan her durum, yazarın eğilimlerine göre yeniden şekillenir. Anılar hep yazıldıkları andan bakılarak kaleme alınır. Bu bakımdan anıların mutlaka gerçeği anlattığı söylenemez. Onlara sağlam ………………. belgeler
olarak bakılamaz.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir?
A) edebî B) özgün C) toplumsal D) tarihî E) politik
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere doğru kelimeyi/kelimeleri yazınız.
1. Anı türünün Batılı anlamda ilk örnekleri…………………………………..Dönemi’nde verilmiştir. Bu dönemde yazılan anılarda konu olarak…………………………………………….,………………………………………………,
…………………………………………………………………………işlenmiştir. Dönemin anı türündeki önemli
sanatçıları arasında…………………………………………………………..,…………………………………………………..,
………………………………………………….sayılabilir. Anı türünde yazı yazan kimi sanatçılar, gerçeğe bağlı
kalmak kaygısıyla anılarında…………………..,……………………….,……………………….,……………………….gibi
kaynaklardan yararlanmışlardır.
B) Aşağıda numaralar ile verilen yazar isimlerini harf ile verilen eser isimleriyle eşleştirerek harfleri numaraların yanındaki yay ayraçların içine yazınız.
Yazar
1. Mehmet Rauf ()
2. Falih Rıfkı Atay ()
3. Yusuf Ziya Ortaç ()
4. Yakup Kadri Karaosmanoğlu ()
5. Refik Halit Karay ()
6. Yahya Kemal Beyatlı ()
Eser
a) Üç Nesil Üç Hayat
b) Portreler
c) Gençlik ve Edebiyat Hatıraları
ç) Çankaya
d) Edebî Hatıralar
e) Siyasi ve Edebî Portreler
Aşağıdaki açık uçlu soruların cevabını ilgili alana yazınız.
3. Cumhuriyet Dönemi yazarlarından olan sanatçı; anı, fıkra, makale, sohbet, gezi yazısı gibi pek çok eser vermesine karşın en çok gezi ve anı türündeki yazılarıyla tanınmıştır. Eserlerinde Atatürkçülük, cumhuriyetin ilkelerini , Atatürk’le yaşadığı anılar, dönemin toplumsal ve siyasi hayatı başlıca konularını oluşturmuştur. Gezi ve anı türündeki eserlerinde yaşadığı olayların ve gezdiği yerlerin yanı sıra gözlemlerini, deneyimlerini, bilgi birikimini sade bir dille yansıttı. Türkçenin bağımsız bir dil hâline gelmesi için çalıştı. Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatı ve Türk diline yazıları ve fikirleri ile katkıda bulundu. Bizim Akdeniz, Tuna Kıyıları, Eski Saat, Pazar Konuşmaları, Ateş ve Güneş, Zeytindağı eserlerinden bazılarıdır.
Yukarıda kısaca tanıtılan sanatçının adını yazınız.
- Cevap:
Aşağıdaki kutucuklarda “ANI” ünitesi ile ilgili 4-10. soruların cevapları bulunmaktadır. Buna göre kutucuklarda yer alan harfleri boş bırakılan yerlere yazarak soruları cevaplayınız. (Soruların birden fazla cevabı olabileceğini göz önünde bulundurunuz.)
4. Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri Servetifünun Dönemi’nde anı türünde eser vermiş sanatçılarındandır?
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
11-15. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız.
11. Metinde geçen “tahlil etmek, hâsıl olmak” kelime gruplarının anlamını metnin bağlamından hareketle belirtip aşağıdaki boşluğa yazınız.
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
16. Anı, en yaygın edebî türlerden biridir. Bu türde verilen eserlerin diğer türlerle iç içe geçmiş oluşu, ona belli bir sınır çizme imkânını zorlaştırır. Anının en önde gelen özelliği yazarının hayatının belli bir kesitini de alması ve çok sonra yazıya dökülmesidir. İçlerinde anı türünün özelliklerinin de yer aldığı seyahatnâme, sefaretnâme, muhtıra, tezkire, menkıbe, günlük, mektup, otobiyografi ve tarih türleri ile karıştırılmama- ları gerekir. Ortak özellikleri ise yaşanmış olaylar üzerine kurulmuş olmalarıdır. Ancak bu özellik, onları birbirinin yerine koyma sebebi olmaz.
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?
A) Günlük, mektup türündeki eserler zaman zaman anı ile karıştırılabilmektedir.
B) Türü anı olmadığı hâlde anının yaşanmış olma özelliğini taşıyan eserler vardır.
C) Anı türünün belirgin özelliklerinden biri yazarın yaşamından izler taşımasıdır.
D) Edebî metinler içinde anı türünde yazılanlar, daha önemli bir yer tutar.
E) Anı, özellikleri kesin olarak belirlenebilmiş bir tür değildir.
17. Aşağıdakilerden cümlelerden hangisi imla ve noktalama yönünden yanlıştır?
A) Kısa cümlelerin -peşpeşe gelmesi- romanın okunmasını kolaylaştırıyor, dedi.
B) Bize bu kadar methettiğiniz arkadaşınız yüzünüzü kara mı çıkardı?
C) Herhangi bir konuda yardıma ihtiyaç duyduğunuzda lütfen bana gelin!
D) Filmden beklentimizin yüksek oluşu, filmi izledikten sonra hayal kırıklığına uğramamıza sebep oldu.
E) Şirkette yaşanan olayların “iç yüzünü” araştırmak için zamana ihtiyacı vardı.
18. Tarihe, topluma, sanata şekil ve yön vermiş sanatçıların, bilim adamlarının, siyasetçilerin hayatı daima insanların ilgisini çekmiştir.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleyle yapısı bakımından özdeş değildir?
A) Her ne sebeple yazılırsa yazılsın anılarda dürüstlük, samimiyet ve sorumluluk duygusu ön planda olmalıdır.
B) İnsanlar, toplumdaki değişmelerle unutulmaya yüz tutmuş toplum değerlerini yaşatma gayesi ile anılarını yazabilir.
C) Açık, anlaşılır ve sade bir dille yazılan anı kitapları olduğu gibi süslü ve sanatlı bir dille yazılan anı kitapları da vardır.
D) Üzerinden uzun zaman geçtiği için yanlış hatırlanan pek çok bilginin anıların içine girmesi kaçınılmazdır.
E) Yazarlar günün şartlarına göre anılarını değiştirebilir, onlara yeni yorumlar ve bakış açıları getirebilirler.
19. Anı yazarları, anılarını kaleme alırlarken daima kendi bakış açılarını esas alırlar. Olaylar, kişiler ve üzerinde kalem oynatılan her durum, yazarın eğilimlerine göre yeniden şekillenir. Anılar hep yazıldıkları andan bakılarak kaleme alınır. Bu bakımdan anıların mutlaka gerçeği anlattığı söylenemez. Onlara sağlam ………………. belgeler
olarak bakılamaz.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir?
A) edebî B) özgün C) toplumsal D) tarihî E) politik
8. Ünite CEVAPLARI
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 270 Cevabı
1. Hangi sıklıkla gazete ve dergi okursunuz?
1. Okuduğunuz haber metninin başlığı, içerikle örtüşmekte midir? Bundan hareketle haber metinlerinde başlık kullanımının önemini açıklayınız.
Türk sinemasının usta isimlerinden Münir Özkul, 93 yaşında hayatını kaybetti.
1. Hangi sıklıkla gazete ve dergi okursunuz?
- Cevap:
- Cevap:
1. Okuduğunuz haber metninin başlığı, içerikle örtüşmekte midir? Bundan hareketle haber metinlerinde başlık kullanımının önemini açıklayınız.
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
Türk sinemasının usta isimlerinden Münir Özkul, 93 yaşında hayatını kaybetti.
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 274 Cevabı
1. • Alzheimer hastalığına yakalanma ihtimali yüksek olan kişilerin beyinlerindeki değişimleri hastalığa
teşhis konmadan on yıl önce tespit edebilen yapay zekâya dayalı bir teknik geliştirildi.
• Erken teşhis ayrıca hastalığın ilerleyişini yavaşlatmak için bireylerin yaşam tarzlarında değişiklikler yapmasına da imkân verebilir.
Okuduğunuz haber metninden alınan yukarıdaki cümlelerde altı çizili kelime gruplarının anlamlarını cümlenin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
2. Okuduğunuz metne göre Alzheimer’ın erken teşhisi ile ilgili çalışmalar tamamlanmış mıdır?
4. Metinde anlatılanlardan hareketle metnin konusunu belirleyiniz.
Anlatım Biçimleri:
Düşünceyi Geliştirme Yolları:
11. Okuduğunuz haber metninde bilgi ve yoruma açık cümle örneklerini bulunuz.
Aşağıdaki cümleler okuduğunuz metinden alınmıştır. Bu cümleleri yapılarına, anlamlarına, yüklemlerinin yerine ve türüne göre inceleyerek aşağıdaki boşluklara yazınız.
Araştırmacılar beyin tarama görüntülerini küçük parçalara böldü.
Yapılarına göre:
Anlamına göre:
Yüklemine göre:
Türüne göre:
Erken teşhis ayrıca hastalığın ilerleyişini yavaşlatmak için bireylerin yaşam tarzlarında değişiklikler
yapmasına da imkân verebilir.
Yapılarına göre:
Anlamına göre:
Yüklemine göre:
Türüne göre:
Araştırmacılar ellerindeki verilerle sınırlıydı, bu yüzden algoritmanın hastalığın başlamasını
daha da erken öngörüp öngöremeyeceğini test edemediler.
Yapılarına göre:
Anlamına göre:
Yüklemine göre:
Türüne göre:
Amaç algoritmaya hastalıklı ve sağlıklı beyinleri birbirinden ayırt etmeyi öğretmekti.
Yapılarına göre:
Anlamına göre:
Yüklemine göre:
Türüne göre:
2. Okuduğunuz metinde geçen kesme işaretinin parçadaki kullanım amaçlarını açıklayınız.
Aşağıda teknolojinin hayatı nasıl etkilediği ile ilgili bir haber yazısı okuyacaksınız. Bu haber yazısını dil ve anlatım ile tema yönünden Alzheimer’a Erken Teşhis Koyan Yapay Zekâ metniyle karşılaştırınız.
1. • Alzheimer hastalığına yakalanma ihtimali yüksek olan kişilerin beyinlerindeki değişimleri hastalığa
teşhis konmadan on yıl önce tespit edebilen yapay zekâya dayalı bir teknik geliştirildi.
• Erken teşhis ayrıca hastalığın ilerleyişini yavaşlatmak için bireylerin yaşam tarzlarında değişiklikler yapmasına da imkân verebilir.
Okuduğunuz haber metninden alınan yukarıdaki cümlelerde altı çizili kelime gruplarının anlamlarını cümlenin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
2. Okuduğunuz metne göre Alzheimer’ın erken teşhisi ile ilgili çalışmalar tamamlanmış mıdır?
- Cevap:
- Cevap:
4. Metinde anlatılanlardan hareketle metnin konusunu belirleyiniz.
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
Anlatım Biçimleri:
Düşünceyi Geliştirme Yolları:
11. Okuduğunuz haber metninde bilgi ve yoruma açık cümle örneklerini bulunuz.
- Cevap:
Aşağıdaki cümleler okuduğunuz metinden alınmıştır. Bu cümleleri yapılarına, anlamlarına, yüklemlerinin yerine ve türüne göre inceleyerek aşağıdaki boşluklara yazınız.
Araştırmacılar beyin tarama görüntülerini küçük parçalara böldü.
Yapılarına göre:
Anlamına göre:
Yüklemine göre:
Türüne göre:
Erken teşhis ayrıca hastalığın ilerleyişini yavaşlatmak için bireylerin yaşam tarzlarında değişiklikler
yapmasına da imkân verebilir.
Yapılarına göre:
Anlamına göre:
Yüklemine göre:
Türüne göre:
Araştırmacılar ellerindeki verilerle sınırlıydı, bu yüzden algoritmanın hastalığın başlamasını
daha da erken öngörüp öngöremeyeceğini test edemediler.
Yapılarına göre:
Anlamına göre:
Yüklemine göre:
Türüne göre:
Amaç algoritmaya hastalıklı ve sağlıklı beyinleri birbirinden ayırt etmeyi öğretmekti.
Yapılarına göre:
Anlamına göre:
Yüklemine göre:
Türüne göre:
2. Okuduğunuz metinde geçen kesme işaretinin parçadaki kullanım amaçlarını açıklayınız.
- Cevap:
Aşağıda teknolojinin hayatı nasıl etkilediği ile ilgili bir haber yazısı okuyacaksınız. Bu haber yazısını dil ve anlatım ile tema yönünden Alzheimer’a Erken Teşhis Koyan Yapay Zekâ metniyle karşılaştırınız.
- Cevap:
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 278 Cevabı
1. Sizce haber yazılarının okuru etkilemesi, o haber yazısının hangi özelliklerine bağlıdır?
1. “Prof. Sancar DNA konusundaki çığır açan çalışmalarıyla Nobel’e layık görüldü.” cümlesinde altı çizili kelime grubunun anlamını cümlenin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
3. Okuduğunuz metnin konusunu belirleyiniz.
Anlatım Biçimleri:
Düşünceyi Geliştirme Yolları:
7. Metindeki yardımcı düşüncelerden hareketle ana düşünceyi belirleyiniz.
1. Sizce haber yazılarının okuru etkilemesi, o haber yazısının hangi özelliklerine bağlıdır?
- Cevap:
- Cevap:
1. “Prof. Sancar DNA konusundaki çığır açan çalışmalarıyla Nobel’e layık görüldü.” cümlesinde altı çizili kelime grubunun anlamını cümlenin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
- Cevap:
- Cevap:
3. Okuduğunuz metnin konusunu belirleyiniz.
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
Anlatım Biçimleri:
Düşünceyi Geliştirme Yolları:
7. Metindeki yardımcı düşüncelerden hareketle ana düşünceyi belirleyiniz.
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 282 Cevabı
Yaşadığınız veya kurguladığınız bir olayı aşağıdaki yönergeler doğrultusunda haber metni hâline getiriniz
Yaşadığınız veya kurguladığınız bir olayı aşağıdaki yönergeler doğrultusunda haber metni hâline getiriniz
- Cevap:
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 283 Cevabı
Yazma bölümünde hazırladığınız veya herhangi bir güvenilir kaynaktan seçtiğiniz haber metnini haberin içeriğini yansıtacak şekilde sununuz. Sunumunuzu yaparken haber spikerinin özellikleri ile ilgili yukarıda verilen bilgileri göz önünde bulundurunuz.
Yazma bölümünde hazırladığınız veya herhangi bir güvenilir kaynaktan seçtiğiniz haber metnini haberin içeriğini yansıtacak şekilde sununuz. Sunumunuzu yaparken haber spikerinin özellikleri ile ilgili yukarıda verilen bilgileri göz önünde bulundurunuz.
- Cevap:
0. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 284 Cevabı
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere doğru kelimeyi/kelimeleri yazınız.
1. Bir olay ve bir olgu üzerine edinilen bilgiye………………………………….., bu bilgilerin gazete, dergi gibi
yayın organları ya da televizyon, radyo gibi iletişim araçlarıyla topluma duyurulması için hazırlanan yazılı metinlere ise……………………………………………denir. Haber metnini yazan kişi anlatılanlar
karşısında ………………………………….. olmalı, konu……………………………. olmalıdır. Haber metinlerinin
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………gibi
özellikte olmasına önem verilir. Bu metinler…………………………….bir dille yazılır.
1. Tekzip ()
2. Spot ()
3. Tiraj ()
4. Manşet ()
5. Sansasyonel ()
Tanım:
a) Baskı sayısı
b) Gazetelerin ilk sayfalarında iri puntolarla konulan başlık.
c) Yalanlama
ç) Haber metninden daha büyük harfli puntolarla dizilen, başlıktan sonra yer alan haber ayrıntısı.
d) Çarpıcı
Aşağıdaki açık uçlu soruların cevabını ilgili alana yazınız.
3. Günümüzde habercilik de önemli bir iş koludur. Gazete, radyo ve televizyon, çevremizdeki ve dünyadaki olayları anında duyurur. Yalnız her şey haber değildir. Herkesi ilgilendirmeyen, ilginç olmayan bir olay haber değildir. Bugün habercilik kitleleri yönlendirmede kullanılmaktadır. Bunun için haberler sağlam kaynaklardan alınmalı ve doğru olmalıdır. Aksi hâlde haberi veren kişi ve kuruluş inandırıcılığını yitirir. Habercilikte insanların mahremiyetine ve hürriyetine zarar vermek, şiddet içerikli haberleri reyting aracı olarak kullanmak doğru değildir.
Bu parçadan hareketle haber yazıları ile ilgili çıkarımlarınızı yazınız.
Aşağıdaki kutucuklarda “HABER METNİ” ünitesi ile ilgili 4-9. soruların cevapları bulunmaktadır. Buna göre kutucuklarda yer alan harfleri boş bırakılan yerlere yazarak soruları cevaplayınız. (Soruların birden fazla cevabı olabileceğini göz önünde bulundurunuz.)
4. Yukarıdaki harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri temel habercilik terimlerindendir?
10. Metinde geçen “iş birliği, beyan etti” kelime gruplarının anlamlarını metnin bağlamından hareketle belirleyip aşağıdaki boşluklara yazınız.
14. Genel Ağ gazeteciliği çok ucuz bir maliyet gerektirmesi, rahatlıkla kullanılabilen bir sistem oluşu, bilgisayar ve katılımcı gazeteciliğe olanak sağlaması nedeniyle hızla gelişmektedir. Genel Ağ haberciliğinin yaygınlaşması basılı gazete ve dergilerin tiraj kaybı yaşamalarına neden olsa bile basılı gazetelerin şu an itibarıyla Genel Ağ gazetelerine göre pek çok avantajı vardır. Gazetenin somut bir madde olarak tüketicinin elinde bulunması, gazeteye dokunmak, sayfalarını çevirmek, gazetenin kendisine özgü kokusunu hissetmek bilgisayarın soğuk ekranı karşısında basılı gazeteye bir avantaj sağlar ve okuyucuya ayrı bir zevk verir. Ayrıca basılı gazetelerde haberlerin tamamen uzman bir kadro tarafından oluşturulması da doğru ve tarafsız haber okumak isteyen okurlar açısından çok önemlidir.
Aşağıdaki yargılardan hangisi bu parçadaki düşünceleri destekler niteliktedir?
A) Genel Ağ haberciliği basılı gazete ve dergilerin daha çok satılmasını sağlamıştır.
B) Basılı gazete ve dergilerdeki haberler ile Genel Ağ haberleri arasında hiç fark yoktur.
C) Genel Ağ haberciliği her yönden basılı gazete ve dergilerden öndedir.
D) Basılı gazete ve dergilerin güvenilirliği Genel Ağ haberciliğinden fazladır.
E) Genel Ağ haberciliğinin maliyeti daha ucuz olduğu için daha sağlam bilgiler içerir.
16. (I) Okumak insanı bilgi ve düşünme yönü ile geliştirir, zenginleştirir. (II) Sözlü ifadelerden elde edilen bilgi sınırlıdır, dar çerçevelidir. (III) Dünyanın herhangi bir yerinde yaşayan bir insanın görgü, bilgi ve tecrübesinden kolayca faydalanabiliriz. (IV) Bu bakımdan her türlü bilgiye okumakla, konuşmakla ulaşılır. (V) O yüzden okumak, insanoğlunun sahip olabileceği değerli bir hazinedir.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerdeki virgüllerin kullanım amaçları ikişerli grup- landırıldığında hangisi dışta kalır?
A) I B) II C) III D) IV E)
17. (I) Şiirlerini okumasını isterdik. (II) Zaten o da bunu bizden beklerdi. (III) Gözlüğünü dikkatle takar, cebinden çıkardığı kâğıtlardan yeni şiirlerini sanki büyük insanlardan bir topluluk karşısındaymış gibi heyecanla, ciddiyetle okurdu. (IV) Birkaç şiiri vardı ki onları söylerken biz çocuklar ağlayacak hâle gelirdik. (V) O şiirleri şimdi okuduğumda da bir heyecan kaplar içimi.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümle yapısına göre bileşik cümledir.
B) II. ve III. cümle yapısına göre diğer cümlelerden farklıdır.
C) III. cümlede birden fazla sıfat tamlaması kullanılmıştır.
D) IV. cümle anlamına göre olumsuz bir cümledir.
E) V. cümle yükleminin türüne göre diğer cümlelerle özdeştir.
0. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 290 Cevabı
1. Daha önce gezip gördüğünüz bir yerde ilginizi en çok neler çekmiştir? Neden?
1. Evliya Çelebi, Seyahatname’de Erzurum ile ilgili izlenimlerini anlatırken nelerden faydalanmıştır? Açıklayınız.
Betimleyici Anlatım:
Öyküleyici Anlatım:
9. Metinde yazar gördüklerini ve duyduklarını aktarırken kendi yorumunu metne yansıtmış mıdır? Bu durum dil ve anlatıma nasıl bir katkı sağlamıştır?
1. Metinde geçen “Kışının şiddetinden tahıl altmış günde olup ambarlara konulur.” cümlesini cümle türlerine göre inceleyerek aşağıdaki şemalara yazınız.
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 296 Cevabı
1. Özellikle görmeyi istediğiniz bir yer var mı? Nedenleri ile söyleyiniz.
1. Okuduğunuz metinde yazarın Çatalca yolu ile ilgili izlenimleri nelerdir?
1. Okuduğunuz Daha Dün adlı metinden sıralı cümle örnekleri bulunuz. Bulduğunuz örneklerin altını çiziniz.
Konu:
Anlatım Biçimi:
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 300 Cevabı
1. “Yolculuk önce seni sözsüz bırakır, sonra da iyi bir hikâye anlatıcısına dönüştürür.” sözü ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi sözlü olarak paylaşınız.
1. • Akdeniz’i müjdeleyen masmavi bir deniz ıssız kıyılarda köpüklenip duruyor.
• Ufukta Sisam adasının oynak çizgileri beliriyor.
Okuduğunuz metinden alınan yukarıdaki cümlelerde geçen mecazlı ifadelerin altını çiziniz. Bu ifadelerin metnin türüne olan katkısını açıklayınız.
Anlatım Biçimleri:
Düşünceyi Geliştirme Yolları:
9. Metnin konusunu ve ana düşüncesini belirleyiniz.
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere doğru kelimeyi/kelimeleri yazınız.
1. Bir olay ve bir olgu üzerine edinilen bilgiye………………………………….., bu bilgilerin gazete, dergi gibi
yayın organları ya da televizyon, radyo gibi iletişim araçlarıyla topluma duyurulması için hazırlanan yazılı metinlere ise……………………………………………denir. Haber metnini yazan kişi anlatılanlar
karşısında ………………………………….. olmalı, konu……………………………. olmalıdır. Haber metinlerinin
…………………………………………………………………………………………………………………………………………………………gibi
özellikte olmasına önem verilir. Bu metinler…………………………….bir dille yazılır.
- Cevap:
1. Tekzip ()
2. Spot ()
3. Tiraj ()
4. Manşet ()
5. Sansasyonel ()
Tanım:
a) Baskı sayısı
b) Gazetelerin ilk sayfalarında iri puntolarla konulan başlık.
c) Yalanlama
ç) Haber metninden daha büyük harfli puntolarla dizilen, başlıktan sonra yer alan haber ayrıntısı.
d) Çarpıcı
Aşağıdaki açık uçlu soruların cevabını ilgili alana yazınız.
3. Günümüzde habercilik de önemli bir iş koludur. Gazete, radyo ve televizyon, çevremizdeki ve dünyadaki olayları anında duyurur. Yalnız her şey haber değildir. Herkesi ilgilendirmeyen, ilginç olmayan bir olay haber değildir. Bugün habercilik kitleleri yönlendirmede kullanılmaktadır. Bunun için haberler sağlam kaynaklardan alınmalı ve doğru olmalıdır. Aksi hâlde haberi veren kişi ve kuruluş inandırıcılığını yitirir. Habercilikte insanların mahremiyetine ve hürriyetine zarar vermek, şiddet içerikli haberleri reyting aracı olarak kullanmak doğru değildir.
Bu parçadan hareketle haber yazıları ile ilgili çıkarımlarınızı yazınız.
- Cevap:
Aşağıdaki kutucuklarda “HABER METNİ” ünitesi ile ilgili 4-9. soruların cevapları bulunmaktadır. Buna göre kutucuklarda yer alan harfleri boş bırakılan yerlere yazarak soruları cevaplayınız. (Soruların birden fazla cevabı olabileceğini göz önünde bulundurunuz.)
4. Yukarıdaki harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri temel habercilik terimlerindendir?
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
10. Metinde geçen “iş birliği, beyan etti” kelime gruplarının anlamlarını metnin bağlamından hareketle belirleyip aşağıdaki boşluklara yazınız.
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
14. Genel Ağ gazeteciliği çok ucuz bir maliyet gerektirmesi, rahatlıkla kullanılabilen bir sistem oluşu, bilgisayar ve katılımcı gazeteciliğe olanak sağlaması nedeniyle hızla gelişmektedir. Genel Ağ haberciliğinin yaygınlaşması basılı gazete ve dergilerin tiraj kaybı yaşamalarına neden olsa bile basılı gazetelerin şu an itibarıyla Genel Ağ gazetelerine göre pek çok avantajı vardır. Gazetenin somut bir madde olarak tüketicinin elinde bulunması, gazeteye dokunmak, sayfalarını çevirmek, gazetenin kendisine özgü kokusunu hissetmek bilgisayarın soğuk ekranı karşısında basılı gazeteye bir avantaj sağlar ve okuyucuya ayrı bir zevk verir. Ayrıca basılı gazetelerde haberlerin tamamen uzman bir kadro tarafından oluşturulması da doğru ve tarafsız haber okumak isteyen okurlar açısından çok önemlidir.
Aşağıdaki yargılardan hangisi bu parçadaki düşünceleri destekler niteliktedir?
A) Genel Ağ haberciliği basılı gazete ve dergilerin daha çok satılmasını sağlamıştır.
B) Basılı gazete ve dergilerdeki haberler ile Genel Ağ haberleri arasında hiç fark yoktur.
C) Genel Ağ haberciliği her yönden basılı gazete ve dergilerden öndedir.
D) Basılı gazete ve dergilerin güvenilirliği Genel Ağ haberciliğinden fazladır.
E) Genel Ağ haberciliğinin maliyeti daha ucuz olduğu için daha sağlam bilgiler içerir.
16. (I) Okumak insanı bilgi ve düşünme yönü ile geliştirir, zenginleştirir. (II) Sözlü ifadelerden elde edilen bilgi sınırlıdır, dar çerçevelidir. (III) Dünyanın herhangi bir yerinde yaşayan bir insanın görgü, bilgi ve tecrübesinden kolayca faydalanabiliriz. (IV) Bu bakımdan her türlü bilgiye okumakla, konuşmakla ulaşılır. (V) O yüzden okumak, insanoğlunun sahip olabileceği değerli bir hazinedir.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerdeki virgüllerin kullanım amaçları ikişerli grup- landırıldığında hangisi dışta kalır?
A) I B) II C) III D) IV E)
17. (I) Şiirlerini okumasını isterdik. (II) Zaten o da bunu bizden beklerdi. (III) Gözlüğünü dikkatle takar, cebinden çıkardığı kâğıtlardan yeni şiirlerini sanki büyük insanlardan bir topluluk karşısındaymış gibi heyecanla, ciddiyetle okurdu. (IV) Birkaç şiiri vardı ki onları söylerken biz çocuklar ağlayacak hâle gelirdik. (V) O şiirleri şimdi okuduğumda da bir heyecan kaplar içimi.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümle yapısına göre bileşik cümledir.
B) II. ve III. cümle yapısına göre diğer cümlelerden farklıdır.
C) III. cümlede birden fazla sıfat tamlaması kullanılmıştır.
D) IV. cümle anlamına göre olumsuz bir cümledir.
E) V. cümle yükleminin türüne göre diğer cümlelerle özdeştir.
0. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 290 Cevabı
1. Daha önce gezip gördüğünüz bir yerde ilginizi en çok neler çekmiştir? Neden?
- Cevap:
- Cevap:
1. Evliya Çelebi, Seyahatname’de Erzurum ile ilgili izlenimlerini anlatırken nelerden faydalanmıştır? Açıklayınız.
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
Betimleyici Anlatım:
Öyküleyici Anlatım:
9. Metinde yazar gördüklerini ve duyduklarını aktarırken kendi yorumunu metne yansıtmış mıdır? Bu durum dil ve anlatıma nasıl bir katkı sağlamıştır?
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
1. Metinde geçen “Kışının şiddetinden tahıl altmış günde olup ambarlara konulur.” cümlesini cümle türlerine göre inceleyerek aşağıdaki şemalara yazınız.
- Cevap:
- Cevap:
9. Ünite CEVAPLARI
1. Özellikle görmeyi istediğiniz bir yer var mı? Nedenleri ile söyleyiniz.
- Cevap:
- Cevap:
1. Okuduğunuz metinde yazarın Çatalca yolu ile ilgili izlenimleri nelerdir?
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
1. Okuduğunuz Daha Dün adlı metinden sıralı cümle örnekleri bulunuz. Bulduğunuz örneklerin altını çiziniz.
- Cevap:
- Cevap:
Konu:
Anlatım Biçimi:
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 300 Cevabı
1. “Yolculuk önce seni sözsüz bırakır, sonra da iyi bir hikâye anlatıcısına dönüştürür.” sözü ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi sözlü olarak paylaşınız.
- Cevap:
- Cevap:
1. • Akdeniz’i müjdeleyen masmavi bir deniz ıssız kıyılarda köpüklenip duruyor.
• Ufukta Sisam adasının oynak çizgileri beliriyor.
Okuduğunuz metinden alınan yukarıdaki cümlelerde geçen mecazlı ifadelerin altını çiziniz. Bu ifadelerin metnin türüne olan katkısını açıklayınız.
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
Anlatım Biçimleri:
Düşünceyi Geliştirme Yolları:
9. Metnin konusunu ve ana düşüncesini belirleyiniz.
- Cevap:
- Cevap:
10. Sınıf Meb Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Sayfa 306 Cevabı
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere doğru kelimeyi/kelimeleri yazınız.
1. Bir yazarın çeşitli sebeplerle yurt içinde ve yurt dışında gittiği yerlerdeki……………………, tespit, deneyim
ve yorumlarını birçok anlatım biçiminden faydalanarak canlı ve etkileyici bir dille aktardığı yazı
türüne………………………………..denir. Bu türe aynı zamanda………………………………..adı verilir. Gözlem, tespit
ve değerlendirmeler edebî bir dille aktarılırken diyaloglar, rivayetler, …………………….., efsaneler, anılar,
…………………………….ve deyimlerden faydalanılması bu türün önemli özelliklerindendir.
Aşağıda numaralar ile verilen yazar isimlerini harf ile verilen eser isimleriyle eşleştirerek
harfleri numaraların yanındaki yay ayraçların içine yazınız.
1. Cenap Şehabettin
2. Seydi Ali Reis
3. Ahmet Haşim
4. Yusuf Ziya Ortaç
5. Bedri Rahmi Eyüboğlu
a) Göz Ucuyla Avrupa
b) Canım Anadolu
c) Hac Yolunda
ç) Frankurt Seyahatnamesi
d) Mir’âtü’l-Memalik
Aşağıdaki açık uçlu soruların cevabını ilgili alana yazınız.
3. XX. yy. roman, hikâye, oyun yazarlarındandır. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesini bitirmiştir.
Bursa’da başladığı öğretmenlik hayatına çeşitli okullarda devam etmiştir. Yazı hayatına Birinci Dünya
Savaşı sonlarında başlamış, Anadolu’yu ve Anadolu insanını ele almıştır. Yeni Lisan ve Millî Edebiyat
hareketinin en başarılı kalemlerindendir. Konuşma dili ile yazı dilini büyük bir ustalıkla, sade, yaşayan
bir Türkçede birleştirmeyi amaçlamıştır. Romanlarında hissî ve sosyal konuları işleyen yazar, küçük
hikâyelerinde bunların yanında mizahı da kullanmıştır. Çalıkuşu, Acımak, Yaprak Dökümü, Yeşil Gece,
Sönmüş Yıldızlar, Anadolu Notları eserlerindendir.
Bu parçada hakkında bilgi verilen yazar kimdir?
Aşağıdaki kutucuklarda “GEZİ YAZISI” ünitesi ile ilgili 4-11. soruların cevapları bulunmaktadır.
Buna göre kutucuklarda yer alan harfleri boş bırakılan yerlere yazarak soruları cevaplayınız. (Soruların birden fazla cevabı olabileceğini göz önünde bulundurunuz.)
4. Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri divan edebiyatı nesir türlerindendir?
türünde yazılmış eserlerdendir?
ifadesinin yerine kullanılırdı?
12-15. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız.
12. Metnin gezi yazısı olduğunu metinden hareketle ispatlayınız.
16. Aşağıdakilerin hangisi farklı türde bir eserdir?
A) Tuna Kıyıları
B) Gezerek Gördüklerim
C) Ateş ve Güneş
D) Mavi Anadolu
E) Mirâtü’l-Memalik
17. Gerçek bir yaşam ve yaşantıdan kaynaklanan yazınsal türlerden biri de gezi yazılarıdır. Gezi yazıları bir yazarın yurt içinde ve yurt dışında yaptığı gezilerde gördüklerini, ilgi çekici yönlerini özenli bir anlatımla yansıttığı düzyazı biçimidir. Gidilen yerlere ait tabii güzellikler yanında tarih, coğrafya, edebiyat, kültür, sanat, bilim ve teknoloji, gelenek ve görenekler, mimarî, siyaset gibi pek çok alanda tespit ve değerlendirmelerin yapılması gezi türünü edebî bir tür olmakla birlikte aynı zamanda başvurulacak kaynaklar arasına koyar. Bir gezi yazısının okunabilirliği okuyanların gezip görme özlemini karşılamasına, onları eğlendirerek yaşadıkları ortamın tekdüzeliğinden kurtarmasına bağlıdır. Gezi yazarları özellikle gezip gördüklerini ayrıntılarıyla görmesini bilmeli, izlenimlerini gördüklerine katmalı ve bilimsel bir görünüşe bürünmeyen bir anlatımla gerçekleri aktarmalıdır.
Yukarıdaki metinde aşağıdaki soruların hangisinin cevabına ulaşılamaz?
A) Gezi yazısı nedir?
B) Bir gezi yazısının okunabilirliği neye bağlıdır?
C) Gezi yazılarında hangi anlatım biçimlerinden yararlanılır?
D) Bir gezi yazarı eserini yazarken neler yapmalıdır?
E) Gezi yazılarında gidilen yerlerin tabii güzellikleri yanında başka hangi özellikleri ele alınır?
18.
I. Arkadaşıyla 2015’den beri görüşmemişlerdi.
II. Umut beklentidir, yeterki vazgeçmeyelim.
III. O da beni özlemişmidir?
IV. Mehmet bey aniden ayağa kalkıp hızlı adımlarla uzaklaştı.
V. Sevgi olduğu sürece hayattaki engeller kalkar.
Yukarıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yoktur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
19. Isık Göl deyip geçmemeli, kocaman bir denizdi burası. İşte bu gölün üzerinde dalgadan dalgaya atlaya atlaya beyaz geminin yanına varırdı ( ) ( ) Merhaba beyaz gemi ( ) ben geldim işte ( ) ( ) derdi.
Yukarıda yay ayraçlarla belirtilen yerlere aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) (.) (:) (,) (.) (,)
B) (:) (“) (“) (,) (!)
C) (:) (“) (,) (!) (“)
D) (,) (“) (;) (!) (.)
E) (:) (“) (“) (;) (.)
Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere doğru kelimeyi/kelimeleri yazınız.
1. Bir yazarın çeşitli sebeplerle yurt içinde ve yurt dışında gittiği yerlerdeki……………………, tespit, deneyim
ve yorumlarını birçok anlatım biçiminden faydalanarak canlı ve etkileyici bir dille aktardığı yazı
türüne………………………………..denir. Bu türe aynı zamanda………………………………..adı verilir. Gözlem, tespit
ve değerlendirmeler edebî bir dille aktarılırken diyaloglar, rivayetler, …………………….., efsaneler, anılar,
…………………………….ve deyimlerden faydalanılması bu türün önemli özelliklerindendir.
Aşağıda numaralar ile verilen yazar isimlerini harf ile verilen eser isimleriyle eşleştirerek
harfleri numaraların yanındaki yay ayraçların içine yazınız.
1. Cenap Şehabettin
2. Seydi Ali Reis
3. Ahmet Haşim
4. Yusuf Ziya Ortaç
5. Bedri Rahmi Eyüboğlu
a) Göz Ucuyla Avrupa
b) Canım Anadolu
c) Hac Yolunda
ç) Frankurt Seyahatnamesi
d) Mir’âtü’l-Memalik
Aşağıdaki açık uçlu soruların cevabını ilgili alana yazınız.
3. XX. yy. roman, hikâye, oyun yazarlarındandır. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesini bitirmiştir.
Bursa’da başladığı öğretmenlik hayatına çeşitli okullarda devam etmiştir. Yazı hayatına Birinci Dünya
Savaşı sonlarında başlamış, Anadolu’yu ve Anadolu insanını ele almıştır. Yeni Lisan ve Millî Edebiyat
hareketinin en başarılı kalemlerindendir. Konuşma dili ile yazı dilini büyük bir ustalıkla, sade, yaşayan
bir Türkçede birleştirmeyi amaçlamıştır. Romanlarında hissî ve sosyal konuları işleyen yazar, küçük
hikâyelerinde bunların yanında mizahı da kullanmıştır. Çalıkuşu, Acımak, Yaprak Dökümü, Yeşil Gece,
Sönmüş Yıldızlar, Anadolu Notları eserlerindendir.
Bu parçada hakkında bilgi verilen yazar kimdir?
- Cevap:
Aşağıdaki kutucuklarda “GEZİ YAZISI” ünitesi ile ilgili 4-11. soruların cevapları bulunmaktadır.
Buna göre kutucuklarda yer alan harfleri boş bırakılan yerlere yazarak soruları cevaplayınız. (Soruların birden fazla cevabı olabileceğini göz önünde bulundurunuz.)
4. Yukarıda harf ile gösterilen kutucuklardan hangisi ya da hangileri divan edebiyatı nesir türlerindendir?
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
türünde yazılmış eserlerdendir?
- Cevap:
ifadesinin yerine kullanılırdı?
- Cevap:
- Cevap:
12-15. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız.
12. Metnin gezi yazısı olduğunu metinden hareketle ispatlayınız.
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
- Cevap:
16. Aşağıdakilerin hangisi farklı türde bir eserdir?
A) Tuna Kıyıları
B) Gezerek Gördüklerim
C) Ateş ve Güneş
D) Mavi Anadolu
E) Mirâtü’l-Memalik
17. Gerçek bir yaşam ve yaşantıdan kaynaklanan yazınsal türlerden biri de gezi yazılarıdır. Gezi yazıları bir yazarın yurt içinde ve yurt dışında yaptığı gezilerde gördüklerini, ilgi çekici yönlerini özenli bir anlatımla yansıttığı düzyazı biçimidir. Gidilen yerlere ait tabii güzellikler yanında tarih, coğrafya, edebiyat, kültür, sanat, bilim ve teknoloji, gelenek ve görenekler, mimarî, siyaset gibi pek çok alanda tespit ve değerlendirmelerin yapılması gezi türünü edebî bir tür olmakla birlikte aynı zamanda başvurulacak kaynaklar arasına koyar. Bir gezi yazısının okunabilirliği okuyanların gezip görme özlemini karşılamasına, onları eğlendirerek yaşadıkları ortamın tekdüzeliğinden kurtarmasına bağlıdır. Gezi yazarları özellikle gezip gördüklerini ayrıntılarıyla görmesini bilmeli, izlenimlerini gördüklerine katmalı ve bilimsel bir görünüşe bürünmeyen bir anlatımla gerçekleri aktarmalıdır.
Yukarıdaki metinde aşağıdaki soruların hangisinin cevabına ulaşılamaz?
A) Gezi yazısı nedir?
B) Bir gezi yazısının okunabilirliği neye bağlıdır?
C) Gezi yazılarında hangi anlatım biçimlerinden yararlanılır?
D) Bir gezi yazarı eserini yazarken neler yapmalıdır?
E) Gezi yazılarında gidilen yerlerin tabii güzellikleri yanında başka hangi özellikleri ele alınır?
18.
I. Arkadaşıyla 2015’den beri görüşmemişlerdi.
II. Umut beklentidir, yeterki vazgeçmeyelim.
III. O da beni özlemişmidir?
IV. Mehmet bey aniden ayağa kalkıp hızlı adımlarla uzaklaştı.
V. Sevgi olduğu sürece hayattaki engeller kalkar.
Yukarıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yoktur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
19. Isık Göl deyip geçmemeli, kocaman bir denizdi burası. İşte bu gölün üzerinde dalgadan dalgaya atlaya atlaya beyaz geminin yanına varırdı ( ) ( ) Merhaba beyaz gemi ( ) ben geldim işte ( ) ( ) derdi.
Yukarıda yay ayraçlarla belirtilen yerlere aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) (.) (:) (,) (.) (,)
B) (:) (“) (“) (,) (!)
C) (:) (“) (,) (!) (“)
D) (,) (“) (;) (!) (.)
E) (:) (“) (“) (;) (.)