Sayfa 61 Cevabı
İnsanın Allah’a (c.c.) ibadet etmesi niçin önemlidir?
(Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 83.)
Bu hadis-i şerifi göz önünde bulundurarak günah tevbe ilişkisi hakkında düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
- Cevap: İbadet, insanın Rabbisine karşı verdiği nimetlere bir teşekkür mukabilindendir. Cennet veya cehennem olsun veya olmasın insan bunu yerine getirmesi gerektiği bilincinde olmalıdır. İbadeti yapmamızın sebebi Allah’ın emri olduğu içindir. Yoksa cennete gitmek için veya cehennemden kurtulmak için ibadet edilmez. Her mümin bilir ki ben Allah için namaz kılmaktayım. Bu inançla günde beş defa rabbinin huzuruna çıkmaktadır.
(Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 83.)
Bu hadis-i şerifi göz önünde bulundurarak günah tevbe ilişkisi hakkında düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
- Cevap: Tevbe, haram işledikten sonra, pişman olup, Allahü teâlâdan korkmak, bir daha yapmamaya azmetmek, karar vermektir. Günah işledikten sonra tevbe etmek her Müslüman için farzdır.
Sayfa 62 Cevabı
… Biz de onu doğruladık ve ona iman ettik. Allah’tan (c.c.) ona
gelenlere tabi olduk. Sadece Allah’a (c.c.) ibadet ederek O’na hiç bir
şeyi ortak koşmadık. Onun haram kıldıklarını haram, helal kıldıklarını
ise helal bildik. Halkımız bu sebeple bize düşman oldu, bize
zulmettiler. Allah’ı (c.c.) bırakıp eskisi gibi putlara tapmamız ve
önceden yaptığımız kötülükleri yeniden işlememiz için bize işkence
ettiler. Hayat bizim için çekilmez bir hale geldi, dinimizi yaşayamaz
olduk. Baskı ve zulümler dayanılmaz bir noktaya geldiğinde senin ülkene
sığındık. Seni başkalarına tercih ettik. Senin himaye ve komşuluğuna can
attık. Ey hükümdar, biz senin yurdunda hiç bir kötülüğe maruz
kalmayacağımızı ümit ediyoruz.”
Cafer b. Ebû Talip’in Habeşistan kralı Necaşi karşısındaki bu konuşması İslam’ın hangi ilkelerini ön plana çıkarmaktadır? Arkadaşlarınızla tartışınız.
Cafer b. Ebû Talip’in Habeşistan kralı Necaşi karşısındaki bu konuşması İslam’ın hangi ilkelerini ön plana çıkarmaktadır? Arkadaşlarınızla tartışınız.
- Cevap: İslam’ın birleştirici, koruyucu, affedici ilkelerini ön plana çıkarmaktadır.
Sayfa 63 Cevabı
Sorumluluk denince aklınıza neler geliyor?
- Cevap: Sorumluluk bireyin
topluma uyum sağlaması, üzerine düşen görevleri yerine getirmesi
kendine ait bir olayın sonuçlarını üstlenmesi, başkalarının haklarına
saygı göstermesi ve kendi davranışının sonuçlarına sahip çıkabilmesidir.
Sorumluluk veya Sorumluluklarımızı üç ana başlık altında toplayabiliriz.
1-Kendimize karşı olan Sorumluluk (Kendimize karşı olan sorumluluklarımız)
2-Başkalarına karşı olan Sorumluluk (Başkalarına karşı olan sorumluluklarımız)
3- Çevremize ve vatanımıza karşı olan sorumluluk (Çevremize ve vatanımıza karşı olan sorumluluklarımız)
Sayfa 67 Cevabı
SORULAR
“Helâl apaçık belli, haram da apaçık bellidir. Bunların arasında, halktan birçoğunun helâl mi haram mı olduğunu bilmediği şüpheli şeyler vardır. Dinini ve namusunu korumak için bunları yapmayan kurtuluştadır. Bunlardan bazısını yapan kimse ise haram işlemeye çok yaklaşmış olur. Nitekim korunun etrafında hayvanlarını otlatan kimse de koruya dalma tehlikesi ile burun buruna gelmiş olur. Dikkat ederseniz her hükümdarın bir korusu vardır. Allah’ın korusu da haram kıldığı şeylerdir.” (Buharî, Büyû, 2.)yukarıdaki hadisi okuyarak bir Müslümanın haramlara karşı göstermesi gereken tavrın ne olması gerektiğini yorumlayınız
- Cevap: İslam’da haram da helal de apaçık bellidir. Bir şeyin haram mı helal mi olduğunu düşündüğünüz şeyleri yapmaktan kaçınmalıyız. Çünkü Allah haramdan uzak durmamızı emretmiştir.
Sayfa 68 Cevabı
SORULAR
Ef’âl-i mükellefinin her biriyle ilgili örnekler yazınız.
Ef’âl-i mükellef Müslümanların, yükümlülük sahibi olanların yaptıkları işler, fiiller anlamına gelir.
FARZ: Beş vakit namaz, zekat, oruç, hacca gitmek, kelime-i şehadet getirmek…
VACİP: Kurban kesmek, başlanan nafile namazı tamamlamak, vitri kılmak ve kunut duasını okumak, namazda bir farzdan bir farza geçmek.
SÜNNET: Teheccüd namazı kılmak, sabahleyin erkenden işe başlamak, elinin emeğiyle geçinmek.
MENDUP: Farz ve vacip olmayan davranışlardır.
MUBAH: Yemek yemek, su içmek, spor yapmak, gezmek, elbise rengi seçmek
HARAM: Allah’a
şirk koşmak, Harp meydanından firar etmek, babasız ve anasız kalmış,
kendini ve malını korumaktan âciz bir yavrunun malını haksız olarak
yemek, dedikodu yapmak, kumar oynamak, içki içmek.
MEKRUH: Namazda ikinci
rekatta birincide okuduğu ayeti tekrar okumak, Güneşin batışından sonra
daha akşam namazını kılmadan nafile namazı kılmakIslık çalmak, alkış
tutmak ve namazda parmaklarını çıtlаtmаk, yürürken bir şeу yеmеk
mekruhtur.
Makbul bir ibadet hangi duygu ve düşünceler içerisinde yapılmalıdır
- Cevap: Yapılan ibadetlerin makbul olması için ibadeti yapan kişinin, niyeti çok önemlidir. Niyet, Allah’ın rızası olmalıdır. Ayrıca ibadetler, Kuran’a ve sünnete uygun olmalı, ihlaslı bir şekilde yapılmalıdır. İhlâssız yapılan ibâdet, ruhsuz, sadece kuru bir şekilden ibarettir. Allah katında hiç bir değer ve kıymeti yoktur.
Sayfa 69 Cevabı
SORULAR
“Allah sadece samimi bir şekilde ve kendi rızası gözetilerek yapılan amelleri kabul eder.” (Nesâî, Cihâd, 24.)Yukarıdaki hadis-i şerife göre amellerin kabul edilmesi için nelere dikkat edilmelidir? Yorumlayınız.
- Cevap: İslamiyet de zorlama yoktur. Müslüman olan kişi amellerin yerine getirirken bunu içinden geldiği için yapmalıdır.
Sayfa 71 Cevabı
SORULAR
Aşağıdaki tanımlara göre hayatınızda var olan ihsan örneklerini listeleyiniz.İhsan:
* İyilik etmek, iyi ve güzel davranmak, yaptığı işi güzel yapmak, bağışlamak, bağışta bulunmak, ikram etmek.
* İnsanın başta ana ve babası olmak üzere diğer insanlara yönelik sevgi ve saygıya dayalı özverili tutumu.
*İnsanın, Allah’ın (c.c.) huzurunda olduğunu hissetmeye çalışarak O’nu görüyormuşçasına ibadetlerini yerine getirmesi.
Cevap:
- Yaşlılara yardım etmek.
- Hasta ziyaretine gitmek.
- Otobüste yaşlılara-engellilere-hamilelere yer vermek.
- Büyüklerin elini öpmek.
- Küçüklere sevgi ile yanaşmak.
- Büyüklere saygı göstermek.
- Küçük çocuklara örnek olmak.
- Öğretmenine saygılı davranmak.
- Yardıma muhtaç insanlara yardım etmek.
- Kimseyi hor görmemek.
- Sorumluluk almayı bilmek.
Sayfa 72 Cevabı
İbadetlerin kişiyi hangi açılardan geliştirmesi beklenir?
Cevap:
Cevap:
- Allah’a olan saygı ve bağlılığımızı güçlendirir.
- İbadetler insana huzur verir.
- İnsanlarla uyum içinde olmamızı
- Çevremizle yardımlaşmamızı
- Fedakârlık ve hoşgörüye dayalı ilişkiler kurmamızı sağlar.
- Cevap: Dua bizim zorluklarla başa çıkmamıza yardımcı olur. Biz karşılaştığımız zorluklarda dua etmeliyiz. Dua ile ilgili çok önemli bir konu daha vardır. Sözlü duanın yanı sıra, kişinin fiili olarak da çaba göstermesi oldukça önemlidir. Örneğin üniversite sınavını kazanmak için dua etmekle beraber, fiili bir çaba olarak sınav başvurusu yaparak ve düzenli bir çalışma ile sözlü duayı desteklemek gerekir.
Sayfa 77 Cevabı
İyilik denilince aklınıza neler gelir?
- Cevap: İyilik: “İyi olma durumu, iyi olanın niteliği, hiçbir karşılık beklemeksizin yapılan yardım.” demektir. İyilik denince aklıma: “Fakir insanlara yardım etmek, güzel söz söylemek, toplu taşıma araçlarında bizden büyüklere yer vermek ve buna benzer davranışlar geliyor.”
Sayfa 78 Cevabı
“Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Asıl iyilik
kişinin Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman
etmesi; sevdiği maldan yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda
kalmışlara, yardım isteyenlere ve özgürlüğünü kaybetmiş olan kölelere
harcaması; namazı kılıp zekâtı vermesidir. Böyleleri anlaşma
yaptıklarında sözlerini tutarlar; darlıkta, hastalıkta ve savaş
zamanında sabrederler. İşte doğru olanlar bunlardır ve işte takva
sahipleri bunlardır.” (Bakara suresi, 177. ayet.)
Yukarıda meali verilen Bakara suresi 177. ayette zikredilen erdemleri aşağıdaki uygun alanlara listeleyiniz.
İbadet: Sevdiği maldan yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, yardım isteyenlere ve özgürlüğünü kaybetmiş olan kölelere harcaması; namazı kılıp zekâtı vermesi.
Ahlak: Anlaşma yaptıklarında sözlerini tutup; darlıkta, hastalıkta ve savaş zamanında sabretmek.
A. Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplayınız.
1. İslam’da ibadet kavramı neleri kapsar? Örneklerle açıklayınız.
1. İbadet Allah’a (c.c.) imanın tabii bir sonucudur. Müslüman Allah’a (c.c.) olan bağlılığını ibadetle gösterir. İbadetler insanı iyiye, güzele ve doğruya yönlendirir. Buna göre Allah’a (c.c.) inanan bir kimsenin aşağıdaki davranışlardan hangisini yapması beklenmez?
A) Farz olan ibadetleri yerine getirir.
B) İbadetleri gönüllü bir şekilde ve içtenlikle yapar.
C) Güzel davranışlar yapmaya istekli olur.
D) İbadet ederek toplumsal mevki kazanmaya çalışır.
E) Allah’ın (c.c.) yasakladığı davranışlardan sakınır
Yukarıda meali verilen Bakara suresi 177. ayette zikredilen erdemleri aşağıdaki uygun alanlara listeleyiniz.
- Cevap:
İbadet: Sevdiği maldan yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, yardım isteyenlere ve özgürlüğünü kaybetmiş olan kölelere harcaması; namazı kılıp zekâtı vermesi.
Ahlak: Anlaşma yaptıklarında sözlerini tutup; darlıkta, hastalıkta ve savaş zamanında sabretmek.
Sayfa 79 Cevabı
1. İslam’da ibadet kavramı neleri kapsar? Örneklerle açıklayınız.
- Cevap: Allah’a kulluk etmek, saygı ve bağlılık göstermek, buyruklarını yerine getirmek, onun rızasını kazanmak amacıyla niyet ederek belirli zamanlarda ve şekillerde yapılan her türlü iş ve davranış.
- Cevap: İsteklilik ve samimiyet, gösterişten uzak olmak, kolaylık ve güç yetirebilirlik.
- Cevap: Müslümanın yapması ve sakınması gereken, İslam dininin bildirdiği emir ve yasakların hepsine Ef’âl-i mükellefîn denir. Buna İslamî hükümler de denir. Bir müslümanın dinde yapması ve sakınması gereken işler sekiz çeşittir: Bunlar: Farz, vacip, sünnet, müstehap, mubah, haram, mekruh, müfsid.
- Cevap: Birey Allah yolunda olduğu için kötülük ve haramlardan uzak durur, iyi, güzel ahlaklı bir insan olur.
- Cevap: Müslümanlar arasında birlik ve beraberliği sağlayan en önemli etkenlerin başında ibadetler gelir. İbadetlerin aynı dine inanan insanları kaynaştırma ve aralarında toplumsal birlik ve beraberlik bilincini geliştirmek gibi toplumsal faydaları söz konusudur. Başta namaz, oruç ve hac ibadeti olmak üzere bütün ibadetler, toplumsal birliğe hizmet eder. Örneğin dinimiz, cemaatle namaz kılınmasını teşvik etmiş, iftarlara fakir insanların davet edilmesini tavsiye etmiş, muhtaç olan kimselere gizlice sadaka verilmesini öğütlemiştir.
1. İbadet Allah’a (c.c.) imanın tabii bir sonucudur. Müslüman Allah’a (c.c.) olan bağlılığını ibadetle gösterir. İbadetler insanı iyiye, güzele ve doğruya yönlendirir. Buna göre Allah’a (c.c.) inanan bir kimsenin aşağıdaki davranışlardan hangisini yapması beklenmez?
A) Farz olan ibadetleri yerine getirir.
B) İbadetleri gönüllü bir şekilde ve içtenlikle yapar.
C) Güzel davranışlar yapmaya istekli olur.
D) İbadet ederek toplumsal mevki kazanmaya çalışır.
E) Allah’ın (c.c.) yasakladığı davranışlardan sakınır
- Cevap: D
Sayfa 80 Cevabı
2. Hz. Peygamberin farz ve vacibin yanı sıra devamlı yaptığı, çok az terk ettiği iş, davranış ve ibadetlerdir.
Yukarıdaki ifade aşağıdakilerden hangisini tanımlamaktadır?
A) Mekruh B) Sünnet-i müekkede C) Müstehap D) Mendup E) Hela
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) İbadetler insanlar arası ilişkileri olumlu yönde etkiler.
B) İbadetler sadece insana kazandırdığı erdemler için yapılır.
C) İbadetlerin insanın ahlaki gelişimine katkısı vardır.
D) İbadetler insanı dünyada ve ahirette mutlu eder.
E) İbadetlerin toplumsal bazı faydaları vardır.
A) İbadetin sadece Allah (c.c.) rızası için yapılması.
B) İbadetin samimi duygularla yapılması.
C) İbadetin Kur’an ve sünnete uygun olması.
D) İbadetin kişiye maddi kazanç sağlaması.
E) İbadetin Hz. Peygamberin öğrettiği şekilde yapılması.
Yukarıdaki ifade aşağıdakilerden hangisini tanımlamaktadır?
A) Mekruh B) Sünnet-i müekkede C) Müstehap D) Mendup E) Hela
- Cevap: B
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) İbadetler insanlar arası ilişkileri olumlu yönde etkiler.
B) İbadetler sadece insana kazandırdığı erdemler için yapılır.
C) İbadetlerin insanın ahlaki gelişimine katkısı vardır.
D) İbadetler insanı dünyada ve ahirette mutlu eder.
E) İbadetlerin toplumsal bazı faydaları vardır.
- Cevap: B
A) İbadetin sadece Allah (c.c.) rızası için yapılması.
B) İbadetin samimi duygularla yapılması.
C) İbadetin Kur’an ve sünnete uygun olması.
D) İbadetin kişiye maddi kazanç sağlaması.
E) İbadetin Hz. Peygamberin öğrettiği şekilde yapılması.
- Cevap: D
Sayfa 81 Cevabı
5. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde verilenlerin tamamı İslam’a göre yapılması istenen fiillerden oluşmaktadır?
A) Vacip – Sünnet – Mekruh
B) Mendup – Haram – Sünnet
C) Farz – Vacip – Sünnet
D) Farz – Haram – Mekruh
E) Mubah – Mendup – Mekruh
(iyiliklere, kötülüklerden, bid’at, salih amel, sünnet, ibadet, mükellef)
1. İbadet insanı iyiliklere sevk eder, kötülüklerden uzaklaştırır.
2. Bid’at Hz. Peygamberin sünnetinde bulunmayan herhangi bir davranışın ibadet olarak uygulanmasıdır.
3. Hz. Peygamberin farz ve vacip ibadetlerin dışında yaptığı veya yapılmasını tavsiye ettiği davranışlara sünnet denir.
4. İbadet müminin Allah’ın (c.c.) rızasını kazanmak için kulluk görevini yerine getirmesi, emirlerine uyması ve yasaklarından kaçınmasıdır.
5. Dinin emirlerini yerine getirmek ve yasaklarından kaçınmakla sorumlu tutulan kimseye mükellef denir.
D. Aşağıdaki cümleler doğruysa başına (D), yanlışsa (Y) yazınız.
1. (D) İslam’da Allah (c.c.) rızası için yapılan her güzel davranış ibadet olarak değerlendirilir.
2. (Y) Farz-ı ayn bazı Müslümanların yapmasıyla diğerlerinin üzerinden sorumluluğu kalkan ibadetlerdir.
3. (D) Hz. Peygamberin bazen yapıp bazen terk ettiği iş, davranış ve ibadetler sünnet-i gayr-i müekkededir.
4. (D) İbadetlerini aksatmayan bir Müslümandan güzel ahlaklı olması beklenir.
5. (D) Gösteriş için ve dünyevi beklentilerle yapılan ibadetler Allah (c.c.) katında geçersizdir.
A) Vacip – Sünnet – Mekruh
B) Mendup – Haram – Sünnet
C) Farz – Vacip – Sünnet
D) Farz – Haram – Mekruh
E) Mubah – Mendup – Mekruh
- Cevap: B
(iyiliklere, kötülüklerden, bid’at, salih amel, sünnet, ibadet, mükellef)
1. İbadet insanı iyiliklere sevk eder, kötülüklerden uzaklaştırır.
2. Bid’at Hz. Peygamberin sünnetinde bulunmayan herhangi bir davranışın ibadet olarak uygulanmasıdır.
3. Hz. Peygamberin farz ve vacip ibadetlerin dışında yaptığı veya yapılmasını tavsiye ettiği davranışlara sünnet denir.
4. İbadet müminin Allah’ın (c.c.) rızasını kazanmak için kulluk görevini yerine getirmesi, emirlerine uyması ve yasaklarından kaçınmasıdır.
5. Dinin emirlerini yerine getirmek ve yasaklarından kaçınmakla sorumlu tutulan kimseye mükellef denir.
D. Aşağıdaki cümleler doğruysa başına (D), yanlışsa (Y) yazınız.
1. (D) İslam’da Allah (c.c.) rızası için yapılan her güzel davranış ibadet olarak değerlendirilir.
2. (Y) Farz-ı ayn bazı Müslümanların yapmasıyla diğerlerinin üzerinden sorumluluğu kalkan ibadetlerdir.
3. (D) Hz. Peygamberin bazen yapıp bazen terk ettiği iş, davranış ve ibadetler sünnet-i gayr-i müekkededir.
4. (D) İbadetlerini aksatmayan bir Müslümandan güzel ahlaklı olması beklenir.
5. (D) Gösteriş için ve dünyevi beklentilerle yapılan ibadetler Allah (c.c.) katında geçersizdir.
Sayfa 82 Cevabı
E. Aşağıdaki soruları cevaplayarak bulmacayı çözünüz.
Soldan Sağa
1. İbadet edilen yer, ibadethane, tapınak. (MABED)
5. Sözlükte yasaklanmış yer, koruluk, yasak bölge gibi anlamlara gelir. Dinî bir terim olarak ise Allah’ın (c.c.) kesin olarak yasakladığı söz ve davranışlar demektir. (HARAM)
7. Haramın karşıtı olarak sözlükte bir fiilin mubah, caiz ve serbest olması ve yasağın kalkması gibi anlamlara gelir. Dinî bir terim olarak izin verilmiş, hakkında bir yasaklama ve kısıtlama bulunmayan davranışları ifade eder. (HELAL)
8. Bir kimsenin dinen mecbur ve mükellef olmadığı halde sırf Allah rızasını kazanmak maksadıyla farz dışında kıldığı namaz, tuttuğu oruç ve yaptığı her türlü hayırlı iş ve davranış. (NAFİLE)
11. Sözlükte yapılması gerekli, zorunlu olan anlamına gelir. Terim olarak ise yapılması farz seviyesinde olmayan fakat sünnetten daha kuvvetli olan dinî hükümler anlamında kullanılmıştır. (VACİP)
12. Sözlükte yol, âdet, gidişat, huy, karakter, tavır, davranış gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise Peygamberimizin (s.a.v.) farz ve vacip ibadetlerin dışında yaptığı veya yapılmasını tavsiye ettiği davranışlar anlamındadır. (SÜNNET)
13. Günün sabahla öğle arasındaki saatleri ve bu vakitte kılınan nafile namazın adı. (KUŞLUK)
Yukarıdan Aşağı
2. Ramazanda yatsı namazından sonra kılınan yirmi rekatlık namaz. (TERAVİH)
3. Müminin Allah’ın rızasını kazanmak için kulluk görevini yerine getirmesi, emirlerine uyması ve yasaklarından kaçınması. (İBADET)
4. Nafile gece namazı. (TEHECCÜD)
6. Sözlükte istenen, arzulanan, kendisine çağrılan şey demektir. Terim olarak ise dinen yapılması kesin ve bağlayıcı olmaksızın istenen ve terkedilmesi kınanmayan işleri ifade eder. (MENDUP)
9. Belirlenmiş, kesinleştirilmiş şey, pay, nasip gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise dinin mükelleften yapılmasını kesin ve bağlayıcı şekilde istediği iş ve davranışlar anlamındadır. (FARZ)
10. İslam dininde haram olmadığı hâlde hoş görülmeyen veya yapılması yasaklanan durum, davranış. (MEKRUH)
Soldan Sağa
1. İbadet edilen yer, ibadethane, tapınak. (MABED)
5. Sözlükte yasaklanmış yer, koruluk, yasak bölge gibi anlamlara gelir. Dinî bir terim olarak ise Allah’ın (c.c.) kesin olarak yasakladığı söz ve davranışlar demektir. (HARAM)
7. Haramın karşıtı olarak sözlükte bir fiilin mubah, caiz ve serbest olması ve yasağın kalkması gibi anlamlara gelir. Dinî bir terim olarak izin verilmiş, hakkında bir yasaklama ve kısıtlama bulunmayan davranışları ifade eder. (HELAL)
8. Bir kimsenin dinen mecbur ve mükellef olmadığı halde sırf Allah rızasını kazanmak maksadıyla farz dışında kıldığı namaz, tuttuğu oruç ve yaptığı her türlü hayırlı iş ve davranış. (NAFİLE)
11. Sözlükte yapılması gerekli, zorunlu olan anlamına gelir. Terim olarak ise yapılması farz seviyesinde olmayan fakat sünnetten daha kuvvetli olan dinî hükümler anlamında kullanılmıştır. (VACİP)
12. Sözlükte yol, âdet, gidişat, huy, karakter, tavır, davranış gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise Peygamberimizin (s.a.v.) farz ve vacip ibadetlerin dışında yaptığı veya yapılmasını tavsiye ettiği davranışlar anlamındadır. (SÜNNET)
13. Günün sabahla öğle arasındaki saatleri ve bu vakitte kılınan nafile namazın adı. (KUŞLUK)
Yukarıdan Aşağı
2. Ramazanda yatsı namazından sonra kılınan yirmi rekatlık namaz. (TERAVİH)
3. Müminin Allah’ın rızasını kazanmak için kulluk görevini yerine getirmesi, emirlerine uyması ve yasaklarından kaçınması. (İBADET)
4. Nafile gece namazı. (TEHECCÜD)
6. Sözlükte istenen, arzulanan, kendisine çağrılan şey demektir. Terim olarak ise dinen yapılması kesin ve bağlayıcı olmaksızın istenen ve terkedilmesi kınanmayan işleri ifade eder. (MENDUP)
9. Belirlenmiş, kesinleştirilmiş şey, pay, nasip gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise dinin mükelleften yapılmasını kesin ve bağlayıcı şekilde istediği iş ve davranışlar anlamındadır. (FARZ)
10. İslam dininde haram olmadığı hâlde hoş görülmeyen veya yapılması yasaklanan durum, davranış. (MEKRUH)
Sayfa 83 Cevabı
Soldan Sağa
1. İbadet edilen yer, ibadethane, tapınak.
5. Sözlükte yasaklanmış yer, koruluk, yasak bölge gibi anlamlara gelir. Dinî bir terim olarak ise Allah’ın (c.c.) kesin olarak yasakladığı söz ve davranışlar demektir.
7. Haramın karşıtı olarak sözlükte bir fiilin mubah, caiz ve serbest olması ve yasağın kalkması gibi anlamlara gelir. Dinî bir terim olarak izin verilmiş, hakkında bir yasaklama ve kısıtlama bulunmayan davranışları ifade eder.
8. Bir kimsenin dinen mecbur ve mükellef olmadığı halde sırf Allah rızasını kazanmak maksadıyla farz dışında kıldığı namaz, tuttuğu oruç ve yaptığı her türlü hayırlı iş ve davranış.
11. Sözlükte yapılması gerekli, zorunlu olan anlamına gelir. Terim olarak ise yapılması farz seviyesinde olmayan fakat sünnetten daha kuvvetli olan dinî hükümler anlamında kullanılmıştır.
12. Sözlükte yol, âdet, gidişat, huy, karakter, tavır, davranış gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise Peygamberimizin (s.a.v.) farz ve vacip ibadetlerin dışında yaptığı veya yapılmasını tavsiye ettiği davranışlar anlamındadır.
13. Günün sabahla öğle arasındaki saatleri ve bu vakitte kılınan nafile namazın adı.
Yukardan Aşağı
2. Ramazanda yatsı namazından sonra kılınan yirmi rekatlık namaz.
3. Müminin Allah’ın rızasını kazanmak için kulluk görevini yerine getirmesi, emirlerine uyması ve yasaklarından kaçınması.
4. Nafile gece namazı.
6. Sözlükte istenen, arzulanan, kendisine çağrılan şey demektir. Terim olarak ise dinen yapılması kesin ve bağlayıcı olmaksızın istenen ve terkedilmesi kınanmayan işleri ifade eder
9. Belirlenmiş, kesinleştirilmiş şey, pay, nasip gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise dinin mükelleften yapılmasını kesin ve bağlayıcı şekilde istediği iş ve davranışlar anlamındadır.
10. İslam dininde haram olmadığı hâlde hoş görülmeyen veya yapılması yasaklanan durum, davranış.
1. İbadet edilen yer, ibadethane, tapınak.
5. Sözlükte yasaklanmış yer, koruluk, yasak bölge gibi anlamlara gelir. Dinî bir terim olarak ise Allah’ın (c.c.) kesin olarak yasakladığı söz ve davranışlar demektir.
7. Haramın karşıtı olarak sözlükte bir fiilin mubah, caiz ve serbest olması ve yasağın kalkması gibi anlamlara gelir. Dinî bir terim olarak izin verilmiş, hakkında bir yasaklama ve kısıtlama bulunmayan davranışları ifade eder.
8. Bir kimsenin dinen mecbur ve mükellef olmadığı halde sırf Allah rızasını kazanmak maksadıyla farz dışında kıldığı namaz, tuttuğu oruç ve yaptığı her türlü hayırlı iş ve davranış.
11. Sözlükte yapılması gerekli, zorunlu olan anlamına gelir. Terim olarak ise yapılması farz seviyesinde olmayan fakat sünnetten daha kuvvetli olan dinî hükümler anlamında kullanılmıştır.
12. Sözlükte yol, âdet, gidişat, huy, karakter, tavır, davranış gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise Peygamberimizin (s.a.v.) farz ve vacip ibadetlerin dışında yaptığı veya yapılmasını tavsiye ettiği davranışlar anlamındadır.
13. Günün sabahla öğle arasındaki saatleri ve bu vakitte kılınan nafile namazın adı.
Yukardan Aşağı
2. Ramazanda yatsı namazından sonra kılınan yirmi rekatlık namaz.
3. Müminin Allah’ın rızasını kazanmak için kulluk görevini yerine getirmesi, emirlerine uyması ve yasaklarından kaçınması.
4. Nafile gece namazı.
6. Sözlükte istenen, arzulanan, kendisine çağrılan şey demektir. Terim olarak ise dinen yapılması kesin ve bağlayıcı olmaksızın istenen ve terkedilmesi kınanmayan işleri ifade eder
9. Belirlenmiş, kesinleştirilmiş şey, pay, nasip gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise dinin mükelleften yapılmasını kesin ve bağlayıcı şekilde istediği iş ve davranışlar anlamındadır.
10. İslam dininde haram olmadığı hâlde hoş görülmeyen veya yapılması yasaklanan durum, davranış.
Sayfa 85 Cevabı
1. Erdem, hikmet ve iffet kavramlarının anlamlarını sözlükten bularak defterinize yazınız.
Hikmet, “Hükmetmek, hâkim olmak, hikmetli olmak, yönetmek, düzeltmek amacıyla men etmek, dönmek ve sağlam yapmak anlamındaki “h-k-m” kökünden türeyen hikmet kavramı terim olarak; adalet, ilim, amel, nübüvvet, Kur’ân, Allah’a itaat, dinî anlayış, Allah korkusu, akıl, söz ve işte isabet, hakkı bilme ve hayır işlemek demektir. ”
İffet, “Sözlükte “haramdan uzak durmak, helâl ve güzel olmayan söz ve davranışlardan sakınmak” anlamına gelen iffet, ahlâkî bir terim olarak, kişiyi bedenî ve maddî hazlara aşırı düşkünlükten koruyan erdem demektir.”
2. Çevrenizde önem verilen örf ve âdetlere örnekler bularak arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap:
4. Adaletle ilgili atasözü ve deyimler bularak defterinize yazınız. Nahl suresi 90. ayet ve Nisâ suresi 135. ayetin meallerini araştırarak defterinize yazınız.
Adalet ile zulüm bir yerde durmaz.
Adalet olmayınca bir yerde, insan düşer o yerde her derde.
Rüşvet kapıdan girince adalet pencereden kaçar.
Zulüm ile abad olanın ahiri berbat olur.
Deyimler
(birinin) adaletine sığınmak
Adalet dağıtmak
Haksızlığa uğramak
Hem nalına hem mıhına (vurmak)
İnsafına kalmış
Nahl Suresi 90. Ayet: “Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.”
Nisa Suresi 135. ayet: “Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa, Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. (Onları sizden çok kayırır.) Öyle ise adaleti yerine getirmede nefsinize uymayın. Eğer (şahitlik ederken gerçeği) çarpıtırsanız veya (şahitlikten) çekinirseniz (bilin ki) şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.”
- Cevap:
Hikmet, “Hükmetmek, hâkim olmak, hikmetli olmak, yönetmek, düzeltmek amacıyla men etmek, dönmek ve sağlam yapmak anlamındaki “h-k-m” kökünden türeyen hikmet kavramı terim olarak; adalet, ilim, amel, nübüvvet, Kur’ân, Allah’a itaat, dinî anlayış, Allah korkusu, akıl, söz ve işte isabet, hakkı bilme ve hayır işlemek demektir. ”
İffet, “Sözlükte “haramdan uzak durmak, helâl ve güzel olmayan söz ve davranışlardan sakınmak” anlamına gelen iffet, ahlâkî bir terim olarak, kişiyi bedenî ve maddî hazlara aşırı düşkünlükten koruyan erdem demektir.”
2. Çevrenizde önem verilen örf ve âdetlere örnekler bularak arkadaşlarınızla paylaşınız.
- Cevap: Kız istemede damada tuzlu kahve yapılması, gelinlerin çeyiz hazırlamaları, toplu taşıma araçlarında yaşlı, çocuk, hasta, ve hamilelere yer vermek örf ve adetlerimizden bazılarıdır.
Cevap:
- Sünnet, düğün, ad koyma, cenaze vb. merasimler insanları sevdikleriyle biraraya getiren gelenek ve göreneklere bağlı olarak değişiklik gösteren davetlerdir.
- Misafir Türk toplumunda önemli bir yere sahip olduğu için bu merasimlerde ortak olarak büyük yemek sofraları kurulur ve bu tatlar sevdiklerimizle paylaşılır.
- Sünnet ve cenaze törenleri dinimiz ile bağdaştığı için dualar okunur. Üzüntü ve sevinç yakınlarımızla paylaşılır.
- Hediye vermek de yine bizim geleneklerimizden biridir. Tebrik etmek ve sünnet ve düğün merasimlerinde yapılan harcamalara yardımcı olabilmek amacıyla altın ya da para hediye edilir.
- Ad koyma merasiminde de yine dualar okunur ve misafirlere ikramda bulunulur. Doğan çocuk için hediyeler getirilir.
4. Adaletle ilgili atasözü ve deyimler bularak defterinize yazınız. Nahl suresi 90. ayet ve Nisâ suresi 135. ayetin meallerini araştırarak defterinize yazınız.
- Cevap:
Adalet ile zulüm bir yerde durmaz.
Adalet olmayınca bir yerde, insan düşer o yerde her derde.
Rüşvet kapıdan girince adalet pencereden kaçar.
Zulüm ile abad olanın ahiri berbat olur.
Deyimler
(birinin) adaletine sığınmak
Adalet dağıtmak
Haksızlığa uğramak
Hem nalına hem mıhına (vurmak)
İnsafına kalmış
Nahl Suresi 90. Ayet: “Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.”
Nisa Suresi 135. ayet: “Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa, Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. (Onları sizden çok kayırır.) Öyle ise adaleti yerine getirmede nefsinize uymayın. Eğer (şahitlik ederken gerçeği) çarpıtırsanız veya (şahitlikten) çekinirseniz (bilin ki) şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.”
Sayfa 86 Cevabı
Sizce bir milleti diğer milletlerden ayıran özellikler nelerdir?
- Cevap: Bir milleti diğer milletlerden ayıran bazı özellikler vardır. Bu özelliklerin başında konuşulan dil ve bayrak gelir. Bunun yanında, örf ve adetler, kültürel özellikler, gelenek ve görenekler, milletin tarihi, dini ve Milli bayramları da milletleri birbirinden ayıran temel özelliklerdendir.
Sayfa 89 Cevabı
Sizce insanların kişilik gelişimine etki eden faktörler nelerdir?
- Cevap: Kalıtım, çevre, ailenin çocuk yetiştirme tarzları, ailenin parçalanması, çocukların doğuş sırası, zaman.
Sayfa 90 Cevabı
Sizce Müslüman bir toplumda en çok hangi değerlere önem verilmelidir?
- Cevap: Şeref, namus, dürüstlük, doğru söz, ahlak gibi değerlere önem vermelidir.
- Cevap:
Arkadaş çevresi kötü olan insanlar, bu kişiler ile dolaşıp aynı işleri
yapmaktan bir süre sonra kötü yola girerler. İyi olanlar ise her zaman
ılımlı, sevecen, yardımsever ve hoşgörülü olurlar. Çocuklarımız kötü bir
ortamda yetişiyorsa ve arkadaşları kötü davranışlarda bulunuyorsa
çocuklarımız bir süre sonra kötü huylu olurlar. Aynı şekilde iyi bir
arkadaş çevresindeyse hayatta çok daha başarılı ve iyi bir insan
olurlar.Arkadaşların hayatımızın her
dönemindeki etkileri tartışılmazdır. Okul arkadaşları, yurt arkadaşları,
ev arkadaşları, askerlik arkadaşları, iş arkadaşları… Eğer
arkadaşlarımız iyi huylu, iyi işler yapan kimselerse bizler de onlarla
birlikte iyi işlerle uğraşırız. Mesela; birinin arkadaşı kitap okumayı
seviyor ve sürekli okuduğu kitaplardan bahsediyor. Bir süre sonra bu
kişi de o kitapları merak ederek okumaya başlar. Bir başkasının arkadaşı
da sigara kullanıyor. Zamanla o da arkadaşından sigaraya alışabilir.
Arkadaşlarımızı tanıyan bir ortamda onlarla göründüğümüzde
arkadaşlarımızın özelliklerinin bizde de olduğu düşünülür. Bu çok
normaldir çünkü arkadaş olabilmek aynı şeylerden hoşlanmayı ve hemen
hemen aynı karakterde olmayı gerektirir.
Bu atasözü, tanımadığımız insanlar hakkında fikir sahibi olmak için arkadaşlarına bakmamızı hatırlatır. Bir bakıma kişi kişinin aynasıdır, sözünün başka bir ifadesidir. Günümüzde referanslık durumunu karşılar.
Sayfa 98 Cevabı
Sizce gençlerin anne babalarına karşı görevleri nelerdir?
— Onların emir ve isteklerini hemen yerine getirmek.
— Onlar geldiğinde saygı bağlamında ayağa kalkmak.
— Onlarla konuşurken, sohbet ederken ses tonuna dikkat edip onların sesinden yüksek bir ses tonuyla konuşmamak.
— Onlara hitap ederken sevgiyle ve saygıyla hitap etmek.
— Herhangi bir girişimde onların fikir ve düşüncelerine başvurmak, onların gönüllerini kazanmak.
— Onların yüzlerine karşı yüzünü ekşitmeyip, güler yüzlü ve tatlı sözle davranıp gönüllerini almak.
— Onların hayır dualarını almak
- Cevap:
— Onların emir ve isteklerini hemen yerine getirmek.
— Onlar geldiğinde saygı bağlamında ayağa kalkmak.
— Onlarla konuşurken, sohbet ederken ses tonuna dikkat edip onların sesinden yüksek bir ses tonuyla konuşmamak.
— Onlara hitap ederken sevgiyle ve saygıyla hitap etmek.
— Herhangi bir girişimde onların fikir ve düşüncelerine başvurmak, onların gönüllerini kazanmak.
— Onların yüzlerine karşı yüzünü ekşitmeyip, güler yüzlü ve tatlı sözle davranıp gönüllerini almak.
— Onların hayır dualarını almak
Kur’an-ı Kerim mealinden Bakara
suresi, 83 ve Nisâ suresi, 36. ayetleri kuran.diyanet.gov.tr adresinden
bularak aşağıdaki boşluğa yazınız.
“Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz Allah, kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez.” (Nisâ suresi, 36)
- Cevap:
“Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin. Şüphesiz Allah, kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez.” (Nisâ suresi, 36)
Sayfa 101 Cevabı
A. Aşağıdaki açık uçlu soruları cevaplandırınız.
1. Değer nedir? Örneklerle açıklayınız.
İffet; dürüst ve erdemli bir hayat sahibi olmaktır.
İffet; edep ve haya dairesinde hareket etmektir.
İffet; çirkin söz ve fiillerden uzak kalmaktır.
İffet; giyimde örtünmesi gereken yerleri örtmektir.
İffet; tüm haramlardan uzak durarak, “helal” dairesi içerisinde bütün nimetlerden yararlanmaktır.
İffet; ayakları kaydıracak zeminlerden uzak durmaktır.
İffet; sadece bedensel bir takım haramlardan kaçınmak değil; sağlıklı düşünmekten, her türlü meslek ahlakına kadar geniş bir çerçevede ele alınması gereken bir kavramdır.
İffet; edepli ve namuslu temiz bir hayata sahip olmaktır.
B. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.
1. “ Kültür; dil, tarih, gelenek, ahlak ve edebiyat gibi ögeleri barındırır. Din de bir toplumun kültürünün oluşmasına etki eden ögelerin başında gelir. Din bir toplumun kabullerini, alışkanlıklarını, ahlakını ve değerlerini belirlemede en önemli unsurdur. Bir dinin içerdiği emirler, yasaklar ve ahlaki ilkeler toplumun değer yargılarını belirler.”
Yukarıdaki paragraftan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir?
A) Bir toplumun kültürü, değerler, ahlak ve gelenekler gibi öğeleri içermez.
B) Dinlerin emir ve yasakları değerlerin oluşumunu olumsuz etkiler.
C) Bir toplumda değerlerin oluşumunda din, etkili unsurlardan biridir.
D) Değerlerin oluşumu dinden bağımsızdır.
E) Bir toplumun kültürü ve değerleri dinî unsurlar taşımamalıdır.
A) Ad koyma B) Evlilik töreni C) Bayram ziyareti D) Namaz kılmak E) Taziyede bulunma
1. Değer nedir? Örneklerle açıklayınız.
- Cevap: Değer, bir milletin sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik, bilimsel alanlardaki maddi ve manevi ögelerin bütününü ifade eder. Bu tanımdan hareketle değerler, maddi ve manevi değerler olarak sınıflandırılabilir. Kültürümüzün bazı ögeleri hem maddi hem de manevi değerleri bünyesinde barındırır. Örneğin; tarihî camiler mimari eser olarak maddi, dinî bir yapı olarak manevi değer taşımaktadır.
- Cevap: Din, ahlak, örf, adet, gelenek ve hukuk toplum düzenini sağlamada belirleyici olan unsurlardır. Din, ortaya koyduğu ölçülerle insanlar arası ilişkileri düzenler. Bunu yaparken bireyin ve toplumun değer yargılarını da şekillendirir. Dinî ilkeleri benimseyen bir kişi; adalet, akrabaya yardım etmek, misafire ikramda bulunmak, dürüstlük ve yardımseverlik gibi değerlere hayatında yer verir. Bu yönüyle din, kişinin düşünce dünyasına ve pratik hayatına anlam ve değer katar.
- Cevap: Değerlerin oluşumunda örf ve adetlerin önemli bir etkisi vardır. Tarihî süreç içerisinde oluşan örf ve adetlerin ortaya çıkmasında pek çok faktör etkilidir. Din, bu faktörlerin en önemlilerindendir. Bu nedenle kültürümüzdeki birçok uygulama dinden etkilenmiştir. Ad koyma, sünnet, mevlit, cenaze, nişan ve evlilik merasimleri ile bayram, taziye ve hasta ziyaretleri gibi uygulamalar kültürümüzün bir ögesi olmakla beraber kaynağını büyük ölçüde dinden almaktadır.
- Cevap: Gençlerin kişilik gelişimi açısından içinde yaşadıkları aile ve toplumun sahip olduğu değerler belirleyici bir öneme sahiptir. Gelecek nesillerin iyi yetişmesini isteyen toplumların temel değerlerine sahip çıkmaları gerekir. Değerlerin sadece bilgi düzeyinde kalmayıp hayata aktarıldığı toplumlarda gençler sağlam bir karakter ve kişiliğe sahip olarak yetişirler.
- Cevap:
Her toplumun tarihi sürecine ve kültürel özelliklerine bağlı olarak
oluşan kendine özgü değerleri mevcuttur. Bu değerlerden bazıları toplumu
temelden şekillendirmesi ve diğerlerini de etkilemesi bakımından temel
değerler olarak kabul edilir. Temel değerler şunlardır;Adalet
Hikmet
İffet
Şecaat
- Cevap: İffet kavramının farklı anlamları…
İffet; dürüst ve erdemli bir hayat sahibi olmaktır.
İffet; edep ve haya dairesinde hareket etmektir.
İffet; çirkin söz ve fiillerden uzak kalmaktır.
İffet; giyimde örtünmesi gereken yerleri örtmektir.
İffet; tüm haramlardan uzak durarak, “helal” dairesi içerisinde bütün nimetlerden yararlanmaktır.
İffet; ayakları kaydıracak zeminlerden uzak durmaktır.
İffet; sadece bedensel bir takım haramlardan kaçınmak değil; sağlıklı düşünmekten, her türlü meslek ahlakına kadar geniş bir çerçevede ele alınması gereken bir kavramdır.
İffet; edepli ve namuslu temiz bir hayata sahip olmaktır.
B. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız.
1. “ Kültür; dil, tarih, gelenek, ahlak ve edebiyat gibi ögeleri barındırır. Din de bir toplumun kültürünün oluşmasına etki eden ögelerin başında gelir. Din bir toplumun kabullerini, alışkanlıklarını, ahlakını ve değerlerini belirlemede en önemli unsurdur. Bir dinin içerdiği emirler, yasaklar ve ahlaki ilkeler toplumun değer yargılarını belirler.”
Yukarıdaki paragraftan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir?
A) Bir toplumun kültürü, değerler, ahlak ve gelenekler gibi öğeleri içermez.
B) Dinlerin emir ve yasakları değerlerin oluşumunu olumsuz etkiler.
C) Bir toplumda değerlerin oluşumunda din, etkili unsurlardan biridir.
D) Değerlerin oluşumu dinden bağımsızdır.
E) Bir toplumun kültürü ve değerleri dinî unsurlar taşımamalıdır.
- Cevap: C
A) Ad koyma B) Evlilik töreni C) Bayram ziyareti D) Namaz kılmak E) Taziyede bulunma
- Cevap: D
Sayfa 102 Cevabı
3. Aşağıdakilerden hangisi temel değerlerden biri değildir?
A) Adalet B) Şecaat C) Mizaç D) Hikmet E) İffet
Yukarıdaki paragraftan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Karakter kişiliğin önemli bir parçasıdır.
B) Toplumdaki değerler kişilik gelişimini etkiler.
C) Toplumların sahip oldukları değerlerin kaynakları vardır.
D) Karakter bireyin sosyal normlara uyumunu ifade eder.
E) Kişilik gelişiminde değerler etkili değildir.
Paragrafta vurgulanan temel düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) Adalet toplumun en önemli değeridir.
B) Adil kişi başkalarının hakkını verir.
C) Hak sahibi hakkını almalıdır.
D) Toplumdaki haksızlıklar ortadan kaldırılmalıdır.
E) Haksızlık, güçlünün yanında durulunca ortadan kalkar.
(adalet, din, temel değerler, değer, örf ve âdetler)
2. örf ve âdetler bir toplumun duygu, düşünce, tutum ve davranışlarını belirleyen yazısız kural ve uygulamalarıdır.
3. Her toplumda tarihi süreç ve kültürel özelliklere bağlı olarak oluşan, o topluma özgü değerler mevcuttur.
4. Adalet doğruluk, eşitlik, denklik, denge, gerçeğe uygun hükmetme, doğru yolu izleme, dürüstlük, tarafsızlık gibi anlamlara gelir.
5. Din , belirlemiş olduğu ölçülerle insanın birey veya toplumla ilişkisini düzenler.
D. Aşağıdaki cümlelerden doğru olanların başına (D), yanlış olanların başına (Y) yazınız.
1. (D) Din, bir toplumun kültürünün oluşmasında etki eden ögelerden biridir.
2. (Y) Örf ve âdetler toplumu bir arada tutan unsurlardan değildir.
3. (D) İşlerin liyakat ve ehliyet sahibi kişilere emanet edilmesi gerekir.
4. (D) İslam dini bireye öğütlediği ahlaki ilkelerle, kişilik gelişiminde önemli bir yere sahiptir.
5. (Y) Şecaat sahibi insanlar düşünmeye gerek duymazlar.
A) Adalet B) Şecaat C) Mizaç D) Hikmet E) İffet
- Cevap: C
Yukarıdaki paragraftan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Karakter kişiliğin önemli bir parçasıdır.
B) Toplumdaki değerler kişilik gelişimini etkiler.
C) Toplumların sahip oldukları değerlerin kaynakları vardır.
D) Karakter bireyin sosyal normlara uyumunu ifade eder.
E) Kişilik gelişiminde değerler etkili değildir.
- Cevap: E
Paragrafta vurgulanan temel düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) Adalet toplumun en önemli değeridir.
B) Adil kişi başkalarının hakkını verir.
C) Hak sahibi hakkını almalıdır.
D) Toplumdaki haksızlıklar ortadan kaldırılmalıdır.
E) Haksızlık, güçlünün yanında durulunca ortadan kalkar.
- Cevap: A
(adalet, din, temel değerler, değer, örf ve âdetler)
- Cevap:
2. örf ve âdetler bir toplumun duygu, düşünce, tutum ve davranışlarını belirleyen yazısız kural ve uygulamalarıdır.
3. Her toplumda tarihi süreç ve kültürel özelliklere bağlı olarak oluşan, o topluma özgü değerler mevcuttur.
4. Adalet doğruluk, eşitlik, denklik, denge, gerçeğe uygun hükmetme, doğru yolu izleme, dürüstlük, tarafsızlık gibi anlamlara gelir.
5. Din , belirlemiş olduğu ölçülerle insanın birey veya toplumla ilişkisini düzenler.
D. Aşağıdaki cümlelerden doğru olanların başına (D), yanlış olanların başına (Y) yazınız.
1. (D) Din, bir toplumun kültürünün oluşmasında etki eden ögelerden biridir.
2. (Y) Örf ve âdetler toplumu bir arada tutan unsurlardan değildir.
3. (D) İşlerin liyakat ve ehliyet sahibi kişilere emanet edilmesi gerekir.
4. (D) İslam dini bireye öğütlediği ahlaki ilkelerle, kişilik gelişiminde önemli bir yere sahiptir.
5. (Y) Şecaat sahibi insanlar düşünmeye gerek duymazlar.
Sayfa 105 Cevabı
1. İslam dininin yayıldığı
coğrafyalarda yaşayan belli başlı Müslüman toplulukların geleneklerinden
örnekler bularak defterinize yazınız.
İbn-i Sînâ’nın (980-1037) tıbba birçok yenilikler getiren Kanun adlı kitabı, İslâm dünyasında olduğu kadar, Avrupa’da da temel kitap olarak kullanılmıştır.
Sıfırı ilk defa kullanan Harezmî (780-850), “el-Kitâbü’l-Muhtasar fî Hisâbi’l-Cebri ve’l-Mukābele” (Cebir ve Denklem Hesabı Üzerine Özet Kitap) isimli eseriyle ilk cebir kitabını yazmış ve böylece cebir ilminin temellerini atmıştır.
Müslüman âlimler, Bağdat, Kâhire, Kurtuba, Semerkand, Buhara ve diğer İslâm merkezlerinde kurdukları rasathânelerle yerin ölçümü üzerinde de çalışmışlar ve Dünya’nın yuvarlak olduğunu keşfetmişlerdir. Bunun yanında yıldızların belli zamanlardaki yerlerini gösteren “zîç”ler, yani hesap cetvelleri yapmışlardır.
Ebû’l-‘İz İsmail el-Cezerî (1136-1233), mühendislikte mekanik hareketlerden faydalanmayı anlatan bir kitap yazarak, eseriyle sibernetiğin kurucusu olmuştur. Ord. Prof. İsmail Hakkı İzmirli, “İslâm Mütefekkirleri ile Garb Mütefekkirleri Arasında Mukâyese” adlı eserinde, yer çekiminin ispatının Newton’tan önce Râzî tarafından yapıldığını söylemektedir.
Sanat alanında yapılan çalışmalar:
Çin kökenli olan çinicilik İslamiyet döneminde oldukça yaygın hâle geldi ve mimari süslemelerde bolca kullanıldı. Çinicilik alanında seçkin ürünler meydana getirilmiştir.
El yazması kitap ve levhaların altın tozu ve boya kullanılarak çiçek ve nakışlarla süslenmesi sanatı olan tezhip, Türk-İslam devletlerinde başarıyla uygulanmıştır. Arap harflerinin değişik şekillerde (sülüs, talik, rika, kûfî) süslü olarak yazılması sanatı olan hat, cami, türbe ve saray gibi mimarieserlerde kullanılmıştır.
Müzik, bir sanat dalı olmasının yanında Türkler için bir hâkimiyet alameti idi. Halife tarafından sultanlara gönderilen hâkimiyet sembolleri arasında davul da bulunurdu. Hükümdarların kapılarında beş defa nevbet çalınırdı. Türklerin en eski müzik aletlerinden biri kopuz idi. Türk-İslam devletlerinde kös, zurna, davul, zil gibi çalgılar da kullanılıyordu.
3. İslam dini hangi coğrafyalara yayılmıştır? Araştırınız.
- Cevap: İslam dini, Ortadoğu, Asya, Afrika, Avrupa ve Amerika coğrafyalarına yayılmıştır. Buradaki Müslüman topluluklarının da farklı gelenek-görenekleri vardır.
- Cevap:
İbn-i Sînâ’nın (980-1037) tıbba birçok yenilikler getiren Kanun adlı kitabı, İslâm dünyasında olduğu kadar, Avrupa’da da temel kitap olarak kullanılmıştır.
Sıfırı ilk defa kullanan Harezmî (780-850), “el-Kitâbü’l-Muhtasar fî Hisâbi’l-Cebri ve’l-Mukābele” (Cebir ve Denklem Hesabı Üzerine Özet Kitap) isimli eseriyle ilk cebir kitabını yazmış ve böylece cebir ilminin temellerini atmıştır.
Müslüman âlimler, Bağdat, Kâhire, Kurtuba, Semerkand, Buhara ve diğer İslâm merkezlerinde kurdukları rasathânelerle yerin ölçümü üzerinde de çalışmışlar ve Dünya’nın yuvarlak olduğunu keşfetmişlerdir. Bunun yanında yıldızların belli zamanlardaki yerlerini gösteren “zîç”ler, yani hesap cetvelleri yapmışlardır.
Ebû’l-‘İz İsmail el-Cezerî (1136-1233), mühendislikte mekanik hareketlerden faydalanmayı anlatan bir kitap yazarak, eseriyle sibernetiğin kurucusu olmuştur. Ord. Prof. İsmail Hakkı İzmirli, “İslâm Mütefekkirleri ile Garb Mütefekkirleri Arasında Mukâyese” adlı eserinde, yer çekiminin ispatının Newton’tan önce Râzî tarafından yapıldığını söylemektedir.
Sanat alanında yapılan çalışmalar:
Çin kökenli olan çinicilik İslamiyet döneminde oldukça yaygın hâle geldi ve mimari süslemelerde bolca kullanıldı. Çinicilik alanında seçkin ürünler meydana getirilmiştir.
El yazması kitap ve levhaların altın tozu ve boya kullanılarak çiçek ve nakışlarla süslenmesi sanatı olan tezhip, Türk-İslam devletlerinde başarıyla uygulanmıştır. Arap harflerinin değişik şekillerde (sülüs, talik, rika, kûfî) süslü olarak yazılması sanatı olan hat, cami, türbe ve saray gibi mimarieserlerde kullanılmıştır.
Müzik, bir sanat dalı olmasının yanında Türkler için bir hâkimiyet alameti idi. Halife tarafından sultanlara gönderilen hâkimiyet sembolleri arasında davul da bulunurdu. Hükümdarların kapılarında beş defa nevbet çalınırdı. Türklerin en eski müzik aletlerinden biri kopuz idi. Türk-İslam devletlerinde kös, zurna, davul, zil gibi çalgılar da kullanılıyordu.
3. İslam dini hangi coğrafyalara yayılmıştır? Araştırınız.
- Cevap: İslam dini, Ortadoğu, Asya, Afrika, Avrupa ve Amerika coğrafyalarına yayılmıştır.
- Cevap: Selimiye Camii, Divriği Ulu Camii, Süleymaniye Camii, Edirne Bayezid Külliyesi…
- Cevap: Yâ eyyuhân nâsu innâ halaknâkum min zekerin ve unsâ ve cealnâkum şuûben ve kabâile li teârafû, inne ekramekum indallâhi etkâkum, innallâhe alîmun habîr(habîrun).
Sayfa 106 Cevabı
Bir kimseye tanımadığı bir toplumu anlatırken nelerden bahsedersiniz?
Bu kavramın tanımlarıyla ilgili bir araştırma yaparak arkadaşlarınızla paylaşınız
Medenî (medeniyye) ve medînî ise “şehre mensup olan, şehirli”manasına gelmektedir. (Lisânü’l-Arab, “mdn”, “dyn” md.leri)
Medine’de nâzil olmuş sûreler de “Medenî” adını alır.
Daha sonra medîne kelimesinden temeddün masdarı türetilerek “şehirli veya medenî hayat yaşamak” anlamında kullanılmıştır.
Medenî ve medeniyyenin terim olarak kullanılması büyük ölçüde tercüme faaliyetleri dönemine rastlar.
Bu çalışmalar esnasında Grekçe’de “şehir ve şehir devleti” manasındaki polis kelimesi medîne, “devlet ve yönetim” anlamına gelen, aynı zamanda Eflâtun’un diyaloglarından birinin adı olan politeia kelimesi “es-siyâsetü’l-medeniyye” tabiriyle ifade edilmiştir.
- Cevap: Gelenek ve göreneklerinden, örf-adetlerinden, yeme-içme kültüründen bahsederim.
Bu kavramın tanımlarıyla ilgili bir araştırma yaparak arkadaşlarınızla paylaşınız
- Cevap:
Medenî (medeniyye) ve medînî ise “şehre mensup olan, şehirli”manasına gelmektedir. (Lisânü’l-Arab, “mdn”, “dyn” md.leri)
Medine’de nâzil olmuş sûreler de “Medenî” adını alır.
Daha sonra medîne kelimesinden temeddün masdarı türetilerek “şehirli veya medenî hayat yaşamak” anlamında kullanılmıştır.
Medenî ve medeniyyenin terim olarak kullanılması büyük ölçüde tercüme faaliyetleri dönemine rastlar.
Bu çalışmalar esnasında Grekçe’de “şehir ve şehir devleti” manasındaki polis kelimesi medîne, “devlet ve yönetim” anlamına gelen, aynı zamanda Eflâtun’un diyaloglarından birinin adı olan politeia kelimesi “es-siyâsetü’l-medeniyye” tabiriyle ifade edilmiştir.
Sayfa 108 Cevabı
Çevrenizde veya seyahat ettiğiniz yerlerde İslam medeniyetine dair gözlemlediğiniz izler nelerdir?
- Cevap: Camiler, kubbeler, insanların İslama uygun yaşayış tarzları…
Sayfa 114 Cevabı
Ülkemize sığınan Suriyeli mültecilerle ilgili bir yardım projesi hazırlayınız. Projenizi arkadaşlarınıza tanıtınız.
- Cevap: Ülkemize sığınan Suriyeli mülteciler için “Teknik/Mesleki Eğitim Kursları” açarak onların bir meslek edinmesini sağlayabiliriz.
Sayfa 119 Cevabı
Pakistanlı bir Müslümanla arkadaşlık kursanız ona neler sorarsınız? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap:
Cevap:
- Hangi mezhebe bağlısın?
- İslamiyeti nasıl yaşıyorsun?
- Kurban kesiyor musunuz?
- Camileriniz nasıl?
- Türkiye’ye yerleşip burada yaşamak ister misin?
Sayfa 125 Cevabı
Kurtuba, Gırnata ve İşbiliye gibi Endülüs şehirlerinin günümüzdeki isimlerinin neler olduğunu araştırınız.
1. Bölgenin tarihi ve kültürel tanıtımı
2. Bölgenin tarihi eserleri
3. Bölgenin ilim ve fikir öncüleri
4. Bölgeyle ülkemizin şu anki ilişkileri
- Cevap: Kurtuba (Cordoba), Gırnata (Granada) ve İşbiliye (Sevilla)
- Cevap: Elhamra sarayı adını Arapça Kırmızı “Kızıl” anlamına gelen Elhamra sıfatıyla tanımlanması, inşaattında kullanılan kil harcının kızıla çalan renginden ve güneşin batışı esnasında üzerine düşen kızıl ışınların saray duvarlarına yansımasından dolayı bu ismi almıştır. Elhamra geniş bahçeler ve parklar içinde bir köşk, saray ve külliyedir. Kale duvarları arasında kalan saha, çeşitli süs bitkileri, hayvanlar ve fıskiyelerle nefis bir manzara arz etmekteydi. Yine bu saha, birbiriyle kenetlenmiş sanat âbideleriyle dolu. Cennet’ül Arif Bahçeleri (Generalife):Saray ve bahçeler, 1302-1309 yılında Sultan III. Muhammed’in hükümdarlığı esnasında inşa edildi, ve daha sonra emir Ebu Velid İsmail’in hükümdarlığı 1313-1324 döneminde tekrar dekore edildi. Elhamra sarayı’nın cennet özlemini ifade eden bu görkemli bahçeleri saray emirlerinin zamanla sarayı büyütmeleri, daha güzel konumlara getirme arzularıyla yapılmıştır. Cennet’ül arifin ismini rivayetlere göre Mimarı Arap Yanat al Arif’ten alındığı söylenir. Elhamra kale, ribatlar, yazlık saray ve Generalife (Cennetül Arif) ile dört ana kısımdan oluşur. Girift bir yapıya sahip olan Elhamra Sarayı, birbiriyle bağlantılı sayısız odalar ve salonlar, bu mekanların arasında yer alan avlular, ferahlatıcı yeşil alanlar, fıskiyeli havuzlar, akar çeşmeler ve bahçelerden ibarettir.
1. Bölgenin tarihi ve kültürel tanıtımı
2. Bölgenin tarihi eserleri
3. Bölgenin ilim ve fikir öncüleri
4. Bölgeyle ülkemizin şu anki ilişkileri
- Cevap: Bu etkinliği yapmış olduğunuz geziye göre yapmalısınız.
Sayfa 126 Cevabı
Sizce insanların farklı milletler halinde yaratılmasının sebebi nedir?
Yukarıdaki hadisi göz önünde bulundurarak ırkçılığın insanlığa verdiği zararları değerlendiriniz.
- Cevap: İnsanların farklı milletler halinde yaratılması çatışma, savaş ve ayrılık sebebi değil bilakis tanışma ve kaynaşma vesilesidir. Yer- yüzündeki insanların ırk, dil ve renk gibi maddi çeşitlilikleri ile kültür, örf ve âdet gibi manevi çeşitlilikleri Allah’ın (c.c.) yaratmasındaki zenginliğin ve güzelliğin bir yansımasıdır. Bu sayede insanlar birbirlerini pek çok farklı özellikleriyle tanırlar ve kaynaşırlar. Bu ayet insanların farklı soy, kabile, millet ve ümmet olarak ayrılmalarının hikmetine değinmektedir. İslam’a göre bu farklılıklar asla üstünlük taslama veya başkalarını küçük görmenin sebebi olamaz.
Yukarıdaki hadisi göz önünde bulundurarak ırkçılığın insanlığa verdiği zararları değerlendiriniz.
- Cevap: İslam dini asla ayrıştırmaz, birleştirir. İslam dininde zorlayıcılık, üstünlük ve ırkçılık yoktur.
Sayfa 128 Cevabı
3. Aşağıdakilerden hangisi İslam medeniyetinin özelliklerinden değildir?
A) Farklı ırkların ahenkli bir bütünüdür.
B) Irk üstünlüğü esasına dayanır.
C) Adalet ve denge üzeredir.
D) Müsamahakârdır.
E) Vahiy ve aklın uyumlu bütünlüğünü yansıtır.
A) Asya Hunları
B) Osmanlılar
C) Emeviler
D) Abbasiler
E) Asr-ı Saadet
5. Yukarıdaki metne göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Müslümanlar hac ibadeti sayesinde birbirleriyle iletişim kurarlar.
B) Mekke, Kâbe sebebiyle günümüzde tüm dünya Müslümanlarının buluşma noktasıdır.
C) Arap Yarımadası, İslam medeniyetinin doğduğu önemli bir merkezdir.
D) Müslümanlar hac ibadeti için Kâbe’de buluşurlar.
E) Arap Yarımadası’nın Müslümanlar için tek önemi bu bölgede konuşulan dil sebebiyledir.
1. (D) İslam medeniyeti farklı coğrafyalarda iz bırakmıştır.
2. (D) Türkistan’daki İslam medeniyeti denilince akla gelen en önemli şahsiyetlerden biri Hoca Ahmed Yesevî’dir.
3. (D) Günümüzdeki İspanya ve Portekiz toprakları tarihin bir döneminde Müslümanların hâkimiyeti altına kalmıştır.
4. (Y) İslam medeniyetinin izlerini taşıyan Bosna Hersek, Horasan bölgesinde yer alır.
5. (Y) İslam medeniyeti barışı değil savaş ve kargaşayı esas alır.
A) Farklı ırkların ahenkli bir bütünüdür.
B) Irk üstünlüğü esasına dayanır.
C) Adalet ve denge üzeredir.
D) Müsamahakârdır.
E) Vahiy ve aklın uyumlu bütünlüğünü yansıtır.
- Cevap: B
A) Asya Hunları
B) Osmanlılar
C) Emeviler
D) Abbasiler
E) Asr-ı Saadet
- Cevap: A
5. Yukarıdaki metne göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Müslümanlar hac ibadeti sayesinde birbirleriyle iletişim kurarlar.
B) Mekke, Kâbe sebebiyle günümüzde tüm dünya Müslümanlarının buluşma noktasıdır.
C) Arap Yarımadası, İslam medeniyetinin doğduğu önemli bir merkezdir.
D) Müslümanlar hac ibadeti için Kâbe’de buluşurlar.
E) Arap Yarımadası’nın Müslümanlar için tek önemi bu bölgede konuşulan dil sebebiyledir.
- Cevap: E
1. (D) İslam medeniyeti farklı coğrafyalarda iz bırakmıştır.
2. (D) Türkistan’daki İslam medeniyeti denilince akla gelen en önemli şahsiyetlerden biri Hoca Ahmed Yesevî’dir.
3. (D) Günümüzdeki İspanya ve Portekiz toprakları tarihin bir döneminde Müslümanların hâkimiyeti altına kalmıştır.
4. (Y) İslam medeniyetinin izlerini taşıyan Bosna Hersek, Horasan bölgesinde yer alır.
5. (Y) İslam medeniyeti barışı değil savaş ve kargaşayı esas alır.