Cevap anahtarı
1. • Önce kendine hâkim oluyordu.
• O sırada, kalabalığın arasından garip giyimli genç bir kızın çıktığını gördü.
Okuduğunuz metinden alınan yukarıdaki cümleler, anlamına göre olumlu cümlelere örnektir. Siz de okuduğunuz metinden anlamına göre olumsuz, ünlem ve soru cümlelerine örnekler bulunuz. Bulduğunuz örneklerin altını çiziniz.
- Cevap:
- olumsuz: Ama sımsıkı bağlı olduğu için bakışları yarasını ısıran sinekleri kovalayacak güçte değildi.
- ünlem: Birkaç dakika sonra, kalabalığa umutsuz bir bakış yönelten Quasimodo daha iç sızlatan bir sesle tekrarladı.
‒Su! - soru:
Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için konur:
- Cevap: Zavallı, suyu içtikten sonra siyah dudaklarını hiç kuşkusuz yardımına koşan bu güzel eli öpmek üzere uzattı.
Cevap: Bu güzel, körpe, saf, çekici ve aynı zamanda güçsüz kızın, böyle bir sefaletin, şekilsizliğin, kötülüğün yardımına merhametle koşması dünyanın neresinde olursa olsun oldukça dokunaklı bir sahne olarak yorumlanırdı
Özne olarak kullanıldıklarında bu, şu zamirlerinden sonra konur:
- Cevap: Bunun üzerine, bağlarının içinde sağa sola salınmaya başladı, öfkeli sıçrayışları teşhir direğinin eski çarkını dayanakları üzerinde çatırdattı
10. Sınıf ÖĞÜN Yayınları Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Sayfa 183 Cevabı
1. • Bizi gönülden çıkarmazsın ya.
• Ziklas, o tokgözlü, mert, sadık Râkım’dan bu sözleri işitince, oğlanı bir kat daha sevip, yüreğine sokacağı geldi.
• Artık bundan sonra sözü uzatmakta lezzet yoktur.
Yukarıdaki cümleler okuduğunuz metinden alınmıştır. Bu cümlelerdeki altı çizili kelime ve kelime gruplarının anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
3. Râkım Efendi’nin söylediği “İnsanın aklı sonradan başına gelir.” sözü Felâtun Bey’in ifadelerinde karşılığını nasıl bulmuştur? Felâtun Bey’in kendi sözlerinden hareketle açıklayınız.
8. Okuduğunuz metinden yola çıkarak eserin yazıldığı dönemin sosyal ve kültürel özellikleriyle ilgili çıkarımlarda bulununuz.
1. Bir eserdeki kahramanların isimleri ile kişilik özellikleri arasında bir bağ olmasının sizce okuyucuda nasıl bir etkisi vardır?
- Cevap: Okuru yönlendirme ve okuduğu karakter hakkında görüş kazanma işlevi görür. Mesela çok akıllı bir kahramanın adı Alim olabilir. Biz daha Alim kelimesinden karakterin zeki olduğunu çıkarırız.
2. Bir romanın sadece kendi yazıldığı dönemde önemli olan bir sorunu ele almış olması, o eserin değerini ve kalıcılığını nasıl etkiler?
- Cevap: Eseri dönemlik bir eser olarak nitelendirmemize neden olur. Çünkü evrensellikten uzak yerel bir eser olarak değer görecek bir eserdir. Bundan dolayı eser döneminde çok okunsa bile kalıcılık konusunda sorun yaşayacaktır.
1. • Bizi gönülden çıkarmazsın ya.
• Ziklas, o tokgözlü, mert, sadık Râkım’dan bu sözleri işitince, oğlanı bir kat daha sevip, yüreğine sokacağı geldi.
• Artık bundan sonra sözü uzatmakta lezzet yoktur.
Yukarıdaki cümleler okuduğunuz metinden alınmıştır. Bu cümlelerdeki altı çizili kelime ve kelime gruplarının anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK’nin Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
- Cevap:
- Gönülden çıkaramama: artık sevmez, anmaz olmak, anımsamak istememek.
- yüreğine sokacağı geldi: Kucaklamak, kolları ile sararak göğsüne yaslamak.
- lezzet: herhangi bir şeyden alınan zevk, haz.
- Cevap: Ne zaman, nerede durmanız gerektiğini bilmek gerekir. Kendini geliştirmeli okumalı liyakata hak kazanılmalıdır.
3. Râkım Efendi’nin söylediği “İnsanın aklı sonradan başına gelir.” sözü Felâtun Bey’in ifadelerinde karşılığını nasıl bulmuştur? Felâtun Bey’in kendi sözlerinden hareketle açıklayınız.
- Cevap: Felatun Bey halen umutsuzdur.Çünkü çok borç yapmıştır. Hatalarından ders alsa bile bu borcu kapatmak zordur ve kapatsa bile yaşı 90ı bulacaktır.
- Cevap: Edebiyat o dönem için hep kavuşalamayan aşkların hep ayrılıkların ve karşılıksız aşkların tercümanı olan eserler üzerinden takip edilmekteydi. Buda okuyanların ruh hallerine yansımakta ve okurları hastalığa kadar dürükleyebilmekteydi. Rakım Efendi de buna vurgu yapmaktadır.
- Cevap: Felatun Bey İstanbul’dan ayrıldığı için çok üzülmektedir. İstanbul’un güzelliğini artık Rakım Bey gibilerin çekeceğini düşünür. Oysa Rakım Efendi de İstanbul’da sevdikleri tam tamına yanında olmadıktan sonra İstanbul’un güzelliğinin bir anlam taşmayacağını düşünmektedir.
- Cevap: Ben kendimi Rakım Efendi’ye yakın buldum. Çünkü kendimi çalışkan azimli ve kararlı dürüst ahlaklı olarak görmekteyim. Bu da Rakım Efendi’de kendimi hayal ettiğim için olabilir.
Açık İleti: Hemen Rabbim tevkif-i selâmet versin. Benim muradım, inşallah bundan böyle mansıbın daha ziyade büyür de, borcunu ödedikten başka bundan sonra dahi kesb-i destinle zevk etmeye fırsat bulursun demekti.
Örtük İleti : İnsan çalışırsa Allah da yardım ederse insanın azmi ve sabrıyla halledemeyeceği bir şey yoktur. 8. Okuduğunuz metinden yola çıkarak eserin yazıldığı dönemin sosyal ve kültürel özellikleriyle ilgili çıkarımlarda bulununuz.
- Cevap: “Batılılaşma” konusu ve batılılaşma karşısında bizim toplumumuzun ve kültürümüzün nasıl etkilendiği meselesidir.Eserde Rakım Efendi ve Felatun Bey, iki örnek tip ele alınarak batılılaşmayı nasıl anladığımız masaya konmaya çalışılmıştır.Batılılaşma ve çağdaşlaşma yolunda Avrupa’dan yalnız bilim ve teknik yönünden faydalanmamız gerektiği gerçeği okuyucuya verilmek istenmiş.Bunun dışında kalan yaşam biçimi, milli zevklerimiz, milli kültürümüz asırların birikimiyle zaten bizde en özgün biçimde mevcuttur düşüncesi dile getirilmiştir.
- Cevap: Metinde anlatıcı yazarın kendisidir. Her şeyi bilir okuru bilgilendirir ve yönlendirir bu yüzden ilahi bakış açısı vardır.